Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9852 E. 2024/4083 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı eşin, aile konutu üzerinde davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin, kendi rızası olmadan konulduğu iddiasıyla ipoteğin kaldırılmasını talep etmesi üzerine, ipotek belgesindeki imzanın davacıya ait olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı eşin ipotek işlemine ilişkin muvafakatnamesinin bulunduğu ve dosyadaki bilirkişi raporları ile Adli Tıp Kurumu raporuna göre imzanın davacıya ait olduğunun tespit edilmesi gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/816 E., 2023/1661 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2016/277 E., 2021/57 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince ipoteğin kaldırılması davasının reddine, aile konutu şerhi konulması talebinin kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu aile konutu üzerinde davalı eşinin diğer davalı banka lehine davacı kadının haberi olmadan ilk evliliğinden olan oğlu ...`ın yetkilisi olduğu .... İth. İhr. Tic. Ltd. Şti.`nin kullanmış olduğu kredi için ipotek tesis ettirdiğini, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, davalı bankanın taşınmazın aile konutu olduğunu bilecek durumda olduğunu belirterek taşınmaz üzerine davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına, taşınmaz kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı banka vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacının ipotek işlemi için muvafakatnamesinin alındığını, davacının kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddine, davacı aleyhine icra inkar tazminatı hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, her ne kadar dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu yönünde kanaat edinilmiş ise de; dosyada mevcut 20.08.2013 tarihli eş muvafakatnamesi ve dosyada mevcut bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde aile konutu üzerindeki ipoteğin davacının açık rızası ile konulmuş olduğu gerekçesi ile davacının davasının reddine, taşınmaz tapu kaydına aile konutu şerhi konulması talebinin kabulüne, davalı bankanın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; davanın kabul edilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesince 10.07.2019 tarihli İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin genişletilmiş uzmanlar kurulunca düzenlenen rapora itibar edilerek davacı eşin ipotek işlemine açık muvafakatinin bulunması nedeniyle ipoteğin kaldırılması talebinin reddine karar verilmesinin ve gerekçesinin doğru olduğu, ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esası ile hükme etki edecek tüm delillerinin dosya içerisine toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; dosyada bulunan imza bilirkişisi raporlarının çelişkili olduğu, hüküm kurmaya elverişli olmadığı, bilirkişi raporlarındaki belirsizliğin müvekkili lehine yorumlanması gerektiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın kabul edilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ipotek belgesindeki eş muvafakatnamesindeki imzanın davacıya ait olup olmadığı, davanın reddine karar verilmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 194 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.