Logo

2. Hukuk Dairesi2024/2139 E. 2024/8036 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Aile konutu olarak kullanılan taşınmazın, eşlerden birinin rızası olmadan devredilmesi nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil davasının kabulünün hukuka uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın satış tarihi itibariyle aile konutu olarak kullanıldığı ve davalı tarafından eşin rızasının bulunduğuna dair ispat edilememesi gözetilerek, yerel mahkemenin tapu iptaline ve tescile ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1540 E., 2023/1623 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm verilmesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 9. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/262 E., 2021/314 K.

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil

davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle davacılar ... ve ...'in evli olduğunu, ...'in sahibi olduğu İstanbul, Kağıthane, ... mahallesi, 248DY4D pafta, 6805 Ada, 67 parsel, sayılı yerde bulunan 26 numaralı bağımsız bölümde ailesiyle birlikte oturduklarını, birgün İstanbul 36. İcra Müdürlüğünün 2017/1533 Esas sayılı dosyasıyla davacı ...'e alacaklı ... olduğunu gösteren emri geldiğini, davacı ...'in bu evrakın içeriğini araştırdığını, birlikte oturdukları müşterek evin satıldığını öğrendiğini, davacı ... eşi ile olayı öğrenmek için yaptığı konuşmada ...'in bu yeri tefeci olan davalı ...'a ekonomik sıkıntılar sebebiyle mecburen verdiğini, kendisini tehdit ettiklerini, herhangi bir para alışverişinin olmadığını, amacının gerçek satış olmadığını, tehdit ile yeri ...'a teminat olsun diye verdiğini öğrendiğini, satışın gerçek bir satış olmadığını, borçlusu görünen ...'in icra dosyasında borca itiraz ettiğini, davalının bu icra dairesine yaptığı itirazın kaldırılması ve tahliyeye yönelik davasını İstanbul 21 İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/456 sırasına kayıtlı dava ile açtığını, bu haksız dava ile davacıyı ve ailesini haksız elde ettiği tapu ile mecurdan tahliye etmeye çalıştığını, bu kadar önemli olduğu açık olan bir malvarlığıyla ilgili olarak eşlerin tek başlarına hukukî işlem yapmasının diğer eşin önemli yararlarını zedelediğini, bu nedenle 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194. maddesi hükmü ile bu konutun başkalarına devrinin diğer eşin rızasına bağlandığını, davacı ... ile bu yerin satışına rıza verip vermediği hususunda bir iletişim kurulmadığını, sırf bu sebeple haklı davalarının kabulünün gerektiğini yapılan satışın geçersiz olduğunu, bu nedenle satışın ve tapunun iptaline, tapunun müvekkillerine iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup davalı tarafından yasal süresinde cevap dilekçesi verilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu edilen gayrimenkulün 23.11.2011 tarihinde satış sureti ile davacı ... adına tapuda tescil edildiğini, davacıların bir süre bu adreste oturduklarını, davacı ...'in iflas ettiğini ve dava konusu gayrimenkulü ... E.'e 25.032014 tarihinde satış sureti ile devrettiğini, davalı ... ile davacı ... arasında başlangıç tarihi 01.04.2014 olan kira sözleşmesi düzenlendiğini, davacıların 19.04.2016 tarihinde yerleşim yerini .../Balıkesir adresine naklettiklerini, bundan sonra da farklı tarihlerde yerleşim yerlerini naklettiklerini, dava tarihi itibari ile yerleşim yerlerinin dava konusu yer olmadığını, davacı ...'nın 05.10.2017 tarihinde boşanma davası açtığını, boşanma dava dilekçesinde de tarafların müşterek evden ayrılıp ayrı yaşamaya başladıklarının beyan edildiğini, sorasında davadan feragat ettiğini belirterek boşanma dava dilekçesindeki açıklamalar, dava tarihinden önce davacıların yerleşim yerlerini 4 kez değiştirmeleri göz önüne alındığında dava konusu gayrimenkulün aile konutu özelliğinin kalmadığının anlaşıldığı ve satıştan diğer davacı eş Ayla'nın haberinin olmadığını iddia etmesinin hakkın açıkça kötüye kullanılması olarak değerlendirildiği gerekçesiyle gayrimenkulün aile konutu olduğu nedeni ile tapu iptali ve tescil isteğinin reddine, satışın gerçek satış olmadığı iddiası nedeniyle tapu iptali ve tescil isteği yönünden mahkememizin görevsizliğine, dosyanın karar kesinleştiğinde talep halinde görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi' ne gönderilmesine, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı ... vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, müvekkili, eşi ve çocuklarının 2002 yılından beri dava konusu taşınmazda yaşadıklarını, müvekkilin eşinin iflası ve müvekkilinin annesinin hastalığı nedeniyle yerleşim yerlerini değiştirmelerinin olağan olduğunu, davacı müvekkili ve eşininin dava konusu taşınmaza sürekli olarak gelip gittiklerini, ortak çocukların aile konutunda yaşamaya devam ettiğini, dava konusu taşınmazın müvekkilinin rızası dışında davalıya devredildiğini, müvekkilinin satışa rızası olmadığı gibi, satıştan haberi dahi olmadığını, müvekkilinin satışı uzun yıllar sonra öğrendiğini ve bu davayı açtığını belirterek davanın reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacı ... vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu, aile konutuna sürekli gidip geldiklerini, boşanma davasından feragat edildiğini, evlilik birliği devam ettiği müddetçe konutun aile konutu vasfını koruduğunu, diğer davacı eşi tarafından esasen dava konusu taşınmazın aile konutu olması nedeniyle yerel mahkemede bu davanın ikame edildiğini belirterek davanın reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile aile konutunun devrine ilişkin işlemin iptalinin istenebilmesi için, konutun devir tarihinde aile konutu olmasının anlaşılması gerektiğini, satış tarihinde davacıların mernis adresinin Kağıthane/İstanbul adresi olduğunu, tanık olarak dinlenen müşterek çocukların, 3-4 sene öncesi 2014 yılı Kasım ayına kadar ailecek bu adreste oturduklarını, babalarının iflas etmesi, annanelerinin rahatsızlığı nedeniyle, annelerinin anneannesine bakmak için Manyas'a gittiğini, babasının da annesinin yanına ve işleri dolayısıyla gittiğini, dava konusu konutta kendilerinin kaldığı şeklinde beyan bulunduklarını, diğer tanık beyanlarının da bu beyanları doğruladığını, davalı tarafça, davacı ...'nın aile konutunun devrine açık rızasının bulunduğunun ispatlanamadığını, bu nedenle davacı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini ancak 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi gereğince dava açma hakkının sadece malik olmayan eşe tanındığını, dolayısıyla davacı ...'in dava açma hakkı, aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, bu nedenle davacı ... yönünden davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davacı ... yönünden davanın kabulü ile dava konusu İstanbul ili, Kağıthane ilçesi, ... mahallesi, 248DY4D Pafta, 6805 Ada, 67 Parsel'de tapuya kayıtlı bulunan 26 numaralı bağımsız bölümün davalı ...'e satışının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, davacı ... tarafından açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek satış tarihi itibariyle taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmadığını tarafların taşınmazlık satışının dinledikleri istahsının dinlenemeyeceğini, davanın iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu, davacıların davalıyı zarara uğratmak amacıyla hareket ettiklerini, sürekli adres değişikliklerini ve gayrimenkulün aile konutu olarak kullanılmadığını belirterek davanın kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taşınmazın aile konutu olması nedeniyle yapılan devrin geçersiz olduğunun tespiti ile tapu iptali ve tescili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne dair verilen kararın doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü maddesinin birinci (d), (h) bendi, 115 inci maddesinin ikinci fıkrası, 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı, 194 üncü, 240 ıncı ve 652 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

31.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.