Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1196 E. 2024/8732 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, tazminat taleplerinin değerlendirilmesi ve boşanmanın fer'ilerine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları değerlendirilerek, erkeğin alkol kullanımı nedeniyle eşine psikolojik şiddet uygulaması, hakaret ve küfür etmesi gibi davranışlarının ağır kusur olarak kabul edilmesi, kadının ise eşit kusurlu olmadığının tespiti ve kadının süresinde yaptığı talepler dışında ayrıca tazminat talebinde bulunmasının mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/818 E., 2023/1578 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/626 E., 2021/91 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, erkeğin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin çoğu zaman evin zorunlu ihtiyaçlarını karşılamadığını, çocuğun okul taksitlerini ödemesi konusunda müvekkile baskı yaptığını, taraflar arasındaki maddî sorunların müvekkilinin hayatını çekilmez hale getirdiğini, erkeğin son zamanlarda müvekkiline sözlü olarak hakaret ve tehditlerde bulunduğunu, akşamları eve alkol içerek geldiğini, müvekkilini evden kovduğunu, müvekkilinin evden kovulduğu için şuan kiraladığı evde ikamet ettiğini belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; müvekkilinin ekonomik sıkıntı yaşadığı bir süreçte tarafların ortak çocuklarının masraflarına birlikte katılmış olmalarının eşlerden beklenmesi gereken bir tutum olduğunu,okul taksitlerinin bir kısmının kadının annesi tarafından karşılandığını, çoğunluğunun müvekkili tarafından karşılandığını, kadının sürekli yurtdışı seyahatleri yaptığını, akşam yemeklerine gittiğini, aylık gelirinin çok üzerinde keyfi bir hayat yaşadığını, bireysel zevklerini her şeyin üzerinde tuttuğunu, her akşam dışarı çıkıp alkol aldığını ve eve sarhoş döndüğünü, 3 yıldır yatağını ayırdığını, en son 2018 yılı Haziran ayında haber vermeden eve kamyon getirtip eşyaları alıp evden ayrıldığını, başka bir ev tuttuğunu belirterek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, mal rejimi tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına son zamanlarda ekonomik şiddet uyguladığı, " onu süründüreceğim, mahvedeceğim, gün yüzü göstermeyeceğim" şeklinde sözler söylediği, evden kovduğu, eve gelmediği, arkadaşları ile vakit geçirip eşi ile ilgilenmediği; kadının ise eşinin ailesi ile görüşmediği, eşini sosyal ortamlarda yalnız bıraktığı, sürekli eşinden ayrı gezdiği, yatakları ayırarak cinsel hayata son verdiği, boşanmaya neden olan olaylarda taraflar eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, tarafların tazminat taleplerinin reddine, ziynet eşyası ve mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davaların tefrikine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili katılma yolu ile istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflara yüklenen kusurların sabit olduğu, erkeğin yüklenen kusur yanında kullandığı alkolün etkisiyle eşine psikolojik şiddet uyguladığının, hakaret ve küfür ettiğinin de sabit olduğu, bu kusurların da erkeğe yüklenmesi gerektiği, bu halde erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, kadın yararına maddî ve manevî tazminata ilişkin yasal koşulların oluştuğu ancak kadın vekilinin süresinden sonra cevaba cevap dilekçesi sunduğu ve maddî ve manevî tazminat talebinde bulunduğu anlaşıldığından süresinde olmayan tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kadının kusur belirlemesine ve reddedilen tazminatlara yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, kararın gerekçesinin açıklandığı şekilde düzelitilmesine, kadının süresinde olmayan tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadının sair, erkeğin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğe yüklenen kusurların sadece kadının tanıklarının beyanlarına dayandığını, erkeğin eşit oranda dahi kusurlu olmadığı, erkeğin lehine tazminata hükmedilmesi gerektiği, hükmedilen tazminatların haksız olduğunu belirterek asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.