Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8127 E. 2024/3132 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Aile konutu şerhi konulan taşınmazın mülkiyetinin bir kısmının eşlerden birinin mirasçılarına intikal etmesi üzerine, intikal eden kısım için aile konutu şerhinin terkin edilip edilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Aile konutu şerhinin, eşlerden birinin mülkiyetinde olan kısımla sınırlı olması ve miras yoluyla üçüncü kişilere intikal eden hisseler üzerinde aile konutu şerhinin etkisi bulunmaması gözetilerek, ilk derece mahkemesinin miras yoluyla intikal eden kısım için aile konutu şerhini terkin etme kararının hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf ve temyiz incelemesi sonucu karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/556 E., 2023/1224 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2012/1065 E., 2013/118 K.

Taraflar arasındaki aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, 17.01.2022 tarihli ek karar ile malik eşin 1/2 hissesi üzerine aile konutu şerhi konulmasına, diğer hisseler üzerindeki şerhin terkinine karar verilmiştir.

17.01.2022 tarihli ek kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların evli olduklarını, yaşamlarını sürdürdükleri Kadıköy, ..., 384 Ada, 101 Pafta, 15 Parsel B Blok, K:2, D:25'de kayıtlı taşınmazın 19 yıldır aile konutu olduğunu iddia ederek taşınmaza aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili ek dilekçesinde, apartman kat malikleri ile müteahhit arasında anlaşma yapılarak binanın yeniden yapılması ve inşaat sırasında kat maliklerinin oturabileceği muadil daireler verilip, kira bedellerinin karşılanmasının sözkonusu olduğunu, bu durumda binanın yıkılıp yeniden yapılması esnasında kat maliklerine ödenecek kira bedelinin müvekkiline ödenmesi ve apartman yönetimi ile yapılacak kat malikleri toplantısına müvekkilinin katılması konusunda ek karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı, davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 28.02.2013 tarihli kararı ile dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu konusunda bir tartışma sözkonusu olmayıp dava yerindedir. Ancak müteahhitle yapılacak görüşme ve sözleşmelerin tarafının davacı olması konusunda ek talep davanın genişletilmesi mahiyetinde olup ayrıca hüküm kurmayı gerekli kıldığından ve bu talep davanın konusunun dışına taştığından talep yerinde görülmemiş, müteahhitle yapılan görüşmelerde davacının aile konutundan kaynaklanan menfaatlerinin ihlal edilmesi durumunda davacı tarafın hakimin müdahale talebini isteme haklarının bulunduğu, bu hakların saklı kalması kaydı ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesindeki şartlara uymak kaydı ile ek talebin karşılanması mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile Kadıköy, ..., 384 ada, 15 parsel, B Blok, Giriş 25 Nolu bağımsız bölüm üzerine tarafların aile konutu olduğundan aile konutu şerhi verilmesine, taşınmazın yıkılarak yerine yeni bir bina yapılmasının öngörüldüğü, yapıcı firmanın taşınmazın aile konutu olması nedeniyle tek başına malik ile sözleşme yapmasının 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesine göre mümkün bulunmadığı ve davacı eşin rızasının alınması gerektiği, davacı eşin haklı bir neden olmaksızın rızadan kaçınması halinde bunun yargı kararı ile çözülmesi gerektiğinin hüküm fıkrasına eklenmesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin 28.12.2016 tarihli ek kararı ile taşınmazın 1/2 sinin Müşerref Arıtürk adına kayıtlı olduğu, Müşerref Arıtürk'ün vefat ettiği bildirildiğinden adı geçenin tapuda hissesinin intikal yapılmasına ve üzerinde tasarrüf yapılmasına ve verilen şerhin bir etkisinin bulunmadığına ve şerhin bu hisseyi kapsamadığına karar verilmiştir.

3.İlk Derece Mahkemesinin 17.01.2022 tarihli ek kararı ile Mahkemenin 28.02.2013 tarih, 2012/1065 E. 2013/118 K. sayılı kararın tavzihi ile; davalı ...'e ait İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 384 ada, 15 parsel, B Blok, Kat:2, D:25 te bulunan taşınmazın 1/2 hissesi üzerine aile konutu şerhi konulmasına, İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 384 ada, 15 parsel, B Blok, Kat:2, D:25 te bulunan taşınmazda; davalı ...'ün 1/4 hissesi ve ...'ün 1/4 hissesi üzerindeki aile konutu şerhinin terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili, davacının evlendiği tarihten itibaren davaya konu “... Mah. ... Sk. No:9, D:25 .../İstanbul” adresine mukim taşınmazda yaşadığını, 2016 yılında taşınmazın ½ hissedarı olan davalının annesi ...'ün vefat ettiğini, mahkemenin tavzih kararının hukuka aykırı olduğunu, kararda davacının eşine ait olan 1/4 pay üzerindeki şerhin de terkin edildiğini, taşınmazın mülkiyetinin 1/2 kısmının en başından beri davalı yana ait olduğunu, kalan ½ hissenin ise davalının annesinin vefatı ile davalı ve kardeşi ... adına olacak şekilde intikal ettiğini, mirasın intikali akabinde davalı yanın taşınmazdaki payının 3/4’e yükseldiğini, mahkemenin intikal eden hisse üzerindeki şerhi de kaldırdığını, İlk Derece Mahkemesi ek kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ...'ten ihtikal eden hisseye konulan şerh terkin edilmesine yönelik İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, aile konutu şerhi konulması davası olup, uyuşmazlık ek kararla aile konutu şerhinin taşınmazın bir bölümü üzerinde terkinine karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 6 ncı ve 194 üncü maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.