"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/291 E., 2023/1399 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 16. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/866 E., 2022/1057 K.
Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma kararının tanınmasına, tenfizi gerektirecek hüküm bulunmadığından tenfiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 2009'da evlendiklerini, Finlandiya'da boşandıklarını, kararın 08.04.2019'da kesinleştiğini iddia ederek boşanma hükmünün tanınması ve tenfizine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kararın sırf boşanmaya ilişkin olduğunu, boşanmanın fer'îlerine karar verilmediğini, bu hakların saklı tutularak bu şekilde tenfizine karar verilerek, boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un(5718 sayılı Kanun) 53 üncü maddesi gereğince, davaya konu yabancı mahkeme ilamının, o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve onanmış tercümesi ile, ilamın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesinin bulunduğu, dava konusu ilamın tanınması için gerekli olan yasal koşulların oluştuğu, yabancı mahkeme tarafından verilen kararın Türk Mahkemelerinin münhasır yetkisine giren bir hususa ilişkin olmadığı, Türk Kamu düzenine aykırı olmadığı, tarafların boşanmalarına ilişkin yabancı mahkeme kararının boşanmaya ilişkin kısmının tanınmasına karar verilmesi gerektiği, yabancı mahkeme kararının incelenmesinde taraflar arasında sadece boşanma olayının gerçekleştiği ve söz konusu kararda tenfiz gerektiren bir konu bulunmadığı gerekçesi davanın kabulü ile boşanma kararının tanınmasına, tenfizi gerektirecek hüküm bulunmadığından tenfiz talebinin reddine, davacı yararına yargılama gideri ve vekâlet ücretine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili, yasal şartları oluşmadığı halde tanıma kararı verildiğini, tenfiz talebinin reddine karar verildiği halde, davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilmediğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dilekçesi içeriğine göre aslında talebin boşanma hükmünün tanınması olduğu halde, tenfiz talebi de içerdiği değerlendirilerek tenfiz talebinin reddine karar verilmiş ise de, yasal mevzuat, tüm dosya kapsamı, kararın dayandığı delil ve gerekçeye, özellikle davalı tarafın cevap dilekçesinde açıkça boşanmanın tenfizini talep ettiği de gözetilerek, sonuç itibariyle mahkeme kararı usul ve yasaya, dosya kapsamına uygun olduğu, dava ve kararın niteliğine göre, davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar etmiş, Bölge Adliye Mahkemesinin İlk Derece Mahkemesi kararının hatalı olduğunu belirtmesine rağmen yanlışlığı düzeltmediğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tüm yönleriyle kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizine ilişkin olup, uyuşmazlık davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, tenfiz talebinin reddi halinde karşı taraf yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
5718 sayılı Kanun'un 5 inci, 9 uncu, 10 uncu, 40 ıncı, 41 inci, 42 nci, 50 nci, 52 nci, 54 üncü, 55 inci, 56 ncı, 58 inci ve 59 uncu maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.