Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8173 E. 2024/4651 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusundan feragat edildikten sonra, bu feragatten vazgeçilip geçilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı-davacı kadın vekilinin, istinaf başvurusundan feragat etme yetkisinin vekâletnamesinde yer aldığı ve feragatin usulüne uygun olarak yapıldığı gözetilerek, 6100 sayılı HMK'nın 349/2. maddesi gereğince istinaf başvurusunun reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1442 E., 2023/1067 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun feragat nedeni ile reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Erzurum 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/545 E., 2022/129 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne birleşen davanın reddine boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Karar davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı-davacı kadın vekilinin istinaf başvurusundan feragat dilekçesi sunması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının kusurlu hareketleri nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı-davalı erkek birleşen dava dilekçesinde özetle; kadının açtığı davanın haksız olduğunu iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, kadının ziynet alacağı, maddi ve manevi tazminat talebinin reddine hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlu hareketleri nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 10.000,00 TL maddî,10.000,00 TL manevî tazminata, ziynetlerin aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmaması halinde nakden kadına verilmesine hükmedilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın birleşen davada, dava dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlu hareketleri nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 50.000,00 TL manevî tazminata, ziynetlerin aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmaması halinde nakden kadına verilmesine, ev eşyalarının mahkeme kararı ile boşaltılmasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci/ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasına ve erkek yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, ev ve çeyiz eşyaları yönünden usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, kadının birleşen davasının reddine, kadının yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat, ziynet ve takı para alacağı talebi yönünden talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuş, davalı-davacı kadın vekili 14.07.2023 tarihli dilekçesi ile istinaf başvurusundan feragat etmiştir.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-davacı kadın vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu, ancak davalı-davacı kadın vekilinin 14.07.2023 tarihinde istinaf yolundan feragat dilekçesi sunduğu, başvurucu davacı-davalı kadın vekilinin vekâletnamesinde kanun yoluna başvurmaktan feragat yetkisi bulunduğu ve feragatin başvurudan sonra yapıldığı anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 349 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf taleplerinden 14.07.2023 tarihinde feragat etmiş olsalar da gelişen olaylar ve mevcut süreçte istinaf taleplerinden feragat hususunun tekrar değerlendirildiği ve söz konusu feragatten vazgeçme gereği duydukları, kusur incelemesi, asıl dava yönünden; davanın kabulü, kadına yüklenen tazminat yükü, karşı dava yönünden maddi-manevi tazminat, yoksulluk nafakası taleplerinin reddi yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusundan feragat dilekçesi vermesinin ardında feragatten vazgeçmesinin mümkün olup olamayacağı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı 194 üncü, 311 inci, 349 uncu, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.