"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1056 E., 2023/798 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/533 E., 2022/284 K.
Taraflar arasındaki aile konutu nedeniyle tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tapu kaydının iptali ile davalı eş adına tescilene karar verilmiştir.
Kararın banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı banka vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı eş üzerine kayıtlı Ankara İli ... İlçesi ... Mahallesi 18282 Ada 1 Parsel 5-A Blok 1 no'lu bağımsız bölüm sayılı taşınmaza davalı banka lehine 05.04.2017 tarihli 500.000,00 TL bedelli ipotek konulduğunu ve davacı eşin rızasının alınmadığını, bu nedenle Ankara Batı 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/71 E sayılı davasının açıldığını, bu davanın görevsizlik kararı akabinde Ankara Batı 4. Aile Mahkemesi'nin 2019/310 E sayılı dosyası olduğunu, bu dosyada yargılama devam ederken %15 teminat mukabilinde satışın durdurulmasına karar verildiğini ancak teminatın yatırılamaması nedeniyle satışın durdurulmadığını ve taşınmazın Ankara 4. Aile İcra Müdürlüğü'nün dosyası ile satışa çıkarılarak davalı bankaya ihale edildiğini, davalı bankanın Ankara Batı 4. Aile Mahkemesi'nin 2019/310 E sayılı dosyasına muvafakatname sunduğunu ancak bu belgedeki imzanın davacıya ait olmadığını, bu dosyanın derdest olduğunu, davacının muvafakati alınmadan taşınmaz üzerine konulan ipoteğin geçersiz olduğunu iddia ederek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi gereğince davasının kabulüne, tapu iptal-tescil davasının kabulüne karar verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; ipotek tesisi sırasında davacı eşin bizzat bankanın Ostimkent Ankara Şubesi'ne gelerek muvafakatname imzaladığını, usulüne uygun muvafakatname alınması nedeniyle iddiaların yersiz olduğunu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazı aile konutu olarak kullandıkları, 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi hükmüne aykırı olarak davacı eşin rızasını almadan taşınmazı davalı bankaya ipotek ettiğini, akabinde taşınmazın cebri icra yolu ile davalı banka adına tescil edildiği, ipotek alacaklısı bankanın taşınmazın aile konutu niteliğini bilerek malik olmayan eşin muvafakatini sağlamak için yazılı belge aldığı, muvafakatnamedeki imzanın davacı kadına ait olup olmadığının tüm raporlara rağmen anlaşılamadığı, bankanın davacı eşin rızasını geçerli bir şekilde alma yükümlülüğünün bulunduğu, kendisine sunulan belgedeki imzanın rızası gereken eşe aidiyetini belirlemek ve imzanın sıhhatini denetlemek zorunda olduğu, 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesine aykırı olarak ipotek tesis edilmesinin ve akabinde ipoteğe bağlı olarak taşınmazın tescilinin geçersiz olduğu, davalı bankanın kazanımının korunamayacağı gerekçesiyle 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesi gereğince davanın kabulü ile, Ankara İli ... İlçesi ... Mahallesi 1828 ada 1 parsel 5-A blok zemin kat 1 no'lu bağımsız bölüm sayılı taşınmazın davalı banka adına kayıtlı tapu kaydının iptali ile, davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde banka vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı banka vekili istinaf dilekçesinde özetle; kötü niyetli olarak satışın durdurulması ve davalı banka alacaklarının sürüncemede bırakılmasının amaçlandığını, ipotek tesisi aşamasında davacı eşin bankaya bizzat gelerek açık eş rızası belgesini imzaladığını, davacı eşin rızasının bulunması nedeniyle ipoteğin usul ve yasaya uygun olduğunu, İlk Derece Mahkemesinin taşınmazın aile konutu olup olmadığına yönelik keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırdığını, taşınmazın aile konutu olduğu konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığını, bu hususun yargılamanın uzamasına ve yersiz masraf yapılmasına neden olduğunu ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ...'ın, davacı ile evlilik birliği devam ederken, fiilen birlikte oturdukları ve adına kayıtlı bağımsız bölüm üzerine tek taraflı beyan ve iradesiyle diğer davalı banka lehine ipotek tesis ettirdiği, davalı banka tarafından sunulan muvafakatnamede ki imzanın davacıya ait olduğunun ispatlanamadığı, bu hâle göre malik olmayan davacı eşin açık rızasının alındığının kabul edilemeyeceği ve dava konusu taşınmazın cebri satış sonucu davalı banka adına tescil edildiği, bu durumda davalı bankanın 4721 sayılı Kanun’un 1023 üncü maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı, illilik prensibi gereğince asıl işlem baştan itibaren geçersiz olduğu, buna bağlı olarak davalı banka adına cebri satış sonucu yapılan tescil de yolsuz tescil niteliğinde olacağı (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 28.11.2019 tarih, 2019/2-318 Esas ve 2019/1238 Karar sayılı kararı), bu itibarla, aile konutu niteliğinde olan taşınmaz üzerine konulan ipotek için davacı eşin açık rızası bulunduğu ispatlanamadığından, cebri satış sonucu davalı banka adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı eş ... adına tesciline karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı banka vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte kararın hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, aile konutu nedeniyle tapu iptal ve tescil davası olup, uyuşmazlık davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 2 nci, 194 üncü ve 1023 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı banka vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.