Logo

2. Hukuk Dairesi2024/2660 E. 2024/2669 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Çocuğun mutat meskeni olduğu ileri sürülen İtalya’ya iadesi için gerekli koşulların oluşup oluşmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun annenin rızası olmadan babası tarafından Türkiye’ye getirildiği ve mutat meskeninin İtalya olduğu, ayrıca iadesi halinde çocuğun fiziki veya psikolojik bir tehlikeye maruz kalacağına dair bir ispat bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/3061 E., 2024/165 K.

KARAR : Ek karar kaldırma - başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Urla 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2022/554 E., 2023/201 K.

Taraflar arasındaki mutat meskene iade davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesince 01.11.2023 tarihli ek karar ile istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.

Ek kararın ve asıl kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince ek karara ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin 01.11.2023 tarihli ek kararının kaldırılmasına, asıl karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de; Uluslararası Çocuk Kaçırma İade kararına ilişkin verilen kararların Yargıtayda duruşmalı olarak inceleneceğine ilişkin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinde hüküm bulunmadığı ve 5717 sayılı Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Yön ve Kapsamına Dair Kanun'un (5717 sayılı Kanun) uygulanmasından doğan davaların öncelikle ve acele görülmesi gerektiğinden duruşma isteğinin reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Urla Cumhuriyet Başsavcılığı 26.10.2021 tarihli davaname ile; İtalya vatandaşı anne ile Türk/Alman vatandaşı babanın evlilik dışı birlikteliklerinden 26.04.2016 İtalya doğumlu ... isimli çocuğun dünyaya geldiğini, Floransa Olağan mahkemesinde velâyet hakkında dava açıldığını, mahkemenin verdiği karar neticesinde velâyet konusunda ortak velâyet kararının alındığını, ikametinin annesinin Novellara 'de mukim konutu olarak belirlenmesi ve çocuğun babası ile kişisel ilişki temin etmesi ve babanın çocuk için nafaka ödemesi hakkında karar verildiğini, bu karara rağmen ortak çocuğun 2020 yılı Şubat ayında annesinin bilgisi olmadan babası tarafından Türkiye'ye getirildiğini belirterek mutad meskeni olduğu iddia edilen İtalya'ya iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacı anne vekili 08.06.2020 tarihli beyan dilekçesi ile özetle; tarafların evlenmediğini, 2017 yılında ayrıldıklarını, 2016 yılında doğan ortak çocuğun velâyetine ilişkin İtalya Mahkemelerince karar verildiğini, ortak velâyet kararı olduğunu ancak annesinin adresinin mukim konutu olarak belirlendiğini, baba ile kişisel ilişki kurulduğunu ve babanın nafaka ödemesine karar verildiğini, buna rağmen çocuğun baba tarafından kaçırılıp Türkiye`ye getirildiğini, çocuğun mutat meskeninin İtalya olduğunu belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı baba vekili cevap dilekçesinde özetle; çocuğun evlilik dışı dünyaya geldiğini, babanın çocuğu tanıdığını, annenin çocukla hiçbir zaman ilgilenmediğini, bebekken dahi davalı babanın baktığını, ayrıldıklarında baba ile çocuğu görüştürmediğini, yabancı mahkeme kararlarının bağlayıcılığı olmadığını, bu kararların tanınmadığını, çocuğun bağımsız ilk mutat meskeninin Urla olduğunu, çocuğun baba yanındaki gelişiminin iyi olduğunu, ilgisiz bir anne yanına verilmesinin çocuk için risk olduğunu, burada velâyet davası açtığını, çocuğun iadesine karar verilmesi halinde babanın çocuğu göremeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli 2020/196 Esas 2020/552 Karar sayılı kararı ile; tarafların beraber oldukları dönemde davacının hamile kaldığı, bu süreçte beraber yaşamaya başladıkları, tarafların evlilik dışı çocuklarının dünyaya geldiği, ortak çocuk doğduktan sonra tarafların aralarının iyice açılmaya başladığı, davacının çocuğuna bakmayıp babanın bütün sorumluluğu üstüne aldığı, taraflar arasında yaşanılan gerginliklerin daha da artarak evleri ayırdıklarını ve davacının ortak çocuğu da alarak başka bir yerde yaşamaya başladığı, bunun üzerine Floransa Olağan mahkemesinde velâyet hakkında dava açıldığı, mahkemenin verdiği karar neticesinde velâyet konusunda ortak velâyet kararının alındığı fakat ikametinin kendisini bir ana okuluna yazdırma kabiliyetini haiz olan annesinin Novellara 'de mukim konutu olarak belirlenmesi ve çocuğun babası ile kişisel ilişki temin etmesi ve babanın çocuk için nafaka ödemesi hakkında karar verildiği, bu karara rağmen babanın ortak çocuğu alıp Türkiye'ye getirdiği ve burada ikamet etmeye başladıkları, davalının ortak çocuğu Türkiye'de bir ana okuluna gönderdiği, davalı cevap dilekçesinde ortak çocuğun Türkiye'ye ayak uydurduğunu, burada arkadaşları ile mutlu olduğunu beyan etmiş ise de, ortak çocuğun babası ile yaşaması sebebiyle babasına olan bağının güçlendiği, küçük çocuğun birlikte yaşamadığı diğer ebeveynine yönelik olarak ebeveyne yabancılaşma sendromu yaşayabileceği, küçük çocuğun psikolojik ve sosyolojik sıkıntılar yaşamaması adına bir uzman desteği alarak yaşam alanının değiştirilmesinin çocuğun yararına olacağı, davalı tarafından da küçük çocuğun İtalya'ya geri dönmesinin çocuğu fiziki veya psikolojik bir tehlikeye maruz bırakacağı veya başka bir şekilde müsamaha edilemeyecek duruma düşüreceği yolunda ciddi risk bulunduğunu gösteren o ülke yetkili makamlarından elde edilmiş hiç bir belge ve bilgi sunulmadığı, davaname ekinde sunulan belgelerden küçük çocuğun doğumundan Türkiye'ye getirilme tarihine kadar yaşamını sürdürdüğü, maddî ve kişisel ilişkileri ile en sıkı şekilde bağlılık kurduğu yaşam merkezi olarak belirlenen mutad meskeninin İtalya olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile çocuğun mutat meskeni olan İtalya`ya iadesine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Birinci Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı baba vekili davanın kabulü kararı yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 03.06.2021 tarih ve 2021/499 Esas 2021/936 Karar sayılı kararı ile; dosya içerisinde usulüne uygun olarak düzenlenmiş bir davanamenin bulunmadığı, Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Genel Müdürlüğü (Çocuk Hukuku Bürosu'nun) 17.04.2020 tarih ve 70475631-3-12-24-2020-E.761/40702 sayılı yazısına istinaden dosyanın esasa kaydedilerek davanın görülmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu, eldeki dosyada usulüne uygun bir davaname hazırlanarak taraflara tebliğ edilmediği gibi Mahalli Cumhuriyet Savcısına usule uyularak duruşma günü tebliği edilmediği, Cumhuriyet Savcısının katılımı ve huzuru olmadan davanın görüldüğü, kabule göre de inceleme ve araştırma yapılmadan, davalı tarafından bildirilen deliller toplanmadan, psikolog, pedagog ve sosyal hizmet uzmanından oluşturulacak heyet tarafından taraflar ve çocukla görüşülmek davalının çocukla beraber yaşadığı ortam da sosyal inceleme yapılmadan ve davacı annenin yaşadığı İtalya'da araştırma yapılarak iade edildiğinde çocuğun yaşam koşulları belirlenmeden eksik inceleme ve değerlendirme ile karar verilmesinin de hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile davalının istinaf başvurusunun, yukarıda gösterilen sebeplerle kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, gerekçede açıklandığı şekilde işlem yapılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin İkinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 08.12.2021 tarihli 2021/456 Esas 2021/733 Karar sayılı kararı ile; tarafların beraber oldukları dönemde davacının hamile kaldığı, bu süreçte beraber yaşamaya başladıkları, tarafların evlilik dışı çocuklarının dünyaya geldiği, ortak çocuk doğduktan sonra tarafların aralarının iyice açılmaya başladığı, davacının çocuğuna bakmayıp babanın bütün sorumluluğu üstüne aldığı, taraflar arasında yaşanılan gerginliklerin daha da artarak evleri ayırdıklarını ve davacının ortak çocuğu da alarak başka bir yerde yaşamaya başladığı, bunun üzerine Floransa Olağan mahkemesinde velâyet hakkında dava açıldığı, mahkemenin verdiği karar neticesinde velâyet konusunda ortak velâyet kararının alındığı fakat ikametinin kendisini bir ana okuluna yazdırma kabiliyetini haiz olan annesinin Novellara 'de mukim konutu olarak belirlenmesi ve çocuğun babası ile kişisel ilişki temin etmesi ve babanın çocuk için nafaka ödemesi hakkında karar verildiği, bu karara rağmen babanın ortak çocuğu alıp Türkiye'ye getirdiği ve burada ikamet etmeye başladıkları, davalının ortak çocuğu Türkiye'de bir ana okuluna gönderdiği, davalı cevap dilekçesinde ortak çocuğun Türkiye'ye ayak uydurduğunu, burada arkadaşları ile mutlu olduğunu beyan etmiş ise de, ortak çocuğun babası ile yaşaması sebebiyle babasına olan bağının güçlendiği, küçük çocuğun birlikte yaşamadığı diğer ebeveynine yönelik olarak ebeveyne yabancılaşma sendromu yaşayabileceği, küçük çocuğun psikolojik ve sosyolojik sıkıntılar yaşamaması adına bir uzman desteği alarak yaşam alanının değiştirilmesinin çocuğun yararına olacağı, davalı tarafından da küçük çocuğun İtalya'ya geri dönmesinin çocuğu fiziki veya psikolojik bir tehlikeye maruz bırakacağı veya başka bir şekilde müsamaha edilemeyecek duruma düşüreceği yolunda ciddi risk bulunduğunu gösteren o ülke yetkili makamlarından elde edilmiş hiç bir belge ve bilgi sunulmadığı, davaname ekinde sunulan belgelerden küçük çocuğun doğumundan Türkiye'ye getirilme tarihine kadar yaşamını sürdürdüğü, maddî ve kişisel ilişkileri ile en sıkı şekilde bağlılık kurduğu yaşam merkezi olarak belirlenen mutad meskeninin İtalya olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile çocuğun mutat meskeni olan İtalya`ya iadesine karar verilmiştir.

D. Bölge Adliye Mahkemesinin İkinci Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı baba vekili davanın kabulü kararı yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 16.06.2022 tarihli 2022/735 Esas 2022/1010 Karar sayılı kararı ile inceleme ve araştırma yapılmadan, davalı tarafından bildirilen deliller toplanmadan, iade halinde çocuğun fiziki veya psikolojik bir tehlikeye maruz kalıp kalmayacağı ya da başka bir şekilde müsamaha edilemeyecek bir duruma düşeceği yolunda ciddi bir riskin bulunup bulunmadığı konusunda sosyal çalışmacı, psikolog veya pedagog gibi uzmanlardan oluşan heyetten rapor alınarak sonucu uyarınca çocuğun iadesi hususunun değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu hüküm kurulmasının usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesi ile davalının istinaf başvurusunun, yukarıda gösterilen sebeplerle kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, gerekçede açıklandığı şekilde işlem yapılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

E. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve numarası belirtilen kararı ile; iade isteğinin reddini gerektirecek vahim bir tehlikenin varlığı veya geri dönmesinin çocuğun fiziksel ve psikolojik bir tehlikeye maruz bırakacağı ya da başka bir şekilde müsamaha edilemeyecek bir duruma düşüreceğine dair ciddi bir riskin ve sözleşmede kabul edilen diğer iadeden kaçınma sebeplerinin varlığının kanıtlanmadığı, ortak çocuğun yaşadığı ortama alışmış olması halinin ise iadeden kaçınma sebebi olarak kabul edilebilmesi için, çocuğun yer değiştirme veya alıkonulmasından itibaren bir yıl geçtikten sonra iade başvurusunda bulunulmuş olması gerekeceği, iade talep eden anne tarafından 1 yıl geçmeden iade başvurusunda bulunulması sebebiyle yaşadığı ortama alışmış olmaya dayanılarak iadeden kaçınılamayacağı, ayrıca ortak çocuğun yaşı itibari ile sözleşme kapsamında bulunan çocuğun beyanları da davanın reddi için tek başına gerekçe oluşturmadığı gözetilerek; süresinde başvurulduğu ve yasanın aradığı diğer şartların bulunduğu, sözleşmede istisna olarak belirtilen iadeden kaçınma halinin bulunmadığı bu haliyle küçüğün mutad meskeni olan İtalya'ya iadesine karar vermek gerektiği gerekçesi ile davanın kabulü ile çocuğun mutat meskeni olan İtalya`ya iadesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesi kararının davalı baba vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesi`nin 01.11.2023 tarihli ek kararı ile istinaf posta giderlerinin tamamlatılması konusunda 18.10.2023 tarihinde tebliğ olunan muhtıraya rağmen yasal süre içerisinde eksikliğin tamamlanmadığı gerekçesi ile davalının istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen asıl kararına ve ek kararına karşı davalı baba vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davalı baba vekili; ek kararın hatalı olduğunu, eksiklikler giderilmeden karar verildiğini, çocuğun Türkiye`ye geldiği dönemde ikameti belirleme yetkisinin babaya ait olduğunu, bu nedenle çocuk kaçırma fiilinin gerçekleşmediğini, çocuğun Türkiye`de anaokuluna başladığını, çevresinin burada oluştuğunu, alınan raporun hükme esas alınmasının mümkün olmadığının, taraflarla yeterince görüşülmediğini, ek raporun da yetersiz olduğunu, iade kararı verilirse babanın çocukla görüşemeyeceğini belirterek davanın kabul kararının bozulmasını talep etmiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 30.01.2024 tarihli 2023/3061 Esas 2024/165 Karar sayılı kararıyla, davalıya usule uygun bir muhtıra düzenlenmediğinden davalının ek karara ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile, İlk Derece Mahkemesinin 01.11.2023 tarihli ek kararının kaldırılmasına, ortak çocuğun doğumundan 03.02.2020 tarihine kadar İtalya'da yaşadığı, tarafların gayri resmi beraberliğinden doğan çocuğun Floransa Olağan Mahkemesi’nin 1799/2020 K. 06.02.2020 tarih, 7142/2017 dava no ile "...çocuğun velâyetinin ebeveynlere müşterek olarak verilmesine, çocuğun ana ikametinin kendisini bir ana okuluna yazdırma kabiliyetini haiz olan annesinin Novellara (RE) 'de mukim konutu olarak belirlenmesine" karar verildiği, tüm dosya içeriği, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; çocuğun annenin rızası olmaksızın baba tarafından kanuni olmayan yollardan Türkiye'ye getirilerek Türkiye'de alıkonulduğu, çocuğun mutad meskeninin İtalya olduğu, çocuğun iadesi yararına olup mutad meskene iadesi halinde fiziki veya psikolojik bir tehlikeye maruz kalacağının ispatlanamadığı, başvuran anne yönünden 5717 sayılı Kanunun şartlarının varlığının ispatlandığı, süresinde başvurulduğu ve yasanın aradığı diğer şartların bulunduğu gerekçesi ile asıl karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı baba vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı baba vekili; çocuğun evlilik dışı dünyaya geldiğini, babanın çocuğu tanıdığını, annenin çocukla hiçbir zaman ilgilenmediğini, bebekken dahi davalı babanın baktığını, ayrıldıklarında baba ile çocuğu görüştürmediğini, yabancı mahkeme kararlarının bağlayıcılığı olmadığını, bu kararların tanınmadığını, eksiklikler giderilmeden karar verildiğini, çocuğun Türkiye`ye geldiği dönemde ikameti belirleme yetkisinin babaya ait olduğunu, bu nedenle çocuk kaçırma fiilinin gerçekleşmediğini, çocuğun Türkiye`de anaokuluna başladığını, çevresinin burada oluştuğunu, alınan raporun hükme esas alınmasının mümkün olmadığının, taraflarla yeterince görüşülmediğini, ek raporun da yetersiz olduğunu, iade kararı verilirse babanın çocukla görüşemeyeceğini belirterek davanın kabul kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, çocuğun mutat meskeni olduğu ileri sürülen İtalya ülkesine iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı, bu kapsamda davanın kabul kararının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5717 sayılı Kanun`un 4 üncü, 5 inci ve 9 uncu maddeleri, 1980 tarihli Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Sözleşmenin 4 üncü, 12 nci ve 13 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.