Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1086 E. 2024/3725 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davası kapsamında, erkeğin tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasının hukuka uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 199. maddesi uyarınca ailenin ekonomik varlığının korunması için gerekli şartların oluştuğu ve davalının evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüklerini yerine getirmede ihmalkar davrandığı gözetilerek, davalı erkeğin belirtilen taşınmazlar üzerindeki tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına yönelik Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/3114 E., 2023/3251 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gölhisar Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2022/355 E., 2023/223 K.

Taraflar arasındaki bağımsız tedbir nafakası ve tasarruf yetkisinin sınırlandırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Dosya içeriğine göre kadın yararına bağımsız tedbir nafakası davasında kabul edilen tedbir nafakası alacağı bedeli ve temyize konu edilen toplam yıllık nafaka miktarı 60.000,00 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı erkek vekilinin kabul edilen tedbir nafakası alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı erkeğin diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 46 yıldır evli olduklarını, davalının gazino işlettiğini ve SS Çavdır Sulama Kooperatifi'nde başkanlık yaptığını, aylık gelirinin yüksek olduğunu, tarafların yaklaşık 20 yılı aşkın süredir ayrı yaşadığını, davalının evli olmasına rağmen başka bir kadından 20 yaşlarında bir kızının olduğunu, davalının müvekkiline maddî destekte bulunmadığını, geçimini çocuklarının destekleri ile sağladığını, evlilik birliği içerisindeki malları haberi olmadan sattığını, parasını başka bir kadınla harcadığını, mallarını başkalarına devrettiğini, ekonomik şiddet gördüğünü belirterek davalı üzerine kayıtlı malların üzerine tedbir konulmasına, davalının tasarruf yetkisinin kısıtlanmasına ve davacı lehine aylık 15.000,00 TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davacının açmış olduğu davayı kabul etmediğini, işlerini çocukları ile birlikte yaptığını, emekli maaşının bile olmadığını, davacının kendisine yıllardır eşlik yapmadığı halde onun ikamesini sağladığını, davacının ikamet ettiği evin kendisine ait olduğunu, davacının ayrı yaşamasının kendi isteği olduğunu, kendisinin hiçbir malını satmadığını, mallarını devretmediğini, birlikte yaşadığı başka bir kadından davacının yeni haberi olmadığını, bu duruma rızası olduğunu, şimdiye kadar sorun etmediğini, mal kaçırma ihtimalinin bulunmadığını, tedbir talebinin hukuka uygun olmadığını, reddedilmesi gerektiğini bu nedenlerle davacının davasının reddine karar verilmesini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların yaklaşık 20 yıldır ayrı yaşadıkları, davalının başka bir kadınla yaşadığı, davalı erkeğin eşine karşı evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüklerini yerine getirilmesinde ihmalkar davrandığı dinlenen tanık beyanlarının davacının iddialarını doğrular nitelikte olduğu, tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına ilişkin şartların oluştuğu ancak davacı vekili tarafından davalının tüm mal varlığı ve banka hesaplarına yönelik bloke konulması talep edilmişse de tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasının ölçülük ilkesi gereğince davalı adına kayıtlı bulunan Burdur ili, ... ilçesi, ... Mah. 168 ada 14 Parsel sayılı taşınmaz ile Burdur ili, ... ilçesi, ... Mah. 700 ada 1 Parsel sayılı taşınmazlarla ilgili 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 199 uncu maddesi uyarınca davalının tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, önlem nafakası yönünden davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 5.000,00TL önlem nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, davanın kabul edilmeyen tüm kısımları ve vekâlet ücreti yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, tasarruf yetkisinin sınırlandırılması ve nafaka miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle tasarruf yetkisinin kısıtlanması talepli davada kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine ilk derece mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan tasarruf yetkisinin sınırlandırılması davasında 4721 sayılı Kanun'un 199 uncu maddesinde belirtilen ölçüde ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan malî yükümlülüğün yerine getirilmesini önleyecek bir durumun oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 199 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1-Davalı erkeğin tedbir nafakası davasının kabul edilen kısmına yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

2-Davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,22.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.