Logo

2. Hukuk Dairesi2023/957 E. 2023/4132 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına kimin kusurlu olduğunun ve varsa tazminat ile tedbir nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceğinin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları değerlendirilerek, yerel mahkeme kararında usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2313 E., 2022/2323 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/524 E., 2022/732 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalı-davacı kadının canının istediği zamanlarda saat kaç olursa olsun gezmeye gittiğini, gelirlerinden daha fazla harcama yapıp borçlandığını, savurgan olduğunu, kafasına göre davrandığını, ... erkeği yalnız hiçbir yere göndermediğini, gittiği yerden görüntülü görüşmesini istediğini, erkeğin tanımadığı hatta kendi ailesinin bile tanımadığı kişileri arkadaşı olarak tanıtıp evine çağırdığını, davalı-davacı kadının ailesinin sürekli erkekten borç para aldığını, erkek geri istediğinde ise vermediklerini, kadının MS hastası olduğunu ve bunu nişandan sonra söylediğini, tutarsız ve dengesiz bir kişiliğe sahip olduğunu, 27.08.2020 tarihinde yaşanan en son olayda da kadının arkadaşının evine gideceğini ve orada kalacağını söyleyerek erkeğin rızasını almadan evden çıktığını, ertesi gün erkek aradığında arkadaşının evine değil ...'e eğlenmeye alkollü mekana gittiğini öğrendiğini, saat 16.00'dan sonra da kadının telefonunu kapattığını, kadının ailesinin da kadına ulaşamadığını, aynı gün erkek ve kadının ailesinin polise başvurduklarını, 29.08.2020 günü babası kızının geldiğini ancak çok bitkin ve üzgün olduğunu ve nereden geldiğini söylemediği haberi verdiğini, sonuç olarak 27.08.2020 tarihinden beri tarafların bir araya gelemediklerini, 14.03.2020 tarihinde çıkan tartışmada kadının şikayetçi olduğunu ancak sonra evlilik birliğinin devam ettiğini belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların gerçek dışı olduğunu, asıl kafasına buyruk yaşayanın ... erkek olduğunu, kendisinin ne derse olacağını asla hesap vermeyeceğini söylediğini, erkeğin kumar alışkanlığının olduğunu, evliliğin ikinci ayında erkeğin anne ve babasının müşterek konuta gelip uzun süre kaldığını, kadının yaptığı hiçbir şeyi beğenmediklerini, erkeğin de sürekli annesinin etkisinde kalarak kadını azarlayıp aşağıladığını yeri geldiğinde darp ettiğini, 14.03.2020 tarihinde darp nedeni ile şikayetinin de olduğunu, uzaklaştırma kararı da alındığını ancak aynı iş yerinde çalışmaları nedeni ile bu talebinden sonradan vazgeçmek zorunda kaldığını, ayrıca yeni evli oldukları için bu darp eylemi sonrasında müşterek konuta dönmek zorunda kaldığını, erkeği affetmediğini, erkeğin sürekli hakaret ve küfürler ettiğini, kadının kazancını kendine havale ederek kadına cüzi miktarda harçlık verdiğini, agresif olduğunu, kadının iş yerinde konuştuğu arkadaşına gelip saldırdığını, sonra da erkeğin kendi ailesine "gelininiz orospuluk yapıyor" dediğini, uyuşturucu kullandığını, en son olayda da kadının erkek ile arası bozuk olduğundan kendini iyi hissetmediği için arkadaşı ile dertleşmek amacıyla arkadaşında kalmak istediğini söylediğini ve erkeğin de izin verdiğini, kadının alkollü mekana gitmesinin söz konusu olmadığını çünkü kadının MS hastası olduğunu ve alkol kullanamadığını, arkadaşının yanında iken erkeğin sürekli telefonda hakaret ve küfür ettiğini, "kiminlesin, orospuluk mu yapıyorsun" dediğini, kadının kendine zarar vereceğini düşünerek telefonu kapattığını sonra da kendi ailesinin yanına döndüğünü belirterek davacı-davalının davasının reddine, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında belirtilen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı karşı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ... erkeğin babasına, eşi hakkında, "senin gelinin orospuluk yapıyor" şeklinde konuşarak, eşinin annesine "senin kızın açıkçası beni tatmin etmiyor" şeklinde konuşarak, eşine karşı "ağzına s...çarım" şekilde konuşarak, eşine şiddet uygulayarak, eşine karşı "gerizekalı mısın" şeklinde konuşarak, uyuşturucu madde kullanarak evilik birliğinin temelinden sarsılmasında ağır kusurlu olduğu, davalı-davacı kadının ise eşine karşı "ben harcamayı seviyorum karışamazsın altınlarımı da bozdurup harcadım" şeklinde konuşarak, gece geç saatte arkadaşıyla gidip, sabaha karşı gelerek, çok fazla alışveriş yaparak, eşinden habersiz il dışına çıkıp, eşinin kendisine ulaşmasına engel olarak evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında hafif kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki tarafın açtığı boşanma davalarının kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, hakkaniyet ilkesi göz önüne alınarak davacı kadın yararına aylık 200,00TL tedbir nafakasına, kadının çalıştığı ve boşanma ile yoksulluğa düşmeyeceği anlaşılmakla yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 18.000,00TL maddî ve 18.000,00TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. ... erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında bir kere darp olayının yaşandığını, bu olaydan sonra tekrar bir arada yaşama devam edildiğini, affın varlığı nedeni ile fiziksel şiddetin kusur olarak yüklenemeyeceğini, erkeğin Almanya'da iken uyuşturucu kullandığını ancak Türkiye'ye döndükten sonra uyuşturucu kullanmadığını, kullanmış olsa bile bu kullanım neticesinde evlilik sorumluluklarını yerine getirmediğine ilişkin bir kanıtın olmadığını, ... erkeğin "senin kızın orospuluk yapıyor" şeklinde bir söylemi olmadığını, davalı-davacı kadının 3 gün Ürgüp'e eğlenmeye giderek nerede kimlerle olduğunu söylememesi ve sonrasında ailesinin yanına yorgun argın dönmesinin güvensarsıcı hareket olduğunu, bunun karşılığında kadının babasına "senin kızın orospuluk yapıyor" demesinin ya hiç kusur sayılmaması ya da hafif kusur kabul edilmesi gerektiği, Mahkemenin kusur tespitinde yanılgıya düştüğünü, bu nedenlerle karşı davanın kabulüne karar verilmesi ve aleyhe tazminata hükmedilmesinin yerinde olmadığını, her iki taraf da eşit maaş alırken kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin de hatalı olduğunu belirterek karşı davanın kabulü, kusur tespiti, hükmedilen tedbir nafakası ve tazminatlar yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadına yüklenen kusurların ispatlanmadığını, tanık beyanlarının çelişkili olduğunu, erkeğin izni ile arkadaşında kalmaya gittiğini, erkeğin telefonda hakaretler etmesi üzerine telefonu kapatarak eve dönmediğini, bunun nedeninin ... erkeğin davranışları olduğunu, erkeğin uyuşturucu kullanmaya devam etmesi nedeni ile maddî yönden sıkıntı yaşandığını, kadının hesabındaki parayı da alarak kadına az miktarda harçlık verdiğini, Mahkemenin bu hususu dikkate almadığını, bu durum nedeni ile kadının savurgan olduğu iddiasının doğru olmadığını, hükmedilen tedbir nafakası ve tazminatların miktarının düşük olduğunu, yoksulluk nafakasının reddinin hatalı olduğunu belirterek asıl davanın kabulü, kusur tespiti, hükmedilen tedbir nafakası ve tazminatların miktarı ile yoksulluk nafakasının reddi yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

... erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; taraflar arasında bir kere darp olayının yaşandığını, bu olaydan sonra tekrar ortak yaşama devam edildiğini, affın varlığı nedeni ile fiziksel şiddetin kusur olarak yüklenemeyeceğini, erkeğin Almanya'da iken uyuşturucu kullandığını ancak Türkiye'ye döndükten sonra uyuşturucu kullanmadığını, kullanmış olsa bile bu kullanım neticesinde evlilik sorumluluklarını yerine getirmediğine ilişkin bir kanıtın olmadığını, ... erkeğin "senin kızın orospuluk yapıyor" şeklinde bir söylemi olmadığını, davalı-davacı kadının 3 gün Ürgüp'e eğlenmeye giderek nerede kimlerle olduğunu söylememesi ve sonrasında ailesinin yanına yorgun argın dönmesinin güvensarsıcı hareket olduğunu, bunun karşılığında kadının babasına "senin kızın orospuluk yapıyor" demesinin ya hiç kusur sayılmaması ya da hafif kusur kabul edilmesi gerektiği, Mahkemenin kusur tespitinde yanılgıya düştüğünü, bu nedenlerle karşı davanın kabulüne karar verilmesi ve aleyhe tazminata hükmedilmesinin yerinde olmadığını, her iki taraf da eşit maaş alırken kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin de hatalı olduğunu belirterek karşı davanın kabulü, kusur tespiti, hükmedilen tedbir nafakası ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, karşı davanın kabulü ile kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile tedbir nafakası verilme şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.