"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/56 E., 2022/721 K.
Taraflar arasındaki katkı payı ve katılma alacağı davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin eşi, ortak miras bırakan ...'in 2010 yılında vefat ettiğini, müvekkili ile eşinin 1986 senesinde evlendiklerini, evlilik birliği içerisinde edinilen muris eş adına kayıtlı iki adet taşınmaz, bir adet araç ve banka hesabındaki para bulunduğunu belirterek; mal rejiminin tasfiyesi ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 60.000,00 TL katkı payı alacağı ve 90.000,00 TL katılma alacağının davalılardan ortak ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı vekili 15.01.2014 tarihli dilekçesinde; bilirkişi raporunda müvekkilinin katılma aalacağının 116.562,22 TL hesaplandığını belirterek; 116.562,00 TL katılma alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalılar ..., ... ve ... vekili cevap dilekçesinde; tasfiye konusu malların edinilmesinde davacının katkısının bulunmadığını, ayrıca murisin banka hesabındaki paranın vefat ettikten sonra davacı da dahil olmak üzere mirasçılar arasında paylaşıldığını, paranın yarısının davacıya verildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı ... cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 22.01.2014 tarih ve 2011/1289 Esas, 2014/39 Karar sayılı kararı ile; tasfiye konusu 1383 ada 13 parsel 2 nolu mesken, 2270 parsel sayılı tarla, 16 BGV ... plaklı aracın 01.01.2002 tarihinden sonra taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde edinildiği, 01.01.2002 tarihinden önce edinilen ve mal rejiminin sona erdiği tarihte halen mevcut olan başkaca mal varlığı bulunmadığı gibi belirtilen tarihten önce edinilip de elden çıkarılmak suretiyle geliri ile sonraki dönemde edinilen mallara aktarılan bir mal varlığı da mevcut bulunmadığı; karar tarihine en yakın olarak taşınmazlar ve aracın değeri ile bankada bulunan paranın toplam 241.314,45 TL olduğu; davacının değer artış payı alacağını ispatlayamadığı; S.S. ... Yapı Kooperatifine aidat borcu ve tapu masrafı olarak 8.109,00 TL borcun bulunduğu; murisin ölüm tarihi itibari ile toplam edinilmiş mal 241.314,45 TL'den borç miktarı olan 8.190,00 TL düşüldükten sonra yarısı kadar davacının alacağı bulunduğu, geriye kalan 124.753,23 TL'nin de yarı nispetindeki davacının miras payının davalının ödenen borçtan miras payı ve bankadan davacı tarafından çekilen para indirildikten sonra geriye davacının miras alacağının 39.767,95 TL olduğu; buna göre, dosya kapsamına uygun bilirkişi raporuna itibar edilerek taşınmazlar ve aracın edinildiği tarih itibari ile davacının katkı payı alacağı bulunmadığı, davacının yapılan hesaplama neticesinde 116.562.22 TL katılma alacağı ve 39.767,95 TL miras payı alacağı bulunduğunu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü kısmen reddiyle, davacının 60.000,00 TL katkı payı alacağı talebine ilişkin davanın reddine, davacının katılma alacağı talebinin kabulü ile 116.562,22 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve bir kısım davalılar ..., ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 23.12.2015 tarih ve 2014/12245 Esas, 2015/23031 Karar sayılı kararı ile; davalıların murisin banka hesabındaki paranın murisin ölümünden sonra mirasçılar arasında paylaşıldığını ileri sürdüğü, davacının da bu savunmayı doğruladığı, davacının katılma alacağı hüküm altına alınırken 01.12.2011 tarihli banka yazısı ve ekindeki makbuzdan davacıya ödenen miktar da gözetilerek, mükerrer ödemeye yol açmayacak şekilde davacı lehine katılma alacağına hükmedilmesi gerektiği; ayrıca davanın mirascılar arasında görülmesi nedeniyle, davacı mirasçı sağ eşin mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle talep ettiği ve terekeye ait borç sayılan alacak miktarından, davacıda dahil bütün mirasçıların miras payları oranında sorumlu olacakları şekilde karar verilmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına; davacı vekilinin tüm ve davalılar vekilinin bozma kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemenin 10.07.2018 tarih ve 2016/1350 Esas, 2018/688 Karar sayılı kararı ile; davacının 60.000,00 TL katkı payı alacağı talebinin reddine ilişkin karar hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği; banka hesabı yönünden katılma alacağı talebinin ise davacının 26.703,67 TL katılma alacağını aldığı sabit olduğundan davacının banka hesabı yönünden katılma alacağı olmadığı; 16 BGV 52 plakalı araç yönünden 13.500,00 TL, 2270 parsel sayılı tarla yönünden 15.187,50 TL ve 1383 ada 13 parsel 2 nolu mesken yönünden 56.595,00 TL katılma alacağı olduğunun kabulü ile, bu miktarın 85.282,50 TL'sinden bilirkişi raporu doğrultusunda davalı mirasçıların miras payları oranında sorumlu gerekçesiyle; bozmaya konu yapılmayan davacının 60.000,00 TL katkı payı alacağı talebinin reddine ilişkin karar hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacının toplam 111.986,17 TL katılma alacağı olduğunun kabulü ile birlikte bu miktarın 85.282,50 TL'sinden aşağıdaki şekilde davalı mirasçıların sorumlu olduğuna; sonuç olarak, davalı ...'nin miras payı oranına tekabül eden olan toplam 21.320,625 TL'den, davalı ...'nin miras payı oranına tekabül eden toplam 7.106,875 TL'den, davalı ...'in miras payı oranına tekabül eden toplam 7.106,875 TL'den, davalı ...'in miras payı oranına tekabül eden toplam 7.106,875 TL'den karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olduğuna, davacının banka hesabı yönünden katılma alacağı hakkı olmadığına yönelik verilen karara karşı, süresi içinde davacı vekili ve davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 05.11.2019 tarih ve 2019/5431 Esas, 2019/9847 Karar sayılı kararı ile; Mahkemece bozma gereğininin tam olarak yerine getirmediği, şöyle ki banka hesabındaki para yönünden mükerrer ödemeye yol açmayacak şekilde davacı lehine katılma alacağına hükmedilmesi gerektiğine işaret edilerek hükmün bozulduğu, tarafların banka hesabındaki parayı miras payları oranında paylaştıkları gözetilmeksizin davacının parayı çektiğine dair kabulünün paranın katılma alacağı olarak çekildiği şeklinde benimsenmesinşn ve bu sebeple hesaptaki para yönünden alacak hakkı kalmadığına dair değerlendirme yapılmasının hatalı olduğu, davacının tahsil ettiği kısım dışında kalan para üzerinde önceki bozma ilamına uygun şekilde katılma alacağına hükmedilmesi gerektiği, bununla birlikte katılma alacağına tasfiye tarihi olan (bozmadan önceki karar tarihi) 22.01.2014 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, bozmadan sonra verilen karar tarihi 10.07.2018 tarihinden itibaren faiz yürütülmüş olmasının da doğru olmadığı belirtilerek hükmün davacı yönünden bozulmasına; davacının katılma alacağı talebinin toplam 116.562,22 TL olup, Mahkemece davacının katılma alacağı talepten az tespit edildiğine göre hükmün, davanın kısmen kabul kısmen reddine şeklinde tesis edilip kabul-ret oranlarına göre yargılama giderleri ve vekâlet ücretlerine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilip yargılama giderlerinin tamamından davalıların sorumlu tutulması ve kendilerini vekille temsil ettiren davalılar yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığı, bununla birlikte davalılardan ...'in bozma sonrası yargılama devam ederken 20.02.2017 tarihinde vefat ettiği anlaşılmakta olup mirasçıları tarafından davaya devam edildiği dikkate alınarak mirasçılar yerine ölü ...'in de karar başlığında gösterilmesinin ve hakkında hüküm tesis edilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek hükmün davalılar lehine bozulmasına; taraf vekillerinin bozma kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma konusu yapılmayan davacının 60.000,00 TL katkı payı alacağı talebinin reddine ilişkin karar hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği; 16 BGV 52 plakalı araç yönünden 13.500,00 TL, 2270 parsel sayılı tarla yönünden 15.187,50 TL, 1383 ada 13 parsel 2 nolu mesken yönünden kooperatif borçları 8.190,00 TL düşülerek bulunan 96.810,00 TL'nin yarısı olan 48.595,00 + 8.190,00 = 56.595,00 TL, banka hesabı yönünden 26.703,67 TL olmak üzere toplam 111.986,17 TL katılma alacağı bulunduğu, davacıya miras payı oranında 28.03.2011 tarihli dekont ile banka hesabından 26.703,67 TL ödeme yapıldığı, davalı ...'nin miras payı oranında toplam 18.664,36 TL, davalı ...'in miras payı oranında toplam 18.664,36 TL, davalı ...'in miras payı oranında toplam 8.165,68 TL, davalı ...'in miras payı oranında toplam 8.165,68 TL, davalı ...'in miras payı oranında toplam 2.333,04 TL katılma alacağından sorumlu olacakları; faiz başlangıcının 22.01.2014 önceki karar tarihi olduğu, davacıya banka hesabından miras payı oranında ödenmiş olan miktarın tekerrüre yol açmayacak şekilde nazara alınmasının uygun olacağı gerekçesiyle; bozmaya konu yapılmayan davacının 60.000,00 TL katkı payı alacağı talebinin reddine ilişkin karar hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacının toplam 111.986,17 TL katılma alacağı olduğunun kabulü ile sonuç olarak, davalı ...'nin miras payı oranına tekabül eden toplam 18.664,36 TL'den, davalı ...'in miras payı oranına tekabül eden 18.664,36 TL'den, davalı ...'in miras payı oranına tekabül eden 8.165,68 TL'den, davalı ...'in miras payı oranına tekabül eden 8.165,68 TL'den, davalı ...'in miras payı oranına tekabül eden 2.333,04 TL'den 22.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olduğuna karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 18.01.2024 tarih ve 2023/2914 Esas, 2024/360 Karar sayılı kararı ile; somut olayda, Mahkemece, davalı ...'in mirasçılarından ...'ın aleyhine hüküm kurulmasına rağmen hüküm başlığında taraf olarak yazılmadığı, hüküm fıkrasının (2) nolu bendinin ikinci satırında davacı lehine tespit edilen toplam alacak miktarı 111.986,17 TL olmasına rağmen maddi hata olarak “...116.986,17 TL...” yazıldığı, hüküm fıkrasında alacaktan 14/192 hissesi ile sorumlu ...'in mirasçılarından ... adının maddî hata olarak “...... ...” yazıldığı, ayrıca davalılar aleyhine hükmedilen alacak miktarlarına göre ayrı ayrı yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden "...davalıların ortaken ve müteselsilen..." sorumlu olduğuna karar verildiği, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği belirtilerek Mahkeme kararının temyiz edenin sıfatı, temyiz sebepleri ve usuli kazanılmış haklar gözetilerek düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı vekili karar düzeltme dilekçesinde; katılma alacağının güncel değere göre hesaplanması gerektiğini, davalıların aleyhine hükmedilen miktar dışında kalan kısmı müvekkilinin kimden alacağının belli olmadığını, karar tarihi ile karar esas numarasının örtüşmediğini belirterek kararının düzeltilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, miras payı oranın düşürülüp düşürülemeceyeceği, usuli kazanılmış hak, tasfiye konusu mallarının değeri, hükmün kapsamı, karar tarihinde maddî hata bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava, katkı payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26 ıncı maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 323 üncü maddesi, 326 ncı maddesi, geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) geçici 440 ıncı maddesi; 4722 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 10 uncu maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'un 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesi; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 09.05.1960 tarih ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1. Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle düzeltilerek onanmış olup temyiz ilamında yer alan açıklamalara ve özellikle düzeltilerek onama kararının karar tarihinin 18.01.2024 olmasına rağmen '... 13.12.2023...' olarak yanlış yazılmasının maddi hata niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre, karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Karar düzeltme talebinin REDDİNE,
1086 sayılı Kanun 442/son ve 4421 sayılı Kanunun 2 ve 4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 2.320,00 TL para ceza ile 891,50 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,
Dosyanın kararı veren Mahkemesine gönderilmesine,
26.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.