"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2207 E., 2023/2772 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorum 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/873 E., 2023/304 K.
Taraflar arasındaki tedbir nafakası ve birleşen karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince tedbir nafakası davasının kısmen kabulüne, karşılıklı boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı-davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerinin kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle davalı-davacı erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediğini, alkol kullandığını, hakaret ve küfür ettiğini, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, eve geç geldiğini, evden kovduğunu belirterek davacı-davalı kadın için aylık 500,00 TL, çocuklar için ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir nafakasının davalı-davacı erkekten alınarak davacı-davalı kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davacı-davalı kadın vekili birleşen boşanma davasına karşı açtığı boşanma dava dilekçesinde özetle; erkeğin iddialarının doğru olmadığını, davalı-davacı erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediğini, eve geç geldiğini, alkol aldığını, çocukların ve evin ihtiyaçları ile ilgilenmediğini, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, evden kovduğunu belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasının, ... için 750,00 TL tedbir-iştirak nafakasının, ... için 500,00 TL tedbir-iştirak nafakasının, 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminatın davalı-davacı erkekten alınarak davacı-davalı kadına verilmesine, ziynet eşyalarının aynen, olmadığı takdirde bedelinin faizi ile iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; davacı-davalı kadının sürekli huzursuzluk çıkardığını, erkeğin ailesine gitmediğini, gereksiz kıskançlık yaptığını, ekonomik anlamda destek olmadığını, telefonunu karıştırdığını, yatakları ayırdığını belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı-davacının bir tartışma esnasında eşinin boğazını sıktığı (ortak çocuk tanık ... beyanı), eve geç geldiği ve bu suretle evine göstermesi gereken yeterli ilgiyi sağlamadığı, davacı-davalı kadının ekonomik durumları tam elvermemesine rağmen ev alınması ve alınan evin değiştirilmesi konusunda talepkar olduğu, memnuniyetsizlik sergilediği ve bu suretle eşine karşı ekonomik baskı uyguladığı, kadının eşinin ailesine mesafeli bir duruş sergilediği, dosyaya yansıyan dayanağı olmadığı halde kıskanç davranışlar sergileyerek eşini baskıladığı, sonuç olarak eşler arasındaki evlilik birliğinin devamı taraflardan beklenilemeyecek derecede temelinden sarsıldığı ve bu duruma tarafların eşit kusurlu davranışlarıyla sebep olduğu gerekçesi ile her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, tarafların evliliğin sona ermesinde kusurları eşit olarak belirlendiğinden maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadına davalıdan daha ağır kusur yüklenmediği davalı erkeğin en az asgari ücret elde ettiği düzenli gelirinin olduğu, buna karşılık kadının herhangi bir işte çalıştığına dair tespit bulunmadığı, kendisini yoksulluktan kurtarmaya yeterli düzenli geliri ve malvarlığı bulunmadığı, bu nedenle boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile kadın yararına asıl davanın (tedbir nafakası 2019/873 Esas) açıldığı 18.12.2019 tarihinden itibaren işlemeye başlamak üzere aylık 300,00 TL tedbir nafakası takdiri ile iş bu nafakanın birleşen dosyada kadın tarafından birleşen dosyada açılan karşı davanın dava tarihi olan 19.10.2020 tarihine kadar devamına, 19.10.2020 tarihinden itibaren kadın yararına hükmolunan aylık 300,00 TL tedbir nafakasının aylık 1.000,00 TL'ye yükseltilmesine, aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına, iş bu nafakanın tahsilde tekerrür olmamak üzere her ay davalı birleşen dosya davacısı birleşen dosya karşı davalısı erkekten alınarak davacı birleşen dosya davalısı birleşen dosya karşı davacısı kadına verilmesine, ayrı yaşanılan zaman içerisinde ortak çocukların anneleri yanında kaldıkları, bakımı, gözetimi ve sağlığı açısından annenin ihmaline yahut velâyeti üstlenmesine engel bir duruma ilişkin herhangi bir delil bulunmadığı, sosyal inceleme raporunun da çocukların velâyetinin anneye verilmesinin çocukların üstün yararına olacağı mütalaasında bulunduğu gerekçesi ile ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, tarafların ortak çocuklarından ... yararına tedbir nafakası davasında (2019/873 Esas) hüküm altına alınan aylık 400,00 TL tedbir nafakasının iş bu karar tarihi itibariyle aylık 350,00 TL artırımla aylık 750,00 TL'ye yükseltilmesine, aylık 750,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak devamına, iş bu nafakanın her ay davalı birleşen dosya davacısı birleşen dosya karşı davalısı babadan alınarak ve ortak çocuk yararına kullanılmak üzere davacı anneye verilmesine, tarafların ortak çocuklarından ... yararına tedbir nafakası davasında (2019/873 Esas) hüküm altına alınan aylık 400,00 TL tedbir nafakasının iş bu karar tarihi itibariyle aylık 100,00 TL artırımla aylık 500,00 TL'ye yükseltilmesine, aylık 500,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak devamına, iş bu nafakanın her ay davalı birleşen dosya davacısı birleşen dosya karşı davalısı babadan alınarak ve ortak çocuk yararına kullanılmak üzere davacı anneye verilmesine, dava konusu edilen ve varlıkları tespit olunan altınların erkek tarafından kadının elinden alınarak bozdurulduğu ve iade edilmediği hususu ispat yükü kendisinde bulunan kadın tarafından dayanılan deliller arasında yer alan tanık anlatımlarıyla ispatlandığı gerekçesi ile 4 adet 22 gram bilezik değeri 18.241,92 TL, 15 adet çeyrek altın değeri 6.786,67 TL'nin aynen iadesi, aynen iadenin mümkün olmaması halinde toplam 25.028,59 TL'nin 500,00 TL'sinin dava tarihinden geriye kalan 24.528,59 TL'nin ıslah tarihi olan 17.04.2023 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı birleşen dosya davacısı birleşen dosya karşı davalısı erkekten alınarak davacı birleşen dosya davalısı birleşen dosya karşı davacısı kadına verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı kadın vekili; kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve yoksulluk nafakası ile iştirak nafakasının miktarı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her ne kadar İlk Derece Mahkemesince taraflara yüklenen ve ispat edilen eylemler bakımından dinlenen tanık beyanları dikkate alınarak tarafların eşit kusurlu olduğu belirtilmiş ise de; mahkemece yüklenen mevcut kusurlar itibariyle kocanın ağır, kadının hafif kusurlu olduğu, kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davacı-davalı kadının istinaf isteminin yukarıda belirtilen nedenlerle kabulü ile kararın kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin yukarıda belirtildiği şekilde düzeltilmesine, kararın 2 nolu bendinin kaldırılmasına, yerine yeni bentler oluşturulmasına, yerine yeni bent oluşturulmasına karar verilen kısımları dışındaki hüküm fıkralarının aynen muhafazasına, davacı-davalı kadının maddî tazminat isteminin kısmen kabulü ile 30.000,00 TL maddî tazminatın davalı-davacı erkekten alınarak davacı-davalı kadına verilmesine, davacı-davalı kadının manevî tazminat isteminin kısmen kabulü ile 30.000,00 TL manevî tazminatın davalı-davacı erkekten alınarak davacı-davalı kadına verilmesine fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı-davalı kadının sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili; kusur belirlemesi ve aleyhine hükmedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı açılan boşanma davalarında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.