Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9212 E. 2024/7162 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında erkeğin de boşanma talebinde bulunmasının kabulü, hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının yeterliliği uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1620 E., 2023/2216 K.

KARAR : Başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Alaca Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/259 E., 2023/15 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; daha önceden taraflar arasında görülen boşanma davasının reddedildiğini, aradan 3 yıl geçmesine rağmen ortak hayatın yeniden kurulamadığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; birliğin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 300.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların yaklaşık 11 yıldır fiilen ayrı yaşadıkları, boşanma davasının reddine dair verilen kararın kesinleşmesinden itibaren asıl dava tarihine kadar üç yılın geçtiği dosya içeriğinden sabit olmakla, asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verildiği, erkeğin, eşine ve ortak çocuklara şiddet uyguladığı, başka kadınlarla gönül ilişkisi olduğu, bu ilişkisini kendi aile bireylerinden çekinmeden sürdürdüğü, alkol bağımlılığı olduğu ve eve sürekli sarhoş bir şekilde geldiği, eşine hakaretler ettiği, kendisi Alaca'da kalarak eşi ve çocuklarını Çorum'a gönderdiği, aile bireylerini gönderdikten sonra onlarla yeterince ilgilenmediği, yeterli maddî ve manevî destekte bulunmadığı, yalnızca ortak çocuk ...'ye maddî anlamda destek olduğu, çocuklarının yanında "kız çocuklarını sevmiyorum" şeklinde sözler söylediği, eşine "başka biriyle evlenmek istediğini" söylediği, eşinin ve çocuklarının Çorum'da kaldıkları evin elektrik, su ve doğalgazını kestirdiği ve onları yaklaşık 6 ay boyunca temel ihtiyaçlardan mahrum bıraktığı boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadın yönünden nafaka ile maddî ve manevî tazminat koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve dördüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren 1.200,00 TL'ye çıkartılmasına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 70.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, nafaka ve tazminatların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hükmün sair yönlerinin usul ve yasaya uygun olduğu ancak maddî ve manevî tazminatın az olduğu gerekçesi ile davalı-davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısımlarının kaldırılmasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata, davalı-davacı kadın vekilinin sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, nafaka ve tazminatların miktarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C.Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkeğin boşanma davası, nafaka ve tazminatların miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci, ikinci ve dördüncü fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi 6100 sayılı Kanun'un190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.