Logo

2. Hukuk Dairesi2024/476 E. 2024/2242 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Almanya'da verilmiş bir boşanma kararının Türkiye'de tanınması ve tenfizi talebine yönelik davada, yabancı mahkeme kararının Türk hukukuna uygun olup olmadığı ve davalının savunma hakkının ihlal edilip edilmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme ilamında boşanma davasının davalı kadın tarafından açıldığı, kendisini avukatla temsil ettirdiği, mahkemece boşanma konusunda gerek kadının gerekse erkeğin ifadelerinin alındığı, verilen karara karşı tüm yasa yollarının usulünce açıklandığı ve avukat tarafından temsil edilen kadının yasal haklarının ihlal edilmesinin söz konusu olmadığı değerlendirilerek davalı vekilinin temyiz talebinin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/546 E., 2023/1894 K.

DAVA TARİHİ : ...

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 8. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/507 E., 2022/915 K.

Taraflar arasındaki boşanma kararının tanıma ve tenfizi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 11.05.2017 tarihinde Almanya'da HOF Bölge Mahkemesi Aile İlişkileri Bölümü 002 F 1102/16 sayılı dosyası üzerinden görülen boşanma davası ile boşandıklarını, kararın 27.01.2021 tarihinde kesinleştiğini belirterek davanın kabulü ile tarafların boşanması ile sonuçlanan ve kesinleşen HOF Bölge Mahkemesi Aile İlişkileri Bölümü 002 F 1102/16 sayılı kararının Türkiye'de tanınması ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; yabancı mahkeme yargılamasında davalının mahkemeye çağrılmadığını veya o mahkemede temsil edilmediğini, gıyabında ya da yokluğunda karar verildiğini, bu durumun Türk Hukukuna aykırı olduğunu, kararın tercümesinin noter tarafından onaylanmamış olduğunu, tarafların Almanya'da nafaka ve mal paylaşımı davasının devam ettiğini belirterek davanın reddine karar verilemesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İstanbul Anadolu 23. Aile Mahkemesinin 17.05.2022 tarih 2021/307 Esas, 2022/741 Karar sayılı kararı ile yetkisizlik kararı verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Almanya'nın Bavyera HOF Bölge Mahkemesi Aile İlişkileri Bölümünün 002 F 1102/16 sayılı 27.01.2021 kesinleşme tarihli kararının apostil şerhli aslının ve Türkçe tercümesinin dosya içinde bulunduğu anlaşılmakla tanıma talebinin koşulları oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların boşanma hükmüne ilişkin HOF Bölge Mahkemesi Aile İlişkileri Bölümünün 002 F 1102/16 sayılı 27.01.2021 kesinleşme şerhli kararının tanınmasına ve tenfizine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince itirazlarının değerlendirilmediğini, Almanya'da açılan boşanma davasında kadının davayı hiç takip etmediğini ve kararın kendisine tebliğ edilmediğini, böylece savunma hakkının sınırlandırıldığını ve kararın Türk Hukukuna aykırı olduğunu, bu nedenle Almanya'da kararı verin mahkemeye müzekkere yazılarak ya da davacı tarafından tebliğ evrakının dosyaya sunulması ile sonucuna göre karar verilmesi gerektiğini belirterek eksik inceleme ve davanın kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yabancı mahkeme ilamından anlaşıldığı üzere boşanma davasının Almanya vatandaşı olan davalı kadın tarafından davacı erkek aleyhine açıldığı, kadının kendisini bir avukat ile temsil ettirdiği, Mahkemece boşanma konusunda gerek kadının gerekse de erkeğin boşanmaya yönelik ifadelerinin bizzat alındığı, verilen karara karşı tüm yasa yollarının usulünce açıklandığı, kaldı ki avukat tarafından temsil edilen kadının yasal haklarının ihlal edilmesinin söz konusu olamayacağı değerlendirilmekle savunma hakkının kısıtlanmasına ilişkin itirazına itibar edilmemiş olup İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarlayarak eksik inceleme ve davanın kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı, eksik incelemenin var olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 54 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...