"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/347 E., 2024/232 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Edremit 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/32 E., 2021/148 K.
Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ...'ün annesi ... ile babası ...'nun evlendiklerini, bu evliliklerinden 29.07.1958 tarihinde Sliven'de, müvekkili ...'ün meydana geldiğini, Bulgaristan ... (...) Başkonsolosluğu tarafından düzenlenmiş olan doğum belgesinin ekte sunulduğunu, müvekkilinin 24.11.1978 tarihinde Türkiye'ye dönüş yaparak, 2510 sayılı İskan Kanunu'nun 6. maddesi B bendi uyarınca Bakanlar Kurulu'nun 24.12.1979 tarihli ve 7/18635 sayılı kararı ile göçmen olarak Türk vatandaşlığını kazandığını, 1979 yılında nüfusa tescili eşinin hanesine yazılmak suretiyle yapıldığını, her ne kadar ...'ün nüfusa tescili eşinin hanesine yazılmış olsa da, müvekkilinin baba hanesinde ..., anne hanesinde ise ... 'nun kayıtlı olduğunu, T.C. ...(...) Başkonsolosluğu tarafından apostil yaptırılarak alınan Bulgaristan nüfus kayıtlarında müvekkili ...'ün, ... ile ...'nın kızı olduğu şüpheden uzak bir şekilde ortada olduğunu, İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 25.07.1983 tarihli 1982/169 Esas, 1/1983 Karar numaralı dava dosyasında verilen ilam ile ... ile ...'nun boşanmalarına karar verildiğini, müvekkili ..., annesi ile babasının boşanması sonrasında babası ile düzenli olarak görüşmeye devam ettiğini, babasının vefatına kadar aralarındaki bağı hiçbir zaman kopmadığını, müvekkil ..., ... ile ...'nın kızı olmasına ve nüfus kaydında baba hanesinde ... yazmasına rağmen, müteveffa ...'nun Türkiye'ye göçü sonrasında düzenlenen nüfus kaydında müvekkili ...'ün "KIZI" olarak tescil edilmediğini, müvekkilinin müteveffa babası ...'nun kayıtlarında kızı olarak görünmediğinden hak kaybı ve mağduriyet yaşadığını iddia ederek nüfus kaydının düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin eşi ...'nun 2014 yılında vefat ettiğini, murisin Bulgaristan'dan göçmen olarak gelme olduğunu, bu evliliğin murisin ikinci evliliği olduğunu, müvekkilinin bildiği kadarıyla, Bulgaristan'da bulunan ilk eşinden bir kızı ve oğlunun olduğunu söylediğini, oğlunun Türkiye'ye hiç gelmediğini, kızının ise burada evlendiğini fakat bu kızın kendi üzerinde olmadığını açılan iş bu dava ile öğrendiğini beyan ettiğini, davacı ile muris ölümünden önce görüşmediklerini, dolayısıyla davacının hepsine baktım yardım ettim beyanlarının da doğru olmadığını, davacı ...'na hiç bir yakınlık göstermediğinden murisin, .... Noterliği'nin 03.02.2014 tarih ve 1482 yevmiye numaralı vasiyetnameyi düzenlediğini, bu vasiyetnamenin Çorlu Sulh Hukuk Mahkemesince açılıp okunduğunu ve kesinleştiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının Bulgaristan göçmeni olduğu, eşi Hikmet Altıntürk ile birlikte muhacir kaydının yapıldığı ve eşinin hanesine yazıldığı, anne adının Fikriye baba adının Hüseyin olduğu, Cumhurbaşkanlığı Arşivi Dairesi Başkanlığı, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, Edirne Merkez İlçe Nüfus Müdürlüğü, Çorlu İlçe Nüfus Müdürlüğü, Bakırköy İlçe Nüfus Müdürlüğü ve Küçükçekmece İlçe Nüfus Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevaplarından tarafların muhacir kayıtları ile detaylı aile nüfus kayıt örneklerinin getirtildiği, buna göre müteveffa ...'nun nüfus kayıtlarında 12.10.2014 tarihinde davalı ... ile evli ve çocuksuzken vefat ettiği, müteveffanın davalı ... ile ikinci evliliği olduğu, İstanbul 8.Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.05.1983 tarih 1982/169 E. 1983/1 K. sayılı ilamıyla davacının annesi olan ... ile müteveffanın boşandığı, boşanma kararının ilgili mahkemesine yazılan müzekkereye rağmen temin edilemediği, ancak; davacının müteveffanın ilk evliliğinden olan kızı olduğunun sabit olduğu, davalı ...'nin davacı ...'nin müteveffanın kızı olduğunu cevap dilekçesinde açıkça kabul ettiği, davacının babası ile arasında soybağı sabit olsa da nüfus idaresi tarafından gerekli bağın kurulmadığı, davacı tarafça verilen süre içerisinde ilgili nüfus müdürlüğüne yapılan idari başvuruya olumsuz yanıt verildiğinin görüldüğü, dinlenilen tanık beyanlarına davacı taraf yararına itibar edildiği, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun (5490 sayılı Kanun) 36 ncı maddesi gereğince tespit ve bağ kurulması taleplerinde davacının hukuki yararının bulunduğu, davacının davasını ispat ettiği gerekçesiyle davanın kabulü ile, ...'ün babasının ... olduğunun tespiti ile, baba adı Hüseyin olmakla baba hanesiyle bağ kurularak nüfus kayıtlarına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... vekili, taraf teşkilinin sağlanmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İçişleri Bakanlığı Nüfus İşleri Genel Müdürlüğü’nün 14.05.1976 tarihli Türk Vatandaşlığına Alınanlara Ait Bildirim Formunda ...’nun eşinin adı soyadı bilgisinde “...” olarak belirtildiği, aile listesinde ... (...)’nun memleketinde eşi ve çocuklarının olduğu bilgisine yer verildiği, ...’nun nüfus kaydında İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.07.1983 tarihli 1982/169 Esas 1983/1 sayılı kararı ile ...’dan boşandığı, davacının nüfus kaydında da baba adı Hüseyin anne adı Fikriye olarak belirtildiği, anne ve babasının boşanma ilamına Çorlu İlçe Nüfus Müdürlüğüne yazılan müzekkere ile ulaşılmış ve dosya içerisine eklendiği, boşanma ilamının ekinde kayıtlı çocukları olmadığı belirtildiği, dosya kapsamı, davacı ... babasına ait muhacir kayıtları, davacının doğum tutanağının noter onaylı tercümesi, bu belgede belirtilen anne ve babasının isimleri, belgeler, nüfus kayıtları davalı ... beyanı gözetilerek mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, her ne kadar davalı tarafça, davacının Bulgaristan’da erkek kardeşinin olduğu, davaya dahil edilmesi gerektiği belirtilmiş ise de; baba ...’nun nüfus kaydında mirasçı olarak sadece davalı eşi ...’nun bulunduğu, başka mirasçısının kayıtlı olmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili, istinaf dilekçesini tekrar etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi davası olup, uyuşmazlık, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, DNA testi yapılmadan karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
5490 sayılı Kanun'un 35 inci, 36 ncı ve 40 ıncı maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.