Logo

2. Hukuk Dairesi2024/3244 E. 2024/5199 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Torunla kişisel ilişki kurulması davasının reddinin çocuğun üstün yararına aykırı olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun annesinin işlediği suçlar, çocuğun psikolojik durumu ve davacıların olaylardaki konumu değerlendirilerek çocuğun üstün yararı gözetilerek davanın reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/434 E., 2024/420 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/1161 E., 2023/898 K.

Taraflar arasındaki torunla kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların davalının boşanma aşamasında olan eşi ...'nin anne ve babası olduğunu, ...'nin cezaevinde olduğunu ve davalı ile aralarında husumet olduğunu, davacıların torunu olan Elif hakkında telefonla dahi kendilerine bilgi verilmediğini, boşanma dosyasında anne ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmadığı gibi anneanne ve dede ile de kişisel ilişki kurulma talebinin reddedildiğini belirterek torunları Elif ile davacılar arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında boşanma davasının devam ettiğini, mahkemece tedbiren velâyetin babaya verildiğini, annenin çocuğun cinsel istismarı suçlaması ile halen ceza evinde bulunduğunu, davalı babanın çocuğun anneanne ve dede ile kişisel ilişki kurulmasına karşı olmadığını ancak pedagog gözetiminde ve çocuğa zarar vermeyecek belirli bir olgunluğa ulaştığı, soyut ve somut kavramları idrak ettiği ve kendi öz güveninin sağladığı uygun bir zaman da olmasının daha doğru olduğunu, çocuğun yaşanılan olaylardan fazlasıyla yıprandığını, çocuğun anneye karşı herhangi bir duygu hissetmediğini, ayrıca annesinin cezaevinde olduğunu bilmediğini, çocuğun tedavisinin devam ettiğini, kurulacak kişisel ilişkide anne ile alakalı bir umut kapısı oluşup arayış içine atılmasının tedaviyi olumsuz etkileyeceğini, çocuğun cinsel istismara maruz kaldığı eylemler anneanne ve dedenin evinde gerçekleştiğini, olaylara davacıların göz yumduğunu, ortak çocuğun banyoda ev içerisinde çıplak gezdirildiğini, kuzeni ile banyo içerisinde kayda alındığını, videolardan rahatsız olmalarına rağmen ve hiçbir müdahalede bulunmadıklarını, davacıların çocuğun sağlık durumu ile ilgili bir yardım ve bilgi talebinde bulunmadıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile çocuğun annesi olan davacıların kızlarının yargılanarak ceza aldığı Kayseri 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 2021/129 Esas sayılı ceza dosyasının incelenmesinde, annenin çocuğun farklı zamanlarda çıplak şekilde veya uyurken fotoğraflarını çekerek birlikte olduğu ve aynı dosyada yargılanarak ceza alan diğer sanık ...'a gönderdiği, hatta çocuğun anılan şahısla müstehcen görüntülerini kayda aldığının tespit edildiği, dinlenen tanık beyanları ve ceza dosyası içeriğinden anlaşılacağı üzere çocuğun yaşadığı travma sebebiyle psikolojik destek almak zorunda kaldığı ve hala yaşadıklarını atlatamadığı, annesinin ceza evinde olduğunun da çocuğa söylenmediği, çocuğun annesinin ikiz kız kardeşi olduğu ve çocuğun davacılarla görüştüğünde annesinin ikizi ile de görüşme ihtimali bulunduğu, bu durumun tedavi aşamasında bulunan çocuğun durumunu olumsuz etkileyebileceği, her ne kadar sosyal inceleme raporunda kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde kurulabileceği belirtilmiş ise de çocuğun üstün yararı gerektirdiğinde bilirkişi raporunun aksi yönde karar verilmesinin mümkün olduğu, refakatçiyle kişisel ilişkinin taraflar arasında yaşanan sorunlar göz önüne alındığında gerçekleşmesinin olanaklı olmadığı ve çocuğun menfaatine uygun olmayacağı, ileride şartların değişmesi halinde kişisel ilişki davasının her zaman açılabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; hukuka ve hakkaniyete aykırı olarak denetlenebilir hiçbir gerekçe sunulmaksızın üst soy ile alt soyun bağının koparıldığını, davalının çocuğu davacılara göstermediğini, çocuğun aldığı psikolojik tedavinin hiçbir doktor raporu ile desteklenmediğini, doktor raporu sunulmuş olsa bile dede ve anneannenin söz konusu olaylar ile hiçbir alakası olmadığını, alınan uzman raporlarının lehe olduğunu ancak dikkate alınmadığını belirterek davanın reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davacılar vekili istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarlayarak davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davanın reddinin dosya kapsamına ve çocuğun üstün yararına aykırı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 325 inci maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun)353 üncü madde, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.