Logo

2. Hukuk Dairesi2024/2395 E. 2024/2814 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlat edinenin daha önce evlat edindiği çocuğunun, evlat edinenin ikinci bir evlat edinmesinde rızasının gerekli olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Evlat edinme ile evlat edinen ve evlatlık arasında soybağı kurulduğu ve altsoy kavramının evlatlıkları da kapsadığı, dolayısıyla ikinci bir evlat edinmede ilk evlatlığın rızasının Türk Medeni Kanunu madde 313/1 gereğince aranması gerektiği gözetilerek, mahkeme kararının bozulması gerektiği yönünde karşı oy kullanılmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1791 E., 2024/80 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Karşıyaka 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/246 E., 2021/338 K.

Taraflar arasındaki evlatlık ilişkisinin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Hâl böyle iken İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurmayan davalı ...'nın, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davalı ...'nın temyiz isteminin reddine karar vermek gerekir.

Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Karşıyaka 2. Aile Mahkemesinin 13.06.2017 tarih 2017/209 Esas 2017/402 Karar sayılı ilamı ile davalı ...'ın diğer davalı ...'ı evlat edinmesine karar verildiğini, kararın 03.11.2017 tarihinde kesinleştiğini, söz konusu davada müvekkili ...'ın mirasçı olarak dinlendiğini, evlat edinme talebine rızasının olmadığını açıkça beyan ettiğini, ayrıca evlat edinme talebinin reddedilmesi gerektiğini ilgili belge ve delillerle ortaya koyduğunu ancak göstermiş olduğu tanıkların dinlenmediği gibi toplanmasını istediği belgelerin de toplanmadan karar verildiğini, evlat edinme için aranan esaslı unsurların bulunmadığını, davalıların hiçbir zaman 5 yıl bir arada yaşamadıklarını iddia ederek evlatlık ilişkisinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Necla ile davacı ne kadar yakınsa, müvekkili Necla ile diğer müvekkili Emel'in de aynı derecede yakın olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 04.10.2018 tarihli kararı ile davanın reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesinin 28.05.2020 tarihli kararı ile dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlanmadan ön inceleme duruşması yapıldığı ve devamında tahkikata geçilerek yazılı şekilde karar verilmesinin davalıların ve davacının savunma hakkını kısıtlayan ve adil yargılanma hakkını etkileyen bir husus olduğu gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "İncelenen tüm dosya kapsamı, dava ve cevap dilekçeleri, tarafların beyanları, Mahkememizin 13/06/2017 tarih 2017/209 Esas 2017/402 Karar sayılı dosyası, Mahkememizin 2017/851 Esas- 2018/693 Karar sayılı ilamı, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18.Hukuk Dairesi'nin 2018/2342 Esas -2020/482 Karar sayılı kararı, yazı cevapları, fotoğraflar ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalılardan ... tarafından 12/04/1989 tarihinde evlat edinilmiştir. Davalı ...'ın çocuğu yoktur. Mahkememizin 2017/209 Esas, 2017/402 Karar nolu ilamı ile ... davalılardan ...'ı evlat edinmiştir. Söz konusu davada BAM 2. Hukuk dairesinin 2017/384 esas, 2017/310 karar nolu ilamı ile evlat edinmeye muvafakat vermeyen davacının evlatlığı ...'ın davacının altsoyu olmaması nedeni ile TMK.nun 313/1 Maddesindeki evlat edinenin altsoyunun açık muvafakatı koşulunu bu kişinin evlatlık olması halinde geçerli değildir hususu da tespit edilmiştir. Söz konusu dosyada ...'ın ...'ı küçüklüğünden beri yanında bulunması, aynı apartmanda oturmaları, evlat anne ilişkisinin bulunması, ...'ın eşinin rızası, yasanın belirlediği süreler ve ...'ın evlat edinme öncesi doktor raporu da nazara alındığında, yasanın aradığı koşulların ve davalılardan ...'ın ruhsal sağlığı ve fiil ehliyetinin bulunması nazara alınarak davacının ileri sürdüğü hususlar kanıtlanamamıştır." gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili, evlat edinme kararının gerekli koşullar oluşmadan verildiğini, davanın kabulü gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, davacının, evlat edinen ile edinilen arasında görülen evlat edinmeye izin davasında, evlat edinenin ilk evlatlığı ve mirasçısı olması sıfatıyla yargılama aşamasına katıldığı, bu dava ile ileri sürdüğü tüm itiraz sebeplerini orada da savunduğu, evlat edinme kabul kararının da tebliğ edildiği ve orada mirasçı sıfatı bulunan davamızın davacısının hakkı bulunmasına rağmen kararı istinaf etmediği bu nedenle evlat edinme kararının kesinleştiği, bu davada ileri sürülen davacı ilk evlatlığın savunmalarının kabul edilmediği, kararın bu haliyle kesinleştiği, orada ileri sürülen tüm hususların artık ayrı bir dava konusu yapılıp kesinleşmiş hakim kararının kanun yolları haricinde tartışılmasının mümkün olmadığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili, istinaf dilekçesini tekrar etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı ... vekili, evlat edinilen Emel'in müvekkiline bakmadığını, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, evlatlık ilişkisinin kaldırılması istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, evlatlık ilişkisinin kaldırılmasına ilişkin yasal koşulların oluşup oluşmadığı, evlat edinmeye karar verilmesinin yasal koşullarının oluştuğuna ilişkin gerekçe içeren kesinleşmiş bir mahkeme kararının aynı dereceli başka bir mahkemeyi bağlayıp bağlamayacağı, istinaf ve istinafa cevap süresi geçtikten sonra verilen dilekçe sebebi ile Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerekçe yazılması gerekip gerekmediği, kamu düzeninden olan evlat edinme ve evlatlık ilişkisinin kaldırılması davalarında davalının veya davalıların kabul beyanının hakimi bağlayıp bağlamayacağı, mirasçılıktan çıkarma sebebi olarak düzenlenen hallerin evlatlık ilişkisinin kaldırılması davasında incelenip incelenemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 317 nci ve 318 inci maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili ve davalı ... vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2. Davacı vekilinin temyizinin incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Nermin'e yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran Necla'ya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.04.2024 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.

K A R Ş I O Y

Davacı, evlat edineni olan davalı ...’nın diğer davalı olup, ergin olan ...’i evlat edinmesine dair verilen kararın usul ve yasaya, açık kanun hükmüne aykırı olduğu iddiası ile, davalılar arasında kurulan evlatlık ilişkisinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiş, İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın reddine karar verilmiş, davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine de istinaf talebi esastan reddedilmiştir.

Uyuşmazlık erginlerin evlat edinilmesine, Türk Medeni Kanunu’nun 313 üncü maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen “evlat edinenin altsoyunun bulunması halinde altsoyunun açık muvafakatı ile ergin evlat edinilebilir” kanun hükmünün evlat edinilen davacı yönünden de uygulanıp uygulanmayacağı noktasında toplanmaktadır.

Yeni düzenleme ile, evlat edinenin altsoyunun bulunması halinde ... açık muvafakatı ile ancak evlat edinilebilirler. ... açık muvafakatı olmadan evlat edinme kararı verilemez. Peki altsoy kapsamına kimler girmektedir. Türk Medeni Kanunu’nun 282 inci maddesinin üçüncü fıkrası “ soybağı ayrıca evlat edinme yoluyla da kurulur.” hükmünü içermektedir. Altsoy ise kişinin çocuğu, torunu, torunun çocuğunu ifade ettiği gibi açık kanun hükmü gereği evlat edinme ile evlat edinen ile evlat edinilen arasında soybağı ilişkisi kurulmuş olduğundan, altsoy aynı zamanda evlat edinilmiş küçük, kısıtlı veya ergini de ifade etmektedir. Nitekim 24 Nisan 1967 tarihli Çocukların Evlat Edinilmesine Dair Avrupa Sözleşmesinin 10 uncu maddesinde; “Evlat edinme ilişkisi, evlat edinen ile evlatlık arasında her türlü hak ve yükümlülükleriyle sahih nesep ilişkisi meydana getirir.” hükmüne yer verilmiş olup, evlat edinme ile kurulan hısımlık ilişkisi sadece iç hukukumuzda değil, milletlerarası hukukta da aynı sonucu doğurmaktadır. Bu durumda evlat edinmek isteyen kişi daha önce başka birini evlat edinmiş ise, altsoyuna dahil ettiği evlatlığında rızası aranacaktır. Sosyolojik ve toplumsal olarak olayı değerlendirdiğimizde ise evlat sevgisini tatmak ve evlat edinen yönünden ise sıcak bir aile yaşantısı ve anne baba sevgisini tatmak gayesi ile hukuk sistemlerince benimsenen “evlat edinme müessesesinde” kendi çocuğu ile aynı haklara sahip olmayan farklı bir grup çocuk katagorisi yaratmak gibi toplum ve insani vicdanını yaralayan bir sonuç ortaya çıkacaktır.

İncelenen dosyaya göre; Evlat edinen davalı ..., davacıyı 1989’da evlat edinmiş, diğer davalı ...’i ise 03.11.2017 tarihinde kesinleşen kararla evlat edinmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 313 üncü maddesinin açık düzenlemesi karşısında, ergin olan davalı ...’in davalı ... tarafından evlat edinilmesi için altsoyu olan evlat edinilen davacının açık muvafakati gerektiği, hükmün bu nedenle bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan değerli çoğunluğun Onama yönündeki kararına katılmıyorum.