"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2026 E., 2024/165 K.
KARAR : Bozmaya uyulmak suretiyle hüküm tesisi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi kararının kısmen bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan yönlerden onanmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacı kadın yararına 400.000,00 TL maddî, 300.000,00 TL manevî tazminata, davacının nafakalara yönelik istinaf başvurusu bulunmadığından bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin eve gelmediğini, evin ekonomik giderlerine katılmadığını, kendisine şiddet uyguladığını ve hakaret ettiğini, başka bir kadınla beraber yaşayıp çocuk sahibi olduğunu iddia ederek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin kendisine verilmesine, kendisi için 20.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasının, çocuklar için aylık 25.000,00 TL iştirak nafakasının, 2.000.000,00 TL maddî, 2.000.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak kendisine verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacı kadının iddialarının doğru olmadığını, davalı erkeğin borçları olduğunu, aldatma olayının 7-8 yıl önce gerçekleştiğini, bu konunun yeniymiş gibi boşanma davasının temeline oturtulmasının kabul edilebilir bir durum olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 28.11.2019 tarihli, 2018/752 E., 2019/752 K. sayılı kararı ile; davalı erkeğin evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülüklerini yerine getirmediği, eşini aldattığı, şiddet uyguladığı, boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu`nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, çocukların annenin yanında bulunması, mevcut durumlarının muhafaza edilmesi gerektiği gerekçesi ile ortak çocukların velâyetlerinin davacı anneye verilmesine, koşulları oluştuğundan kadın yararına 150.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, ara karar ile takdir edilen aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının aylık 1.500,00 TL`ye yükseltilmesine, karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakasına dönüştürülmesine, ara karar ile ortak çocuklar için takdir edilen aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının devamına, karar kesinleştiğinde iştirak nafakasına dönüştürülmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili tazminat miktarları; davalı erkek vekili hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 17.10.2022 tarihli ve 2020/2136 Esas, 2022/1441 Karar sayılı kararıyla; davacı kadının iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatın miktarına yönelik istinaf başvvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının bunlara ilişkin kısımlarının kaldırılmasına, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren geçerli olmak üzere ortak çocuklar ... ile ... için ayrı ayrı aylık 2.000,00 TL iştirak, kadın için aylık 3.000,00 TL yoksulluk nafakasına, 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata, davacı kadının diğer, davalı erkeğin ise tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili tazminat ve nafaka miktarları; davalı erkek vekili hükmün tamamı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 03.10.2023 tarihli kararı ile, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerektiği, ayrıca davacı kadın vekilinin istinaf dilekçesinde yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının miktarına yönelik itirazı olmadığı olmadığı halde Bölge Adliye Mahkemesince yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılmasına karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile kararın tazminat ve iştirak ile yoksulluk nafakası yönlerinden bozulmasına, davacı kadın vekilinin nafakaların miktarlarına yönelik temyiz dilekçesinin reddine, tarafların sair istinaf başvurularının ise esastan reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının iştirak nafakası ile yoksulluk nafakası miktarına yönelik istinaf talebi bulunmadığından bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına, davacı için ara kararı ile takdir edilen aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının aylık 1.500,00 TL'ye yükseltilerek devamına, karar kesinleştiğinde yoksulluk nafakasına dönüştürülmesine, ortak çocuklar Emirhan ve Beyzanur için takdir edilen aylık 1.000,00'er TL tedbir nafakasının devamına, karar kesinleştiğinde iştirak nafakasına dönüştürülmesine, davacının maddî ve manevî tazminatın miktarına yönelik istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının buna ilişkin kısımlarının kaldırılmasına, davacının maddî ve manevî tazminat talebinin kısmen kabulü ile takdiren 400.000,00 TL maddî ve 300.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; tazminat miktarlarının düşük olduğunu ayrıca istinaf incelemesi duruşmalı yapıldığı halde vekâlet ücreti takdir edilmediğini belirterek tazminat miktarları ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma ilamına uyulduğu halde nafaka miktarları yönünden çelişki yaratıldığını ve miktarların artırıldığını, tazminatların miktarının da indirilmesi gerektiğini belirterek tazminat ve nafaka miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bozma ilamının yerine getirilip getirilmediği, tazminat ve nafaka miktarları ile istinaf vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 182 inci maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un 190 ıncı, 369 uncu maddesi, 370 inci maddesi, 371 inci maddesi, 6098 sayılı Kanun 50 ve 51 inci maddeleri, Hukuk Genel Kurulu 04.03.2021 tarihli, 2021/2-96 E, 2021/205 K sayılı kararı (bozma sonrası açılan duruşma nedeniyle vekâlet ücretine hükmedilemeyeceği kararı).
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat az olup bozma ilâmının amacına uygun bulunmamıştır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarı yönünden BOZULMASINA,
2.Davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.