"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/172 E., 2024/354 K.
KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının tazminat miktarları yönünden bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan yönlerden onanmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davalı karşı davacı kadın yararına 85.000.00 TL maddî, 85.000.00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı- davacının müvekkiline sürekli hakaret ettiğini, aşağıladığını, yemek yapmadığını, temizlik yapmadığını, sürekli kendi ailesinde vakit geçirip müvekkilinin ailesini istemediğini belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun)166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin müvekkilini darp ettiğini, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, en son ... isimli evli bir bayanla kaçtığını ve onunla yaşamaya başladığını, içki ve kumar alışkanlığının olduğunu belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesini, ortak çocukların her biri için ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, müvekkili için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların ÜFE oranında artırılmasına, yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 01.06.2021 tarihli, 2019/313 E., 2021/349 K. sayılı kararıyla, erkeğin nedensiz olarak evi terk ettiği, evlilik dışı ilişki yaşadığı, erkeğin evi terk etmesinden sonra müşterek konutun ihtiyaçlarını karşılamadığı, kirasını ödemediği, çocuklarla ilgilenmediği, davacı karşı davalının evi terk ettikten sonra kadınla konuşmak için müşterek konuta geldiği, tartıştıkları, erkeğin kadının boğazını sıktığı, ortak çocuk ...’in araya girerek tarafları ayırdığı, bu olaydan sonra “bu iş bitti” diyerek kişisel eşyalarını alarak evden ayrıldığı, erkeğin sık alkol kullandığı, kumar oynadığı, kendi ailesiyle görüşmediği, kadını da görüştürmediği, kadına şiddet uyguladığı, kadının ameliyatı ve tedavisinde yanında bulunmadığı, erkeğin tam kusurlu olduğu, davalı karşı davacı kadının kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk ... ve ... için aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak, ortak çocuk ... için aylık 200,00 TL olan tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle yükseltilerek 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davalı- davacı kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakası, karar tarihi itibariyle tedbir nafakasının aylık 400,00 TL olarak belirlenmesine ve kadının çalışmadığı ve geliri olmadığından kararın kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına ve belirlenen nafakaların her yıl ÜFE oranında kendiliğinden arttırılmasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 10.000,00 TL maddî, 5.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı erkek her iki dava ve ferileri yönünden, davalı karşı davacı kadın vekili tazminat ve nafaka miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 15.12.2022 tarihli ve 2021/1383 Esas, 2022/481 Karar sayılı kararıyla; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen kişilik hakları ile mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, davalı- davacı kadın yararına verilen tazminatların, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarının az olduğu, ortak çocuklar ... ve ...'in ergin olduğu, velâyet ve kişisel ilişki hükmünün kaldırılması gerektiği, ortak çocuklar ... ve ...'in velâyetleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuk ...'un velâyetinin anneye verilmesine ve baba ile kişisel ilişki tesisine, davalı- davacı kadının maddî ve manevî tazminat ile nafaka miktarlarına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılmasına yerine yeniden esas hakkında hüküm kurulması suretiyle kadının tazminat ve nafaka taleplerinin kısmen kabulüne, ..., ... ve ... için ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, ... için aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 800,00 TL tedbir ve 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, faizi ile birlikte 45.000,00 TL maddî tazminat ile 40.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tüm, kadının bunlar dışında kalan tüm istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı erkek her iki dava ve ferileri yönünden, davalı karşı davacı kadın vekili tazminat ve tedbir nafakalarının miktarları yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 01.11.2023 tarihli, 2023/1172 E., 2023/5012 K. sayılı kararı ile "....davalı-davacı kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu" gerekçesiyle kararın bozulmasına, erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadın yararına 85.000.00 TL maddî, 85.000.00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tazminat miktarları ve kadın yararına istinaf vekâlet ücretine hükmedilmemiş olması yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bozma ilamının gereğinin yerine getirilip getirilmediği, kesinleşen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenip incelenemeyeceği, kadın lehine istinaf vekâlet ücreti hükmedilmesinin gerekip gerekmediği
noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) , 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, Hukuk Genel Kurulu 04.03.2021 tarihli, 2021/2-96 E, 2021/205 K sayılı kararı (bozma sonrası açılan duruşma nedeniyle vekâlet ücretine hükmedilemeyeceği kararı).
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla; davacı karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı karşı davacı kadının aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Boşanmanın fer'î niteliğindeki tazminatlar boşanma hükmünün kesinleşmesi tarihinden itibaren muaccel (istenebilir ) hale gelir. Faiz talebi varsa, belirtilen tarihten geçerli olarak faize hükmedilmesi gerekir. Davalı karşı davacı kadının tazminatlar için faiz talebi bulunduğu ve Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyulduğu halde, bozma sonrası hüküm altına alınan tazminatlara faiz yürütülmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın ilgili bent yönünden düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı karşı davalı erkeğin tüm, davalı karşı davacı kadın vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Davalı karşı davacı kadın vekilinin kadın yararına hükmolunan tazminatlara faiz uygulanmasına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 2. bendinde yer alan "Davalı-davacı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin kısmen kabul-kısmen reddi ile 85.000.00 TL maddî, 85.000.00 TL manevî tazminatın" ibaresinden sonra gelmek üzere "boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren yasal faizi ile birlikte” sözcüklerinin eklenmek suretiyle temyize konu kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Ahmet'e yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden Arife'ye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.