"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/942 E., 2023/1932 K.
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 16. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/425 E., 2020/677 K.
Taraflar arasındaki İpoteğin Kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, Kadıköy ilçesi, ... Mahallesi, 1303 ada 1 parsel 3.blok 4.kat 81 nolu bağımsız bölümün eşi ... adına kayıtlı olduğunu, bu taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığını, davalının aile konutu niteliğindeki bu taşınmazı ... Tekstil San. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti'nin kullanacağı kredinin teminatı olarak Yapı ve Kredi Bankası A.Ş lehine 790.000,00 TL ipotek verdiğini, davalının kullandığı kredi borçları ödenmeyince davalı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, ipotek tesis edilirken davacının muvafakatinin alınmaması nedeniyle tesis edilen işlemin hukuka aykırı olduğunu belirterek, taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı banka vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2.Davalı ... cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmaz kaydında 08.12.2017 yılında konulmuş aile konutu şerhinin bulunduğu, ayrıca İstanbul Anadolu 21. İcra M2018/3662 E. Sayılı dosyasında yaptırılan kıymet taktiri raporunda taşınmazda borçlu ve ailesinin yaşadığı, daire olduğunun tespit edildiği ve davalı banka tarafından ipotek işlemi için eş muvafakatnamesi alındığı dikkate alındığında taşınmazın aile konutu olduğu anlaşıldığı, ipotek tesisi işleminden önce davacıdan muvafakatname alındığı davacı taraf da ilk kredi işlemi için muvafakatname verdiğini kabul ettiği, 15.04.2014 tarihinde davacıdan alınan muvafakatnamede ''Aşağıda tapu kayıt dökümü bulunan taşınmazın aile konutu olmadığını, aile konutu olması veya sonradan aile konutuna dönüştürülmesi durumunda dahi bahse konu taşınmazın üzerinde, bankanızca gerek eşim lehine gerekse 3. Şahıslar lehine açılmış ve açılacak her türlü kredilerin teminatı olmak üzere, bankanız lehine dilediğiniz bedel ve şartlarla ipotek tesis edilmesine MK. 194. Maddesi gereğince peşinen muvafakat ettiğimizi beyan ederiz'' yazılı olduğu, davacı ve davalı ...'ün imzasının bulunduğu ipotek tesisinden önce banka tarafından, ... Tekstil Sanayi İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi'ne kredi kullandırıldığı, kredi sözleşmesini davalı ... ve ...'ın kefil olarak imzaladıkları, davacıdan muvafakatname alındığı ve taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiği davalı banka tarafından 2014, 2015 ve 2016 yıllarında kredi kullandırıldığı, 2014 yılında kullandırılan ilk krediden önce davacıdan muvafakatname alındığı, daha sonraki krediler nedeniyle ayrıca muvafakatname alınmadığı, davacıdan alınan muvafakatnamenin açılmış ve açılacak her türlü kredinin teminatı olarak alındığı, banka tarafından kullandırılan sonraki kredi işlemlerinde davacıdan yeniden muvafakatname alınması gerekirken alınmadığı, ilk kredi işlemi nedeniyle tesis edilen ve davacıdan muvafakatname alınan kredinin kapatıldığı, sonraki kredi işlemleri nedeniyle ipotek tesisi için davacıdan yeniden muvafakatname alınmadığı sonraki kredi işlemleri ve sonraki kredi işlemleri nedeniyle tesis edilecek ipotekler yeni bir işlem olup bu işlemler için de davacıdan yeniden muvafakatname alınması gerekirken alınmadığı,muvafakatinin devam edip etmediğinin de sorulmadığı, davalı ... adına kayıtlı olan gayrimenkule 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesine aykırı olarak malik olmayan eşin açık rızası alınmaksızın ipotek tesisi yapıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, dava konusu gayrimenkul üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı banka vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı davalı banka vekili; davanın kabulüne, davalı banka aleyhine hükmedilen yargılama gideri ile avukatlık ücretine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her ne kadar ilk derece mahkemesince dava konusu taşınmazın aile konutu olup olmadığı hususunda araştırma yapılmamış ise de, dava konusu taşınmazın ... Mahallesi ... sokak no:8 3. Blok 81 nolu bağımsız bölüm olduğu icra takip dosyasındaki bilirkişi kıymet takdir raporu ile sabit olup bu adresin 20.05.2007 tarihinden beri gerek davacı gerek davalı eşin yerleşim yeri adresi olduğu yapılan MERNİS adres sorgulamasından anlaşıldığı gibi taşınmaza davacı tarafından 08.12.2017 tarihinde aile konutu şerhi koydurulduğundan taşınmazın aile konutu olduğu hususunda tereddüt olmadığı davalı eşin de ortağı olduğu ... Tekstil San ve Dış Tic.Ltd Şti. tarafından, genel kredi sözleşmesi çerçevesinde davalı bankadan çeşitli defalar kredi kullanılmış, genel kredi sözleşmesinin ilk akdedildiği sırada şirket ortağı olan ... şirket borcuna şahsi kefaleti ile 15.000 TL kefalet limiti ile kefil olmuş ancak Beyoğlu 37. Noterliğinin 23.09.2016 tarihi ve 29318 yevmiye sayılı limited şirket pay devri sözleşmesi ile hukuki ve mali tüm yükümlülükleriyle birlikte davalı eş ...'e devretmiş, bu hususu Beyoğlu 37. Noterliğinin 07.10.2016 tarih ve 20809 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile, davalı bankaya bildirmiş, pay devrine ilişkin işlem Ticaret Sicil Gazetesinin 10.10.2016 tarih ve 9172 sayılı nüshasında ilan edilmiş olduğu, davacı, 15.04.2014 tarihli muvafakatnameyi imzalarken bu muvafakatnameyi ...'ın kefaleti şartına tabi tutmamış, davalı banka lehine tesis edilen ipotek de genel kredi sözleşmesine ilişkin doğmuş ve doğacak tüm alacakların teminatı olarak tesis edilmiş olduğu davalı eşin ortağı olduğu şirket yeni bir kredi sözleşmesi akdetmediği genel kredi sözleşmesi çerçevesinde muhtelif krediler kullandığı, ipotek işlemi davacının muvafakati alınarak tesis edilmiş ve fekki bildirilinceye kadar geçerli olup bugüne kadar fekki bildirilmediğinden ipotek geçerli olduğu, davalı eşin ilk başta hakim hisse ile, bilahare tamamen hisse sahibi olduğu şirketin ve davalı eşin müşterek ve müteselsil kefil olarak davalı bankaya dosyada mevcut İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14.10.2019 tarih ve 2018/679-2019/931 E-K sayılı ilamından anlaşılacağı üzere 943.183,69 TL borçlu bulunduğu da sabit olduğu, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olduğu gerekçesi ile davalı banka vekilinin istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalı banka lehine yargılama gideri ve avukatlık ücretine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; davanın reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık,ipoteğin kaldırılması koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 194 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle dava konusunun 21.04.2014 tarihli ipoteğin kaldırılmasına yönelik olduğunun ve davacı kadının 15.04.2014 tarihli belge ile ipoteğe muvafakat ettiğinin anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.