"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2602 E., 2023/2793 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Turhal 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2023/79 E., 2023/312 K.
Taraflar arasındaki değer artış payı ve katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın ayrı ayrı kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı-davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Davacı-davalı kadın vekilinin karşı davaya yönelik temyiz dilekçesinin incelemesinde;
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre, davacı-davalı kadın aleyhine karşı davada tespit edilen (112.400,00 TL) ve hükmedilen (19.900,00 TL) alacak miktarı Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davacı-davalı kadın vekilinin karşı dava yönünden temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı-davalı kadın vekilinin asıl davaya yönelik gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliği içinde davalı-davacı adına edinilen 1065 ada 7 parsel 11 nolu bağımsız bölüm ve davalı-davacının aldığı emekli ikramiyesi nedeniyle müvekkilinin alacak hakkı olduğunu belirterek mal rejiminin tasfiyesiyle yargılama sırasında yapılacak araştırma ve incelemeler sonucunda müvekkilinin değer artış payı ve katılma alacağının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere gerçek alacak miktarını talep etme hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik harca esas değer olarak gösterilen 1.000,00 TL alacağın yasal mal rejiminin sona erdiği tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı-davalı kadın vekili karşı davaya cevap dilekçesinde; müvekkili adına kayıtlı malların satışından elde edilen paraları davalı-davacının aldığını belirterek, karşı davanın reddini savunmuştur.
3.Davacı-davalı kadın vekili 28.08.2018 tarihli bilirkişi raporuna göre talep miktarını yükselterek, 92.500,00 TL katılma alacağının faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; müvekkilinin 1065 ada 7 parsel 11 nolu bağımsız bölümü kendi birikimleri ile edindiğini, davacı-davalı adına kayıtlı 557 ada 23 parsel 6 nolu bağımsız bölümün ve 60 ... plakalı aracın müvekkilinin emekli ikramiyesi kullanılarak ve kazancı ile alındığını, davacı-davalının malların mal kaçırma amacıyla devrettiğini belirterek, asıl davanın reddini savunmuş, davacı-davalı adına kayıtlı malların mal rejiminin tasfiyesine dahil edilerek müvekkilinin alacağının tespiti ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili 28.08.2018 tarihli bilirkişi raporunda alacağının 19.900,00 TL belirlendiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 19.900,00 TL alacağın faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin 16.10.2018 tarih ve 2016/180 Esas, 2018/383 Karar sayılı kararı ile; 557 ada 23 parsel 6 nolu bağımsız bölüm için davalı-davacının 27.300,00 TL değer artış payı alacağı ve 73.850,00 TL katılma alacağı, 60 ... plakalı araç için davalı-davacının 11.250,00 TL katılma alacağı olmak üzere toplam 85.100,00 TL katılma alacağının bulunduğu, davacı-davalının da 1065 ada 7 parsel 11 nolu bağımsız bölüm yönünden 92.500,00 TL katılma alacağının bulunduğu, tarafların birbirlerinden olan alacakları takas edildiği, sonuç olarak davalı-davacının 19.900,00 TL değer artış payı alacağı bulunduğu gerekçesiyle, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüyle 19.900,00 TL değer artış payı alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiziyle birlikte davacı-davalıdan tahsiline karar verilmiştir. İşbu kararın davacı-davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 18.11.2020 tarih ve 2019/583 Esas, 2020/2796 Karar sayılı kararı ile; davalı-davacı tarafından süresinde takas-mahsup talebi bulunmadığı, her iki dava yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle, davacı-davalı kadın vekilinin başvurusunun kısmen kabulüyle İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, davacı-davalı kadın vekilinin diğer istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesinin 22.12.2022 tarih ve 2020/380 Esas, 2022/364 Karar sayılı kararı ile; 557 ada 23 parsel 6 nolu bağımsız bölüm için davalı-davacının 27.300,00 TL değer artış payı alacağı ve 73.850,00 TL katılma alacağı, 60 ... plakalı araç için davalı-davacının 11.250,00 TL katılma alacağı olmak üzere toplam 85.100,00 TL katılma alacağının bulunduğu, davacı-davalının da 1065 ada 7 parsel 11 nolu bağımsız bölüm yönünden 92.500,00 TL katılma alacağının bulunduğu, tarafların birbirlerinden olan alacakları takas edildiği, sonuç olarak davalı-davacının 19.900,00 TL değer artış payı alacağı bulunduğu gerekçesiyle, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüyle 19.900,00 TL değer artış payı alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiziyle birlikte davacı-davalıdan tahsiline karar verilmiştir. İşbu kararın davacı-davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 18.11.2020 tarih ve 2019/583 Esas, 2020/2796 Karar sayılı kararı ile; davalı-davacı tarafından süresinde takas-mahsup talebi bulunmadığı, her iki dava yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle, davacı-davalı kadın vekilinin başvurusunun kısmen kabulüyle İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, davacı-davalı kadın vekilinin diğer istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
3. İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 557 ada 23 parsel 6 nolu bağımsız bölüm için davalı-davacının 27.300,00 TL değer artış payı alacağı ve 73.850,00 TL katılma alacağı, 60 ... plakalı araç için davalı-davacının 11.250,00 TL katılma alacağı olmak üzere toplam 85.100,00 TL katılma alacağının bulunduğu, davacı-davalının da 1065 ada 7 parsel 11 nolu bağımsız bölüm yönünden 92.500,00 TL katılma alacağının bulunduğu gerekçesiyle, asıl davanın kabulüyle 92.500,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, karşı davanın kabulüyle 85.100,00 TL katılma alacağı, 27.300,00 TL değer artış payı alacağı olduğunun tespiti ile 19.900,00 TL değer artış payı alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili adına kayıtlı malların muvazaalı devredilmediğini, eksik ve hatalı bilirkişi raporlarına göre karar verildiğini, karşı davada tasfiye konusu malların değerinin yüksek belirlendiğini, asıl davada tasfiye konusu taşınmazın da değerinin düşük belirlendiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği gerekçesiyle, başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; müvekkili adına kayıtlı malların muvazaalı devredilmediğini, eksik ve hatalı bilirkişi raporlarına göre karar verildiğini, karşı davada tasfiye konusu malların değerinin yüksek belirlendiğini, asıl davada tasfiye konusu taşınmazın da değerinin düşük belirlendiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tasfiye konusu malların değeri noktasında toplanmaktadır. Dava, katılma alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 226 ncı maddesi 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı-davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Artık değere katılma alacağı alacağı miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır (4721 sayılı Kanun md. 227/1, 228/1, 232 ve 235/1). Yargıtay uygulamalarına göre tasfiye tarihi, karar tarihidir.
3.Davacı-davalı kadın vekilinin asıl davada tasfiye konusu 1065 ada 7 parsel 1 nolu bağımsız bölümün değerine yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde; somut olayda, tasfiye konusu taşınmazın tasfiyeye esas alınacak değerleri belirlenirken, yukarıda izah edilen ilkeye aykırı şekilde, taşınmazın karar tarihinden (31.10.2023) yaklaşık beş yıl önceki, 16.07.2018 tarihindeki belirlenen güncel değerine itibar edilerek katılma alacağının belirlenmiş olması doğru olmamıştır. O halde, Mahkemece, tasfiye konusu taşınmazın tasfiye (önceki karar bozulmakla değer güncelliğini yitirdiğinden bozma sonrası yeni karar tarihine en yakın tarihteki) tarihi itibariyle sürüm (rayiç) değerleri belirlendikten sonra, davacının katılma alacağı hesaplanarak karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Karşı Dava Yönünden
Davacı-davalı kadın vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
Asıl Dava Yönünden
1.Davacı kadın vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile, temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının güncel değer yönünden BOZULMASINA,
3.Davacı-davalı kadın vekilinin bozma kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.11.2024 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.