"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2333 E., 2024/1660 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Hatay 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/403 E., 2022/542 K.
Taraflar arasındaki kişisel ilişki davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, ortak çocuğun velâyetinin anneye verildiğini, davalının çocukla davacı babanın görüşmesine engel olduğunu belirterek öncelikle ortak çocuğun velâyetinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine aksi halde baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesis edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının boşanma davasındaki duruşmada çocukla görüşmek istemediğini belirtmesi üzerine kişisel ilişki tesis edilmediğini, davacının çocuğu hiç arayıp sormadığını, maddî ve manevî olarak ilgilenmediğini, davalının evlenmesi nedeniyle kötü niyetli olarak bu davayı açtığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile küçüğün velâyetinin Hatay 2. Aile Mahkemesinin 10.09.2019 tarih ve 2018/1096-2019/701 E.K sayılı sayılı kararı ile anneye verildiği, baba ile kişisel ilişki kurulmamasına kararı verildiği, küçüğün doğduğundan bu yana annesi ile birlikte yaşadığı, küçüğün tüm ihtiyaçlarının annesi tarafından karşılandığı, babanın çocuğu doğumundan bu yana görmediği, çocuğun babasını tanımadığı, annenin velâyet görevini kötüye kullandığına veya ihmal ettiğine ilişkin bir delil elde edilemediği, ortak çocuğun yaşı ve gereksinimleri itibariyle velâyet sorumluluğunu davalı annenin sürdürmesinin ortak çocuğun ve tarafların menfaatine olacağı, çocuğun baba ile herhangi bir ilişkisinin olmaması, velâyetin babaya verilmesi halinde küçüğün sosyal ve ekonomik olarak hayatının değişecek olmasının yanı sıra, babasını tanımıyor olması nedeniyle babasıyla 3,5 yıl sonra sürekli olarak yaşamaya başlamasının psikolojik olarak yol açacağı travmalar ve çocuğun biyolojik babasıyla kişisel ilişki tesis edilmesinin çocukla babanın menfaatine olduğu, anlaşıldığından, davanın kısmen kabulü ile; ortak çocuk ... ile baba ... arasında her ayın 1. ve 3. cumartesi günü, dini bayramların 2. günü ve her yıl babalar günü saat 10.00 ila 17.00 saatleri arasında kişisel ilişki tesisine, karar kesinleşinceye kadar kişisel ilişkinin tedbiren bu şekilde devamına, ayrıca; yılbaşı tatili ve çocuğun doğum gününde tek yıllarda saat 10.00 ila 17.00 arasında baba yanında kalmasına, her iki ebeveynin çocuğa tıbbi müdahale gerektiren herhangi bir ciddi hastalığı olduğunda derhal diğer ebeveyne bilgi vermesine, kullandığı ilaçları varsa teslim sırasında diğer ebeveynin bilgilendirilmesine, ilaçların da çocukla birlikte teslimine, her iki ebeveynin de açık adreslerini ve adres değişikliklerini karşılıklı olarak birbirlerine bildirmelerine, ebeveynlerden birinin ailesi için önemli olan düğün cenaze töreni gibi özel günlerde kişisel ilişkiyi birbirleri ile görüşerek düzenleyebilmelerine, her iki ebeveynin diğer taraf ve ailesi ile ilgili ahlaki konularda ve nafaka konusunda konuşmamasına ve bundan çocuk önünde konuşmaktan kaçınmasına, çocuğu teslim alınırken ve teslim edilirken yanında bulunan ebeveyn tarafından kıyafetleri, kimliği ve varsa okul araç gerekleri ile birlikte hazır bulundurulmasına, diğer ebeveynin yanında iken yapılanlardan dolayı çocuğun sorgulanmamasına, okul toplantıları ve gösterileri konusunda ve çocuğun karnesi konusunda diğer ebeveyne bilgi verilmesine, velâyet kendisine verilmeyen ebeveyninde bu toplantı ve gösterilere katılabilmesine, velâyet kendisine verilmeyen ebeveynin [cihaz ve masrafı karşılamak kaydıyla] çocuğunu her türlü iletişim vasıtaları ile saat 18.30 ila 19.30 saatleri arasında 10 dakika süre ile arama hakkına sahip bulunmasına karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili; velâyetin değiştirilmesi talebinin reddine ilişkin kararın doğru olmadığını, davanın terditli dava olduğu ve kişisel ilişki tesis edilmesine yönelik talebin kabul edilmesine rağmen davalı lehine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek, istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalı vekili; davanın reddi yerine kısmen kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığını, çocukla baba arasında kişisel ilişki tesis edilmesinin hatalı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki tesis edilmesinde bir isabetsizlik görülmese de İlk Derece Mahkemesi tarafından infazında güçlük ve tereddüt yaşanacak şekilde "her iki ebeveynin çocuğa tıbbi müdahale gerektiren herhangi bir ciddi hastalığı olduğunda derhal diğer ebeveyne bilgi vermesine, kullandığı ilaçları varsa teslim sırasında diğer ebeveynin bilgilendirilmesine, ilaçların da çocukla birlikte teslimine,her iki ebeveynin de açık adreslerini ve adres değişikliklerini karşılıklı olarak birbirlerine bildirmelerine, ebeveynlerden birinin ailesi için önemli olan düğün cenaze töreni gibi özel günlerde kişisel ilişkiyi birbirleri ile görüşerek düzenleyebilmelerine, her iki ebeveynin diğer taraf ve ailesi ile ilgili ahlaki konularda ve nafaka konusunda konuşmamasına ve bundan çocuk önünde konuşmaktan kaçınmasına, çocuğu teslim alınırken ve teslim edilirken yanında bulunan ebeveyn tarafından kıyafetleri, kimliği ve varsa okul araç gerekleri ile birlikte hazır bulundurulmasına, diğer ebeveynin yanında iken yapılanlardan dolayı çocuğun sorgulanmamasına, okul toplantıları ve gösterileri konusunda ve çocuğun karnesi konusunda diğer ebeveyne bilgi verilmesine, velâyet kendisine verilmeyen ebeveyninde bu toplantı ve gösterilere katılabilmesine, velâyet kendisine verilmeyen ebeveynin [cihaz ve masrafı karşılamak kaydıyla] çocuğunu her türlü iletişim vasıtaları ile saat 18.30 ila 19.30 saatleri arasında 10 dakika süre ile arama hakkına sahip bulunmasına," şeklinde karar verilmesi doğru olmadığı davalının istinaf başvurusunun bu nedenle kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin 1 nolu bendinin kaldırılmasına, yeniden verilen karar uyarınca ... TC kimlik numaralı 10.01.2019 d.lu ... ile davacı baba arasında her ayın 1. ve 3. cumartesi günü saat 10.00 ile 17.00 arasında, dini bayramların ikinci günü ve her yıl babalar günü saat 10.00 ile 17.00 arasında davacı baba tarafından alınarak tekrar anneye teslim edilmek kaydı ile kişisel ilişki kurulmasına, velâyeti davalı annede olan küçüğün eğitim ve sağlık konusunda, bulunduğu okul ya da sağlık kuruluşu binasında, idarenin belirleyeceği uygun yer ve süre içinde bir görevli yanında kişisel ilişki kurma kapsamında davacı babasına bilgi edinme ve ziyaret hakkı verilmesine karar verildiği ilk derece mahkemesinin velâyetin değiştirilmesi talebinin reddine ilişkin kararında usul, esas ve kamu düzenine ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davacı tarafın velâyetin değiştirilmesi, olmadığı takdirde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebiyle terditli olarak dava açtığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda terditli olarak açılan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin kabulüne karar verildiğine göre davacının bu dava açısından haklılığını ispat ettiği, bu dava açısından haklılığını ispat eden davacı aleyhine reddedilen talep yönünden yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilemeyeceği gözetilmeden karar verilmesi hatalı olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararının ilgili fıkralarının kaldırılmasına, davacı vekilinin velâyetin değiştirilmesi talebinin reddi kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin yargılama gideri ve davalı lehine verilen vekâlet ücretine yönelik istinaf başvurusu ile davalının kişisel ilişkiye yönelik istinaf başvurusunun ayrı ayrı kabulü ile ilgili fıkralarının kaldırılmasına, ortak çocuk ile davacı baba arasında her ayın 1. ve 3. cumartesi günü saat 10.00 ile 17.00 arasında, dini bayramların ikinci günü ve her yıl babalar günü saat 10.00 ile 17.00 arasında davacı baba tarafından alınarak tekrar anneye teslim edilmek kaydı ile kişisel ilişki kurulmasına, velâyeti davalı annede olan küçüğün eğitim ve sağlık konusunda, bulunduğu okul ya da sağlık kuruluşu binasında, idarenin belirleyeceği uygun yer ve süre içinde bir görevli yanında kişisel ilişki kurma kapsamında davacı babasına bilgi edinme ve ziyaret hakkı verilmesine, karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; ortak çocuk ile davacı baba arasında kişisel ilişki kurulması, vekâlet ücreti verilmesine yer olmadığı kararları usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, baba ile çocuk ile arasında kurulan kişisel ilişkinin ve vekâlet ücretinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 323 üncü, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü, 6 ncı ve 4 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.