Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7871 E. 2023/5108 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma kararı verildikten sonra tarafların bu iradelerinden dönüp dönemeyecekleri ve davanın çekişmeli boşanma davası olarak devam edip etmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Anlaşmalı boşanma kararının kesinleşmesine kadar eşlerin, boşanma ve fer'i konulardaki iradelerinden dönebilecekleri ve bu durumda davanın çekişmeli boşanma davası olarak devam etmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2008/465 E., 2008/486 K.

DAVANIN KONUSU : Anlaşmalı Boşanma

Taraflar arasındaki anlaşmalı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı erkek ve davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek dava dilekçesinde; tarafların boşanma ve fer'îleri konusunda anlaştıklarını, protokol düzenlendiğini, protokolde ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesini ve babanın çocuk yararına aylık 250,00 TL iştirak nafakası ödemesini kararlaştırdıklarını belirterek; tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Dava dilekçesi davalı kadına tebliğ edilmemiş, davalı kadın 24.04.2008 tarihli duruşmada protokoldeki imzanın kendisine ait olduğunu, tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden maddî ve manevî tazminat ile tedbir nafakası talep etmediklerini, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesini ve babanın çocuk yararına aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ödemesini kararlaştırdıklarını belirterek; tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; evlilik tarihinden sonra bir yıldan fazla zaman geçtiği ve tarafların boşanma ve fer'îleri konusunda anlaşmış olmaları nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk Eda'nın velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasına ve tarafların birbirinden nafaka ve tazminat talep etmediklerine dair protokolün onaylanmasına karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek ve davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı erkek temyiz dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakası yönünden tarafların iradelerine aykırı karar verildiğini, kararın yoksulluk nafakası yönden çeliştiğini ve kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının boşanma kararını uzun süre tebliğe çıkarmadığını, davalı kadının tarafların boşandıklarını düşündüğünü, karar tarihinden sonraki süreçte tarafların bir araya gelmediğini, erkeğin nafaka ödemediğini, kadının nafakalar için icraya başvurmasının akabinde kararın kesinleşmediğini ileri sürerek şikayet yoluna başvurduğunu, 2008 yılında geliri bulunmayan kadının nafaka istememesinin düşünülemeyeceğini, karar tarihinden bu yana ekonomik koşulların zorlaştığını ve kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tarafların anlaşmalı boşanma iradelerinden dönüp dönmedikleri ve yargılamaya çekişmeli boşanma davası olarak devam edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkrası. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

Somut olayda, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş ve hüküm tarafların vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki, diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" olarak görülmesi gerekir. Açıklanan sebeple, Mahkemece taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyanları ile iddia ve savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra, usulüne uygun şeklide gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonuca göre karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıranlara geri verilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.