Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8138 E. 2024/5858 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı erkeğin kısıtlı olması sebebiyle açılan boşanma davasının reddine ilişkin kararın temyiz incelemesidir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının aynı davalı hakkında evliliğin butlanına yönelik derdest bir davası olduğu ve bunun boşanma davası açısından bekletici mesele niteliğinde olması gözetilerek, yerel mahkemenin boşanma davasını reddetmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş ve karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/654 E., 2023/982 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Nazilli 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/460 E., 2020/554 K.

Taraflar arasındaki boşanma, ziynet alacağı ve eşya alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin, davalının annesinin etkisinde kalarak kadına psikolojik ve fiziksel şiddet uygulaması, aşağılaması, kayınvalide tarafından aşağılanması, hor görülmesi, hakaret edilmesi, davalıyı kadına karşı doldurup kışkırtması, davalının tüm maaşını annesine vermesi, kadına söz hakkı tanımaması, evin tüm idaresinin erkeğin annesinde olması, erkeğin annesinin evliliğe müdahalesine ses çıkarmaması, harçlık vermemesi, işten aldığı kıdem tazminatına erkek ve annesi tarafından el konulması, kötü muameleye maruz kalması nedeni ile panik atak hastalığının ilerlemesi ve davalının akıl hastası olduğunun gizlenmesi nedeniyle sarsıldığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca boşanmalarına, düğünde takılan 8.000,00 TL değerindeki 3 adet bileziğin iadesine, ortak alınan ev eşyalarının parasal değeri olan 5.375,00 TL ile müvekkilinin elinden alınıp iade edilmeyen 6.000,00 TL kıdem tazminatının davalıdan davacıya verilmesine, ortak alınmayan 2.000,00 TL değerindeki çeyiz eşyalarının iadesine, aylık 1.000,00 TL nafaka ile 50.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vasi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddia ettiği olayların doğru olmadığını, birbirini seven tarafları davacının babasının ayırmak istediğini, aşırı parasal istek ve taleplerde bulunduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının boşanma davasının, yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, ziynet alacağı davasının ispat edilemediğinden reddine, çeyiz alacağı davasında uzlaşma sağlandığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına süresinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma davasının reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir .

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece, kadının erkek aleyhine ileri sürdüğü maddîvakıaları bizzat görgüye dayalı tanık beyanları ya da diğer bir delil ile ispat edemediğine ilişkin tespitte bir usulsuzluk görülmediği, toplanan delillere ve tanık beyanlarına göre, davalı erkeğin akıl hastalığı nedeniyle 4721 sayılı Kanun'un 405 inci maddesi gereği kısıtlanarak annesinin velâyeti altına alındığı, davacı kadın tarafından akıl hastalığına dayalı olarak açılmış bir dava bulunmadığı, davalı erkeğin hareketleri iradi olmadığından, kusur yüklenemeyeceği ve 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesine dayalı “evlilik birliğinin sarsılması” hukuki sebebine dayanılarak aleyhine boşanma kararı verilemeyeceği, açıklanan nedenle Mahkemece neticede davanın reddine karar verilmesinde usul ve kanuna aykırılık görülmediği gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz başvurusunda özetle; boşanma davasının reddi yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanma davasının kabulü koşulları oluşup oluşmadığı, evliliğin mutlak butlanla iptali davasının beklenmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 220 nci ve 226 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

Davacı kadının Nazilli 1. Aile Mahkemesinin 2023/638 Esas sayılı dosyasında evlenmenin mutlak butlan ile iptalini talep ettiği, dosyanın derdest olduğu, mutlak butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının, boşanma davası açısından bekletici sorun oluşturacağı gözetilerek, Mahkemece Nazilli 1. Aile Mahkemesinin 2023/638 Esas sayılı dosyasının akıbetinin sorulup sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA ,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesinekararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.