"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2742 E., 2023/2019 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Anamur 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2019/99 E., 2021/87 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadın vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı 12.01.2005 tarihinden bu yana evli oldukları, bu evlilik birliğinden ... adında ortak çocukları bulunduğunu, bu evlilik birliği süresi boyunca davalı müvekkiline oldukça kötü davranmakta olup saygı ve sevgi beslemediğini, müvekkilinin evlilik birliğini devam ettirmek için uğraşmış olsa da; bunun mümkün olmadığını, tarafların evlilik birlikteliğini sürdürmesinin artık imkanının ve faydasının kalmadığını, müvekkilinin eşinden evliliğin başından itibaren kötü muamelelere ve hakaretlere maruz kaldığını, evin içinde sürekli olarak tartışma ve huzursuzluklar çıkardığını, tarafların artık müşterek evlilik hayatını idame ettiremediklerini, psikolojik şiddete, hakaret ve iftiralara maruz kalması sebebiyle müvekkilinin mağdur olmakla beraber evliliğinin tamamen kendisi için ızdıraba yol açtığını, davalı eşin müvekkiline sürekli olarak ağır hakaretler ettiğini, sadece kağıt üzerinde görünen evliliğin son bulması gerektiğini, davalı eşin ağır kusurlu olduğunu, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline bırakılmasını talep ettiklerini, müvekkilinin geçimini idare edebilecek sosyal ve ekonomik durumda olmadığını, ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir iş bulunmadığını, bu nedenlerle adli müzaheret talebinin kabulüne karar verilerek davalının müvekkilinden uzaklaştırılmasına karar verilmesini, davacı ile davalının evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmesini, ortak çocuk Alime'nin velâyet hakkının anneye verilmesini, davacı kadın ve ortak çocuk lehine ayrı ayrı aylık 500,00'er TL tedbir-yoksulluk, iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; süresi içerisinde yetki itirazında bulundukları, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun )168 inci maddesi gereğince ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin bakmakla yetkili olduğunu, tarafların 2005 senesinde evlenmiş olup 2005 yılından 2019 senesinde davacının çekip gitmesine kadar Mersin ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde birlikte yaşadıklarını, 4721 sayılı Kanun'un 168 inci maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 5 inci ve 20 nci maddeleri gereğince mahkemenin yetkisiz olduğunu, yetkili mahkemenin ... Asliye (Aile) Mahkemesi olduğunu ileri sürülerek, davanın yetki yönünden reddine karar verilerek, dosyanın yetkili ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının dava dilekçesinde dayandığı vakıalara ilişkin davalının boşanmaya sebebiyet verecek herhangi bir kusuru kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunda özetle; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, esasa, hukuka, vicdana aykırı olduğunu, boşanma davalarının kamusal düzeni ilgilendirdiğini, üç yıldır tarafların görüşmediklerini, hem davacı, hem de davalının başka kişiler ile yaşadıklarını, evlilik birliğinin kağıt üzerinde kaldığını, müvekkilinin hayatında başka bir insan olduğunu, müşterek çocuğundan haber alamadığını ve en son dört yıl önce gördüğünü, bu durumun kadına acı ve ızdırap verdiğini, tanık delilinin mahkemece dikkate alınmadığını, beyanlarına itibar edilmediğini, tarafların evlilik birliğini sürdürmelerinin imkanın kalmadığını, kadının evlilik boyunca kötü muamelelere ve hakaretlere maruz kaldığını belirterek İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca boşanma ve fer'îlerine ilişkin talepte bulunularak boşanma davası açıldığı, davalı vekilince yasal iki haftalık cevap verme süresi içerisinde yetki itirazı yönü ile cevap dilekçesi sunulduğu, davanın esasına ilişkin cevap dilekçesi sunulmadığı, İlk Derece Mahkemesince davalı tarafça usulüne uygun olarak yapılan yetki itirazı yönünden karar verilmediği, bu yönden tarafların istinaf başvurularının olmadığı, bu hataya değinilmekle yetinilmesinin gerektiği, davacı kadın tarafından gösterilen deliller ile davalı erkeğin, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca boşanma kararı verilmesini gerektirir kusur durumunun ispat edilemediği, İlk Derece Mahkemesince davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca açılan boşanma davasının reddine ilişkin karar ve karar gerekçesinin; her ne kadar karar gerekçesinde, "davalı kadının, boşanmaya sebebiyet verecek herhangi bir kusuru kanıtlanmamıştır" şeklinde davalı erkek yerine kadın yazılması hatalı ise de; bu durumun maddi hatadan kaynaklandığı anlaşıldığından; toplanan delillere usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz başvurusunda özetle; Bölge Adliye Mahkemesi ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararların usul, esasa, hukuka, vicdana aykırı olduğunu, boşanma davalarının kamusal düzeni ilgilendirdiğini, üç yıldır tarafların görüşmediklerini, hem davacı, hem de davalının başka kişiler ile yaşadıklarını, evlilik birliğinin kağıt üzerinde kaldığını, müvekkilinin hayatında başka bir insan olduğunu, müşterek çocuğundan haber alamadığını ve en son dört yıl önce gördüğünü, bu durumun kadına acı ve ızdırap verdiğini, tanık delilinin Mahkemece dikkate alınmadığını, beyanlarına itibar edilmediğini, tarafların evlilik birliğini sürdürmelerinin imkanın kalmadığını, kadının evlilik boyunca kötü muamelelere ve hakaretlere maruz kaldığını belirterek İlk Derece Mahkemesince verilen kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının İsmihan'a yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.