"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1314 E., 2023/1370 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 10. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/171 E., 2023/372 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın davalı-karşı davacı erkek mirasçıları vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüyle kararın kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki dava hakkında da karar verilmesine yer olmadığına ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Kararın davalı-karşı davacı erkek mirasçıları vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüyle kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki dava hakkında da karar verilmesine yer olmadığına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının az, erkeğin ise ağır kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir. Kararın davalı-karşı davacı erkek mirasçıları vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın vekili ve davalı-karşı davacı erkek mirasçısı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunu iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap, karşı dava dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğunu iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına ve fer'îlerine, asıl davanın ise reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin 25.06.2020 tarih ve 2018/34 Esas, 2020/258 Karar sayılı kararıyla; erkeğin, kadını ortak konuttan kovduğu, zaman zaman aşağıladığı, yatağını ayırdığı, ilgisiz olduğu, kadının ise birlik görevlerini ihmal ettiği, erkeğin ailesini istemediği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın da kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuklar ..., ...'nın velâyetinin anneye verilmesine ve ortak çocuklarla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk ...'nın velâyetinin babaya verilmesine ve ortak çocukla anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar ..., ... yararına ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir nafakası, 300,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakası, 400,00 TL yoksulluk nafakası, 20.000,00 TL maddî tazminat, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin 09.10.2020 tarihli ek kararıyla; kadının davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek mirasçıları vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 02.04.2021 tarih ve 2021/470 Esas, 2021/528 Karar sayılı kararıyla; "...Hükümden sonra karar henüz kesinleşmeden davalı - karşı davacı erkeğin 02.10.2020 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır. Boşanma kararı kesinleşmeden davalı - karşı davacı erkeğin ölümü üzerine evlilik ölümle sona ermiştir. Davacı - karşı davalı kadın 05/10/2020 tarihli dilekçesiyle davasından feragat etmiş, İlk Derece Mahkemesince de 09.10.2020 tarihli ek karar ile kadının davasının feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir. Evlilik ölümle sona erdiğinden davacı - karşı davalı kadının davadan feragati sonuç doğurmaz. Bu sebeple davacı - karşı davalının davasının feragat nedeni ile reddine dair 09.10.2020 tarihli ek kararın isabetli olmadığı görülmekle anılan ek kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. İstinaf incelemesi sırasında ölen davalı - karşı davacının bir kısım mirasçıları tarafından verilen dilekçe ile davalı - karşı davacı ...'un boşanma kararı verildikten sonra vefat ettiğini, mirasçıları ... ve ...'un miras bırakan babası ...'un açmış olduğu boşanma davasını takip etmek istediklerini, mirasçı olarak davayı takip etme taleplerinin kabulü ile evlilik birliğinin ölümle son bulması nedeniyle davanın konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilmesi, davacı - karşı davalının kusurlu olduğunun tespitine, kadının mirasçılıktan çıkartılmasına karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır. Bir kısım mirasçılar vekili tarafından verilen dilekçe ile, davacı - karşı davalı kadının kusurunun belirlenmesi bakımından mirasçıların davaya devam iradesi bulunmaktadır. Bu durumda Türk Medeni Kanununun 181/2. maddesi gereğince davacı - karşı davalı kadının kusurlu olup olmadığının tespiti ve bu hususta bir karar verilmek üzere hükmün kaldırılması gerekmiştir. Mahkemece yapılması gereken iş, evlilik birliğinin davalı - karşı davacı erkeğin ölüm tarihinde sona erdiğinden her iki boşanma davasının konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, davacı - karşı davalının boşanmaya sebep olan olaylarda boşanmaya sebebiyet verecek şekilde kusurlu olup olmadığı yönünde tespit kararı vermekten ibarettir. Davalı - karşı davacı mirasçılarının istinaf taleplerinin esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 ve 355/1 maddeleri gereğince kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının tamamının kaldırılarak, dosyanın dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılıp sonucu uyarınca yeniden bir karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." içeren gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesinin "asıl davanın feragat nedeni ile reddine" dair 09.10.2020 tarihli ek kararının kaldırılmasına, davalı - karşı davacı erkek mirasçıları ... ve ... vekillerinin asıl karara ilişkin istinaf taleplerinin esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının tamamının kaldırılmasına, dosyanın karar gerekçesine uygun şekilde yargılama yapılıp sonucu uyarınca bir karar verilmek üzere kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin İkinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 07.04.2022 tarih ve 2021/288 Esas, 2022/234 Karar sayılı kararıyla; yargılama sırasında erkeğin vefat etmesi sebebiyle konusuz kalan boşanma davaları hakkında karar verilmesine yer olmadığına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.
D.Bölge Adliye Mahkemesinin İkinci Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek mirasçıları vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 15.02.2023 tarih ve: 2023/22 Esas, 2023/193 Karar sayılı kararıyla; "...Bu açıklamalar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın gerekçe bölümünde "...davalının eve tabanca ile gelerek davacıyı boşanmaya zorladığı, evdeki eşyaları kırıp döktüğü, ve davacıyı evden kovduğu, kapıyı kilitleyerek açmadığı, davacının ise davalının akrabaları ile görüşmek istemediği, toplanan delillerden anlaşılmış olup, bu durumda evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve ortak hayatın çekilmez hale gelmesinde ağır kusurlu eşin davalı karşı davacı olduğu ve tarafların evliliğinin ölümle son bulduğu anlaşıldığından davacının kusurlu olmadığının tespitine..." denilmek sureti ile her iki tarafa da kusur verilerek davalı - karşı davacının ağır kusurlu olduğunun belirtildiği halde gerekçenin devamında davacı - karşı davalının kusurlu olmadığının ifade edildiği ve hükümde asıl dava yönünden davacının karşı dava yönünden karşı davalının kusurlu olmadığının tespitine denilerek kusura dair gerekçenin kendi içinde ve gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratıldığı görülmüştür. Mahkeme, toplanan tüm delilleri değerlendirerek hangi vakıaları kusur olarak nitelendirdiğini ve kusur derecelerini denetime elverişli şekilde gerekçeli olarak açıklamak zorundadır. Bu bakımdan ilk derece mahkemesince verilen karar çelişkili olduğu gibi yeterli açıklıkta olmadığından, kararın istinaf denetimini yapma olanağı bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesince yapılacak iş; tüm deliller, iddia ve savunma birlikte değerlendirilerek, özellikle Anayasanın 141/3. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 27 ve 297. maddeleri kapsamında vardığı yargıyı içerir ve denetlenebilir gerekçe ve hüküm oluşturmak olmalıdır. Sonuç itibariyle; davalı - karşı davacı mirasçıları ... ve ... vekilinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355/1 ve 353/1-a-6 maddeleri gereğince kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının tamamının kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine, davalı - karşı davacı mirasçıları ... ve ... vekilinin sair istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir..." içeren gerekçesiyle davalı - karşı davacı erkek mirasçıları vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının tamamının kaldırılmasına, dosyanın kararda belirtilen gerekçeye uygun şekilde bir karar verilmek üzere kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
D.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, kadını tehdit ettiği, ortak konutun eşyalarına zarar verdiği, kadını ortak konuttan kovduğu, kadının ise erkeğin akrabaları ile görüşmek istemediği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, yargılama sırasında erkeğin vefat ettiği ve boşanma davalarının konusuz kaldığı gerekçesiyle her iki dava hakkında da karar verilmesine yer olmadığına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının az, erkeğin ise ağır kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk derece Mahkemesinin yukarıda verilen kararına karşı süresi içerisinde davalı-karşı davacı erkek mirasçıları ..., ... ve ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek mirasçıları ..., ... ve ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, kadının adli yardım talebinin kabulünün hatalı olduğu belirtilerek; kusur belirlemesi ve kadının adli yardım talebinin kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; "...İlk Derece Mahkemesince davacı - karşı davalı kadının az, davalı - karşı davacı erkeğin ise daha fazla kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de TMK'nın 181. maddesine göre ölen eşin kusurunun tespit edilemeyeceği, sadece diğer eşin (davacı - karşı davalı kadın) kusurlu olup olmadığının karara bağlanması gerektiğinden ilk derece mahkemesince kadının az, erkeğin ağır kusurlu olduğuna ilişkin belirlemenin isabetli görülmediği gibi davacı - karşı davalı kadının erkeğin vefatından sonra boşanma davasından feragat ettiği, feragatle, erkekten kaynaklanan ve mahkemece erkeğe kusur olarak yüklenen olayları af etmiş veya en azından hoşgörü ile karşıladığının kabulü gerektiği, bu durumda, İlk Derece Mahkemesince davalı - karşı davacı erkeğe kusur yüklenmesinin yine mümkün olmadığı, erkeğe yüklenen kusurların gerekçeden çıkarılması gerekir. Buna göre İlk Derece Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen ve istinaf edilmeyerek kesinleşen kadının kusurlu davranışlarına göre davacı - karşı davalı kadının kusurlu olduğu anlaşılmakla kusurun yukarıda gösterildiği şekilde düzeltilmesi gerekmiştir..." içeren gerekçesiyle, davalı-karşı davacı erkek mirasçıları ..., ... ve ... vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kusura ilişkin karar gerekçesinin düzeltilmesine, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu olduğunun tespitine, davalı-karşı davacı erkek mirasçıları ..., ... ve ... vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili ve davalı-karşı davacı erkek mirasçısı ... Nisa temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının hatalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu olmadığı, erkek mirasçılarının istinaf başvurusunun süresinde olmadığı belirtilerek; kusur belirlemesi ve erkek mirasçılarının istinafının süresinde olmadığı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-karşı davacı erkek mirasçısı ... Nisa temyiz dilekçesine özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının hatalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu olmadığı, kadının, erkeğe mirasçı olabileceği yönünde karar verilmesi gerektiği belirtilerek; kusur belirlemesi ve kadının erkeğin mirasçısı olduğunun tespiti ile ilgili karar verilmediği yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; taraflarca açılan karşılıklı boşanma istemine ilişkin olup uyuşmazlık, sağ kalan eş olan kadının boşanmaya sebep olacak derecede kusurunun tespit edilip edilmediği, erkeğin vefatı sebebiyle sağ kalan eşin kusur tespiti dışında miras hakları yönünden bir hüküm kurulup kurulamayacağı, erkek mirasçıları ..., ... ve ... vekillerinin istinaf başvurularının süresinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 189 uncu maddesi, 190 ıncı maddesi, 345 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 181 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı kadın vekili ve davalı-karşı davacı erkek mirasçısı ...'un temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının ...'ye yükletilmesine,
Aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden ...'e yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.