Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1033 E. 2024/8534 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan boşanma davasında, evlilik birliğinin temelden sarsılıp sarsılmadığı, sarsıldıysa kusurun kimde olduğu, boşanmaya ve tazminata hükmedilip hükmedilmeyeceği hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin, ailesinin davacı kadına yönelik hakaretlerine sessiz kalarak evlilik birliğinin devamını imkansız hale getirmesi ve davacı kadının kusursuz olması gözetilerek, tarafların boşanmalarına ve kadın yararına maddi manevi tazminata hükmeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/10 E., 2023/2150 K.

KARAR : Kararın kaldırılarak yeniden hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Malatya 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/209 E., 2022/779 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne, kararın kaldırılarak tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; kadının iddialarını kabul etmediklerini, kadının kusurlu olduğunu iddia ederek kadının davasının reddine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; dosya kapsamına göre, davalının annesinin ve kardeşlerinin evliliğe müdahale ve davacıya ağır laflar ettikleri iddia edilmiş ise de, davacı tanıklarının bu konudaki beyanlarında davalının annesinin evliliğe müdahale ettiği, gelini hakkında olumsuz konuştuğu sabit olmuş ise de annesinin bu olumsuz tutumları anında davalının da orada bulunduğuna veya annesine müdahale etmediğine, davalının bu durumdan haberdar olduğuna dair bir beyanlarının bulunmadığı, bu durumda davalıya kusur atfedilemeyeceği, davalının çocuk sahibi olmak için tedaviden kaçındığına dair bir iddia ve ispatın da bulunmadığı kabul ve taktir edildiği gerekçesi ile; ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi istemiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi nin davanın reddine ilişkin verdiği kararın ise doğru olmadığı, davacı tanığı E. G. talimatla alınan beyanında ''... en son taraflar davalının ailesi ve ablasının kendisine karşı kırıcı davranması sebebiyle bu aşamaya gelmiştir, kardeşim davalının ailesinin yanına gittiğinde kendisini aşağıladıklarını ancak davalının bu olaya karışmadığını söyledi, ben de davalıyı arayıp durumu anlattığımda ben karısının köpeği olmuş demesinler diye o anda olaya karışmıyorum ancak daha sonradan anneme söylüyorum diyerek beyanda bulunmuştur.'' demek suretiyle davalı erkeğin ailesinin evliliğe müdahalesi ve davacı kadına ağır laflar etmelerine davalı erkeğin sessiz kaldığının sabit olduğu, gerçekleşen bu duruma göre, boşanmaya sebep olan olaylarda davalının tam kusurlu olduğu, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu davacının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilecek yerde, yazılı gerekçe ile erkeğin davasının reddi doğru görülmediğinden, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, davacının davasının kabulü ile, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına göre boşanmalarına karar verildiği, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile; davanın kabulü tarafların 4721 sayılı Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci/ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına ve kadın yararına 40.000,00 TL maddî, 35.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın kabulü, kusur tespiti ve kadın yararına hükmedilen tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği, kadın yararına tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ıncı, 166 ıncı, 169 uncu, 174 üncü, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.