"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1542 E., 2024/216 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Karabük Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/146 E., 2023/505 K.
Taraflar arasındaki çocukla kişisel ilişki süresinin artırılması ve nafakanın azaltılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince nafakanın azaltılması davasından vazgeçme nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, kişisel ilişki artırım davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile anlaşmalı boşandıklarını, protokol uyarınca çocuk için nafakaya hükmedildiğini ve görüş günü düzenlendiğini, daha öncesinde sabit işlerde çalışması nedeniyle belirlenen tarihlerde eksiksiz olarak nafaka bedelini ve çocuğun servis ücretini yatırdığını, ancak çocuk ile görüşmenin çok kısıtlı ve tatmin edici olmaması, şu anda sabit bir işte çalışmıyor oluşu ve net gelirinin olmaması nedeniyle mücbir nedenlerden ötürü bu davayı açtığını, protokolde belirlenen günlerin yaşamış olduğu yer ile kızının ikamet ettiği yerin mesafesinin uzaklığı, çocuğun da kendisi ile birlikte daha çok zaman geçirmek istediğini beyan ettiğini iddia ederek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 182 nci ve 323 üncü maddeleri ile 330 uncu maddesi gereğince davasının kabulüne, her ayın ilk cuma günü akşam saat 19.00 ile pazar akşam 19.00’a kadar, dini bayramlarda tüm resmi tatil günü boyunca, ara tatillerinde 10 gün ve yaz tatilinde de 20 gün olacak şekilde çocuk ile kişisel ilişki ve görüşmelerin yeniden kurulmasını ve nafaka bedelinin düşürülmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; boşanmanın gerçekleştiği tarihteki ekonomik durumu ile günümüzdeki ekonomik durumu arasında bir farklılık olmadığını, ortak çocuğun yaşı itibariyle ihtiyaçlarının arttığını, çocuğun davacı ile daha fazla görüşeceği şekilde kişisel ilişki tesis edilmesi çocuğun üstün yararına aykırı olacağını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile boşanma davası ile işbu dava arasında geçen zamanda çocuğun 2 yaş daha büyüdüğü, boşanma kararı ile hükmedilen kişisel ilişki zamanının yetersiz kaldığı, davacı baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişki sürelerinin artırılmasının çocuğun psiko-sosyal gelişimi bakımından üstün yararına olacağı; davacının davalıya karşı açmış olduğu iştirak nafakasının indirilmesi davasından vazgeçtiğini beyan ettiği, davalının da davacının vazgeçmesine muvafakatinin bulunduğu anlaşıldığından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin gerektiği gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 323 üncü maddesi gereğince davanın kabulüne, çocuk ile baba arasında her ayın 1. ve 3. haftalarına tekabül eden Cumartesi günü saat 10.00 ile Pazar günü saat 17.00 arası, dini bayramların 2. günü saat 10.00 ile 3. günü saat 17.00 arası, her yıl okul yarıyıl tatilinin 1. haftası Pazartesi günü saat 10.00 ile Pazar günü saat 17.00 arası, her yıl 1 Temmuz saat 10.00 ile 30 Temmuz saat 17.00 arasında olacak şekilde düzenlenmesine, nafakanın indirilmesi davasının açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı istinaf dilekçesinde özetle; babanın ağır cezada yargılandığını, bu nedenle tutuklu dahi kaldığını, çocukla sürekli ilgilenemeyeceğini, çocuğun aklını siyasi olaylarla doldurduğunu, kaldıkları evin kalabalık olduğunu, talebin aşıldığını ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 6100 sayılı Kanun’un 26 ncı madde hükmüne göre; mahkeme tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlı olduğu, kural olarak mahkemenin talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmetmesinin mümkün olmadığı, öğreti ve uygulamada taleple bağlılık olarak adlandırılan bu kural, sadece sonuç istem yönünden değil, sonuç istemi oluşturulan her bir alacak kalemi yönünden de uygulanacağı, davacı dava dilekçesinde her ayın ilk haftasonu, dini bayramların resmi tatil başlangıcından sonuna kadar ve yaz tatilinde de yirmi gün olmak üzere kişisel ilişki hususunda düzenleme yapılmasını talep ettiği, ancak Mahkemece talep aşılarak her ayın birinci ve üçüncü haftasonu ve yaz tatilinde de 1 Temmuz - 30 Temmuz arasında kişisel ilişki kurulması doğru değil ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediği gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle; Karabük Aile Mahkemesinin 2020/545 Esas 2020/433 Karar sayılı ilamı ile davacı baba ile ortak çocuk arasında tesis edilen kişisel ilişkinin her ayın 1. haftasonu Cuma günü saat 19.00 ile Pazar günü saat 19.00 arası, dini bayramların 2. günü saat 10.00 ile 3. günü saat 17.00 arası, her yıl okul yarıyıl tatilinin 1. haftası Pazartesi günü saat 10.00 ile Pazar günü saat 17.00 arası, her yıl 1 Temmuz saat 10.00 ile 20 Temmuz saat 17.00 arasında olacak şekilde yeniden düzelenmesine, davalı vekilinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurularının 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, kararın hatalı olduğunu, çocuğun yüksek yararına uygun olmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tüm yönlerden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kurulan kişisel ilişkinin süresi ile şeklinin çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 323 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 26 ncı ve 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.