Logo

2. Hukuk Dairesi2024/4378 E. 2024/7328 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Büyükanne ve büyükbaba ile torunları arasında kişisel ilişki kurulması davasında, kurulan kişisel ilişkinin şeklinin ve süresinin çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun yaşı, anne sütü alması, annenin bakım ve şefkatine muhtaç olması gibi hususlar ile birlikte çocuğun menfaati ve torun sevgisi tatma hakkı gözetilerek, her ayın ilk pazar günü belirlenen saatler arasında kişisel ilişki kurulmasına dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1593 E., 2023/1854 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorlu 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/574 E., 2023/34 K.

Taraflar arasındaki torun ile kişisel ilişki davasından dolayı gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalının eşi ...'in vefatı öncesinde boşanma davasının devam ettiğini, davalının çocuğu göstermediğini, kaçırdığını, çocuğun dede ve babanne ile görüşmesinin fiziksel ve psikolojik gelişimine olumlu etki yapacağını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 325 inci maddesi gereğince davasının kabulüne, çocukla kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; hasta olan ...'in rahatsızlığı nedeniyle Türkiye'ye geldiklerini ancak davacıların da aynı evde yaşadıklarını, saygı göstermeyip kötü davrandıklarını, çocuğun küçük olması nedeniyle zarar verilebileceğinden bir araya getirmek istemediğini, çocuğun davacıları tanımadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesi’nin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesi’nin 11.10.2021 tarih ve 2020/412 Esas, 2021/467 Karar sayılı kararı ile gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 325 inci maddesi gereğince davanın kabulüne, her yıl Temmuz ayının 1. Cumartesi günü saat 10.00'dan saat 15.00'a kadar görmek ve yanlarına almak suretiyle (yatılı olmaksızın) kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesi’nin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından kişisel ilişkinin süresi ve şekli yönünden; davalı vekili tarafından ise yargılama gideri ve vekâlet ücretinin yüklenilmesinin haksız olduğunu ileri sürerek çocuğun yüksek yararına aykırı kararın olduğunu ileri sürerek kararın tümü yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesi’nin 01.07.2022 tarih ve 2022/380 Esas, 2022/1009 Karar sayılı kararı ile tüm dosya kapsamından, tanık anlatımlarıyla davacılar ile torunları arasında kişisel ilişki kurulmasına sakınca oluşturacak bir durum bulunmadığı, kişisel ilişki kurulmasının çocuğun sağlığını, ahlaki ve bedensel gelişimini tehlikeye düşüreceğine yönelik delil gösterilmediği, davacılar ile arasındaki iletişimin devamının torun bakımından yararlı olacağı, davacıların Türkiye'de çocuğun ise İngiltere'de ikamet ettikleri, bu durumda Mahkemece yapılacak işin çocuğun Türkiye'de bulunması muhtemel zamanların araştırılıp sonucu uyarınca çocuğun babaanne ve dedeyi tanıyabileceği, onlarla kaynaşıp her iki tarafın da duygularını tatmin edecek yoğunlukta şahsi ilişki tesisinin gerektiği, büyükanne ve büyük baba ile torun arasındaki duyguların tatminine elverişli, çocuğun da fikri, bedeni sağlık ve eğitsel gelişimi yönünden üstün yararına aykırı düşmeyecek şekilde gerek duyulduğunda bilirkişi raporu da alınmak suretiyle büyükanne ve büyük baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli, daha uygun süreyle kişisel ilişki tesis edilmemesinin hatalı olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (3) numaralı alt bendi gereğince davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, esası incelenmeden İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, açıklandığı şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma nedenine göre, davacının sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesi’nin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacıların oğulları ile davalının evliliğinin ölümle sona erdiği, küçük ...'nın babasının vefatından yaklaşık 4 ay sonra eldeki davanın açıldığı, davacıların küçük ...'nın babaannesi ve dedesi oldukları, davacıların oğlu olan küçük ...'nın babası ... öldüğü olağanüstü halin mevcut olduğunun kabul edilmesi gerektiği, davacıların torunlarını görmek ve onla uygun kişisel ilişki kurmak, torun sevgisini tatmak ve torunlarına bu sevgiyi vermek hakkının olduğu, davacıların bu hakkını amacına aykırı kullanacağına dair dosyada bir delil bulunmadığı gerekçesi ile davanın 4721 sayılı Kanun’un 325 nci maddesi gereğince kabulüne, davacılar ile çocuk arasında her yıl Temmuz ayının 1. ve 2. Cumartesi günü saat 10.00'dan Pazar günü saat 17.00'a kadar görmek ve yanına almak suretiyle kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kişisel ilişki kurulmasının doğru olduğu ancak sürenin yetersiz olduğunu ileri sürerek karar kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların farklı ülkelerde yaşadıklarını, verilen kararın infazının mümkün olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacılar ile torunu arasında kişisel ilişki kurulmasının, çocuğun sağlığını, ahlaki ve bedensel gelişimini tehlikeye düşüreceğine ilişkin bir delil bulunmadığı, uzman raporundaki tespitler, tanık anlatımları ve toplanan tüm delillere göre çocuğun menfaati ve torun sevgisi tatma üzerine konulan sınır dikkate alındığında tesis edilen kişisel ilişkinin yerinde olduğu ancak çocuğun yaşı, anne sütü alması, annenin bakım ve şefkatine muhtaç olduğu hususları dikkate alınmadan kişisel ilişkinin şekli ve süresinde usul ve esas yönünden isabetli olmadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi gereğince tarafların istinaf taleplerinin kabulüne İlk Derece Mahkemesi kararı tümden kaldırılarak ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davacılar ile çocuk arasında her ayın 1. Pazar günü saat 10.00 ile saat 18.00 arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvurusunu tekrarlamakla birlikte, tarafların başka ülkelerde yaşadıklarını, davacıların oğulları yaşarken dahi bu sıklıkla torunlarını görmediklerini, infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, her pazar çocuğun kurslarının olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, büyükanne ve büyük baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulması davasında, çocuk ve davacılar arasında kurulan kişisel ilişkinin çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 325 inci maddeleri. 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü madde, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3. maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 9 uncu ve 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekininin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.