"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2014/1224 E., 2015/1020 K.
KARAR : Davanın kabulüne
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili verdiği dava dilekçesi ile; davalının içki ve uyuşturucu alışkanlığının olduğunu bildiğini ancak kullanmayacağına dair söz verdiği için evlendiklerini, evlendikten sonra bu alışkanlıklarını devam ettirdiğini, eşine psikolojik baskı uyguladığını, dışarıya çıkmasına, arkadaşları ile konuşmasına, selam vermesine bile izin vermediğini, ailesini istemediğini, hakaret ettiğini, şiddet uyguladığını ileri sürerek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, velâyetinin anneye tevdiine, aylık 1000,00 TL tedbir iştirak, aylık 500.00 TL tedbir ve yoksuluk nafakasına, 50.000.00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II.CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; boşanma dışındaki taleplerin reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalının davacıya şiddet uyguladığı, çok baskı yaptığı, davacının her şeyine karıştığı, sürekli kontrol altında tutttuğu ve aşırı kıskanç olduğu, davalının bu davranışları ile kusurlu, davacının ise kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuk için aylık 500,00 TL tedbir, iştirak; kadın için aylık 250,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasına, 10.000,00 TL maddî, 8.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın katılma yolu ile temyiz dilekçesinde; davadan sonra yeniden barışma olsa da kusurlu hareketleri sebebiyle ilişkinin yürümediğini belirterek boşanma kararının nafaka miktarının düşük olması ve velâyet yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek (asıl) istinaf dilekçesinde özetle; karardan sonra birlikte yaşadıklarını, hatta ikinci çocuklarının doğduğunu, davanın reddi gerektiğini ileri sürerek; davanın kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın tarafından açılarak 2015 yılında kabulle sonuçlanan ve 2024 yılında tebliğe çıkarılan boşanma davasının kabulünün doğru olup olmadığı, nafaka miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı ve velayet noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 2 nci ve 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası
3. Değerlendirme
Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda 30.06.2015 tarihli kararla tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ıncı maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiş, Mahkemenin gerekçeli kararı, aradan dokuz yıl geçtikten sonra davacı kadın tarafından tebliğe çıkartılmış, taraflar süresi içerisinde kararı temyiz etmiştir. Davalı erkek temyiz dilekçesinde; karar tarihinden sonra davacı ile bir arada yaşadıklarını ve evlilik birlikteliklerini devam ettirdiklerini, 2022 doğumlu ikinci çocuklarının dünyaya geldiğini belirtmiş, davacı kadın ise temyiz dilekçesinde barışma durumları olmuş ise de davalının kusurlu eylemleri yüzünden ilişkilerinin yürümediğini beyan etmiştir. Bu durumda tarafların karardan sonra barışarak evlilik birliğine devam ettiği, ortak çocuklarının dünyaya geldiği anlaşılmakla barışmadan önceki kusurlu davranışların karşılıklı olarak affedildiği veya en azından hoşgörü ile karşılandığının kabulü gerekmetedir. Ayrıca, kararın dokuz yıl gibi uzun bir süre geçtikten sonra tebliğe çıkarılması, 4721 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinde yer alan dürüstlük kuralına da aykırı ve hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir. Gerçekleşen bu durum karşısında, boşanma iradesinin samimi olmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Mahkeme kararının yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
İş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
26.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.