Logo

2. Hukuk Dairesi2024/150 E. 2024/8157 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlik olup olmadığı, kusurun kimde olduğu, boşanma ile birlikte talep edilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının uygunluğu hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin boşanma kararına yönelik istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince incelenmemesi, eksik istinaf sınırlaması yapılarak usule aykırı işlem tesis edilmesi nedeniyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1510 E., 2023/3000 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Alanya 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/106 E., 2021/700 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerinin kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin sorumluluklarını yerine getirmediğini, kredi çekerek kardeşine verdiğini, sürekli psikolojik şiddet uyguladığını belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı aylık 750,00 TL tedbir-iştirak nafakasının, davacı kadın için aylık 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, nafakaların her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, faizi ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; iş yerinde geçirdiği kaza nedeni ile gözlerinin görmediğini, davacı kadını başka bir erkekle evde yakaladığını, bundan sonra kadının evi terk ettiğini, abilerinin kendisini tehdit ettiklerini, evde de bir hat bulduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının ... isimli kardeşi için kredi çekip kardeşinin borçlarını ödemeye çalıştığı, sorumsuz davranışlarda bulunduğu, davacı eşe karşı olumsuz tavır sergilediği, davalı tarafın iddiası ispat olunmadığından davacı tarafa kusur yüklemesi yapılmadığı, nitekim dinlenen tanık beyanlarından davalının davacıyla barışma girişiminde bulunduğu dolayısıyla iddia ettiği hususları affettiği yahut en azından hoşgörüyle karşıladığı kanaatiyle de davacıya kusur atfedilmediği gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, sosyal inceleme raporu ve ortak çocukların alınan beyanları doğrultusunda yüksek menfaatleri gereği velâyetlerinin davacı anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, kararın kesinleşmesinden itibaren ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 350,00'şer TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, nafakanın ÜFE oranında arttırım talebinin reddine, tarafların ekonomik sosyal durumları ve davacının boşanmayla yoksulluğa düşme tehlikesi bulunduğu gerekçesi ile kararın kesinleşmesinden itibaren davacı ... için aylık 500.00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, nafakanın her yıl Ocak ayında bir önceki yılın ÜFE oranında arttırılmasına, kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşulları oluştuğu gerekçesi ile 20.000,00 TL maddî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın kesinleşmesinden itibaren tazminata yasal faiz uygulanmasına, 15.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın kesinleşmesinden itibaren tazminata yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davalı erkek vekili; hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davacı kadın vekili katılma yoluyla; tazminat ve nafaka miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin kadına yönelik olumsuz tavırlarının ne olduğu mahkemece açıklanmadığı gibi, toplanan delillerden de erkeğin kadına yönelik olumsuz davranışlarda bulunduğunun kanıtlanmadığı, öte yandan; mahkemece, davalı erkeğe yüklenen sair kusurlu eylemlerin ise gerçekleştiği, "kredi çekip kardeşinin borçlarını ödemeye çalışan" ve "sorumsuz davranışlarda bulunan" erkeğin davranışlarının, kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı, bu bakımdan, olayda davacı kadın yararına manevî tazminata hükmedilmesini gerektiren bir sebep bulunmadığı, o halde, davacı kadının manevî tazminat talebinin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulünün doğru olmadığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ile hakkaniyet ilkesine göre kadın yararına hükmedilen maddî tazminat az olduğu, davacı kadının çalışmadığı, sürekli ve düzenli gelirinin bulunmadığı ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği, boşanmaya neden olan olaylardaki kusur durumu da gözetilerek kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin isabetli olduğu, ancak; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının az olduğu gerekçeleri ile davalı erkek vekilinin kusur tespitine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi ilamının kusura ilişkin gerekçesinin yukarıda açıklandığı şekilde düzeltilmesine, davalı erkek vekilinin kadın yararına hükmedilen manevî tazminata yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen manevî tazminat yönünden kaldırılmasına, bu yönden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, davacı kadının manevî tazminat talebinin reddine, davacı kadın vekilinin kadın yararına hükmedilen maddî tazminat ile yoksulluk nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden kaldırılmasına, bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, davacı kadının maddî tazminat talebinin kısmen kabulü ile boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 35.000,00 TL maddî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin kabulü ile boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, nafakanın ilerleyen yıllarda TÜİK tarafından belirlenen ÜFE (Üretici Fiyat Endeksi) oranında artırılmasına, taraf vekillerinin sair hususlara ilişkin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı erkek vekili; hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davacı kadın vekili; kusur belirlemesi, manevî tazminat talebinin reddi, maddî tazminat ve nafaka miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulünün doğru olup olmadığı, kadın yararına maddî tazminat ve yoksulluk nafakası koşullarının oluşup oluşmadığı, miktarlarının uygun olup olmadığı, kadının manevî tazminat talebinin reddinin doğru olup olmadığı noktasında ve Bölge Adliye Mahkemesince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılıp yapılmadığı toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 297 nci maddesi, 355 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu`nun 50 ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

Somut uyuşmazlıkta davalı erkek vekili tarafından İlk Derece Mahkemesince verilen karar boşanma davasının kabulüne yönelik de istinaf edildiği halde, Bölge Adliye Mahkemesince eksik istinaf sınırlaması yapılmak suretiyle davalı erkek vekilinin boşanma davasının kabulüne yönelik istinaf talebi hakkında inceleme yapılmadığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Kanun'un 355 inci maddesi uyarınca re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ayrıca 6100 sayılı Kanun'un 297 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca hükmün sonuç kısmında her bir talep hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmalı ve taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, davalı erkek vekilinin boşanma davasının kabulüne yönelik istinaf talebi hakkında da olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken eksik istinaf sınırlaması sonucu davalı erkek vekilinin boşanma davasının kabulüne yönelik istinaf talebinin incelenmemesi doğru olmayıp bu husus bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıranlara geri verilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.