Logo

2. Hukuk Dairesi2024/725 E. 2024/8406 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları, bu durumda eşit kusurlu eş lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilemeyeceği, diğer taraftan kadının boşanma sonucu yoksulluğa düşeceği ve nafakaya hak kazandığı gözetilerek yerel mahkeme kararının kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile kadının reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönlerinden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1974 E., 2023/1986 K.

KARAR : Kaldırma, esas hakkında hüküm

İLK DERECE MAHKEMESİ : Boğazlıyan 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2023/203 E., 2023/337 K.

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı- davalı erkek vekili ve davalı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına, dosyanını İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Kaldırma kararı üzerine İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kaldırılmasına, esas hakkında hüküm tesisine, erkeğin sair istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; kadının evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ortak çocuğa karşı sorumluluklarını yerine getirmediğini, çocuğun okul çıkışında evde bulunmadığını, bu hususta çocuğu ve eşine haber vermediğini, kadının erkeğin önceki evliliğinden olan kızını ortak konuta kabul etmediğini, kızın erkeğin babasının evinde kaldığını, beddua ettiğini, erkeğin anne ve babasının ortak konuta gelmesini istemediği, hakaret ettiğini, aşağıladığını iddia ederek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, 50.000,00 TL maddî tazminat ile 50.000,00 TL manevî tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte kadından alınarak erkeğe verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davacı davalı erkek vekili birleşen dosya cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle ;iddiaların asılsız olduğunu, kabul etmemekle birlikte iddiaların affedildiğini, ortak çocuğa karşı sorumluluklarını yerine getirmediğini, çocuğun okul çıkışında evde bulunmadığını, bu hususta çocuğu ve eşine haber vermediğini, kadının erkeğin önceki evliliğinden olan kızını ortak konuta kabul etmediğini, kızın erkeğin babasının evinde kaldığını, beddua ettiğini, erkeğin anne ve babasının ortak konuta gelmesini istemediği, hakaret ettiğini, aşağıladığını savunarak birleşen davanın reddine karar verilmesini, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine 50.000,00 TL maddî tazminat ile 50.000,00 TL manevî tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte kadından alınarak erkeğe verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı- davacı kadın vekili cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin kadına Ankaraya gidip çalışmasını istediğini, daha sonra kendisinin geleceğini söylemesine rağmen gelmediğini, erkeğin hakaret ettiğini, kadına Ankara'dan döndükten sonra istemediğini söylediğini, sadakatsiz davranışlarının bulunduğunu evi terk ettiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesini, aylık 1.000,00 TL tedbir iştirak nafakasına karar verilmesine, aylık 1.000,00 TL tedbir yoksulluk nafakasına karar verilmesine, iştirak ve yoksulluk nafakalarının her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesine, 70.000,00 TL maddî tazminat ile 70.000,00 TL manevî tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı- davacı kadın vekili birleşen dosya dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin sadakatsiz davranışlarının bulunduğunu, yurt dışına gitmek için anlaşmalı boşanmayı teklif ettiğini, kadına Ankara'ya gidip çalışmasını istediğini, daha sonra kendisinin geleceğini söylemesine rağmen gelmediğini, erkeğin hakaret ettiğini, kadına Ankara'dan döndükten sonra istemediğini söylediğini ,sadakatsiz davranışlarının bulunduğunu evi terk ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını erkeğin annesinin kadının ziynetlerini zorla aldığını, tehdit ettiğini iddia ederek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesini, aylık 1.000,00 TL tedbir iştirak nafakasına karar verilmesine, aylık 1.000,00 TL tedbir yoksulluk nafakasına karar verilmesine, iştirak ve yoksulluk nafakalarının her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesine, 70.000,00 TL maddî tazminat ile 70.000,00 TL manevî tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 20.12.2022 tarih 2021/137 Esas, 2022/486 Karar sayılı ilamı ile kadının ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın ve birleşen davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, 20.000,00 TL maddî tazminat ile 20.000,00 TL manevî tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla dava tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, yoksulluk nafakasının her yıl üfe oranında artırılmasına, kadının velâyet, iştirak nafakası, maddî tazminat ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir, karara karşı davalı davacı kadın vekilinin kusur belirlemesi, kabul edilen asıl dava , maddî tazminat, manevî tazminat, reddedilen maddî tazminat ve manevî tazminat talepleri bakımından hükmün kaldırılmasını talep etmesi, davacı davalı erkek vekilinin kabul edilen birleşen dava, kusur belirlemesi, kabul edilen maddî tazminat ve manevî tazminat miktarları,tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası bakımından hükmün kaldırılmasını talep etmesi üzerine Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 26.04.2023 tarih 2023/759 Esas, 2023/756 Karar sayılı ilamı ile gerekçeli karar ile hükmün çelişkili olduğu gerekçesi ile hükmün kaldırılmasına karar verilmiştir .

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının erkeğe bir elinde iki parmak olması nedeniyle hakaretler ettiği, ona topal, çolak dediği, fiziksel engeli nedeniyle alay edici tutumu olduğu, evde temizlik, yemek gibi ev işlerini yapmadığı, ortak çocuk ile ilgilenmediği, ortak çocuğu şiddet uyguladığı, erkeğin kadını Ankara'ya ben de geleceğim diyerek gönderdiği fakat erkeğin Ankara'ya gitmediği, kadının eve gelmesini istemediği, yurt dışına gideceği sebebi ile boşanma teklifini ileri sürdüğü, evi terk ettiği belirlenen kusurlu davranışlar ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin ağır kusurlu, kadının az kusurlu olduğu, sir raporu, kadının ortak çocuğa şiddet uyguladığı, tarafların sosyal ekonomik durumları gerekçesi ile asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, 25.000,00 TL maddî tazminat ile 30.000,00 TL manevî tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine, aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla dava tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, yoksulluk nafakasının her yıl ÜFE oranında artırılmasına, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına süresinde davacı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı- davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kabul edilen birleşen dava, yoksulluk nafakası, maddî tazminat ve manevî tazminat, reddedilen asıl dava ve tazminat talepleri bakımından kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin 6100 sayılı Kanunu'na uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edildiği, yerel mahkemece erkek ağır kadın hafif kusurlu kabul edilmiş ise de yerel mahkemenin kusur belirlemesinin ve derecesinin hatalı olduğu, kadın istinafa gelmediğinden yerel mahkemece erkeğe yüklenen kadına "Ankaraya git çalış, ben de arkandan geleceğim" dediği halde gitmediği, eşinin Ankara'ya gönderdikten sonra eve gelmesini istemediği, yurt dışına gitmek için kağıt üzerinde boşanalım dediği, eşi Ankara'dan geldikten sonra ortak konutu terk edip gittiği kusurlarının kesinleştiği, kadının ise eşine "topal, çolak" diyerek hakaret ettiği, "çöt" diyerek başkalarının yanında fiziksel engeli ile dalga geçtiği, temizlik ve yemek yapmadığı, çocuğu ile ilgilenmediği, ortak çocuğu darp ettiği, sürekli gezdiği, ortak çocuk eve geldiğinde annesini evde bulamadığı için sürekli babasını aramak zorunda kaldığı, ilk eşinden olma kızını evde istemediği, eşi çocuğu ile ilgilendiğinde ya da ihtiyaçlarını karşılamadığında huzursuzluk çıkardığı, eşine beddua ettiği, eşinin annesine "sen cahilsin, anlamazsın" diyerek saygısızlık ettiği şeklinde kusurlarını olduğu tespit edildiği, tarafların tespit edilen kusurları gereği kadının ağır erkeğin hafif kusurlu olduğu, boşanma davasının açıldığı günden, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar kadın ve ortak çocuk yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi gereği hükmedilen nafakaların miktarında isabetsizlik bulunmadığı, kadının ağır kusurlu olması, tarafların sosyal ekonomik durumları gerekçesi ile erkeğin reddedilen asıl davası, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlara yönelik istinaf başvuru talebinin kabulü ile kadının ağır erkeğin hafif kusurlu olduğunun tespitine, reddedilen asıl dava, ve birleşen davanın maddî tazminat, manevî tazminat, yoksulluk nafakası kaldırılmasına, asıl davanın kabulüne , kadının yoksulluk nafakası, maddî tazminat ve manevî tazminat taleplerinin reddine, 20.000,00 TL maddî tazminat ile 20.000,00 TL manevî tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte kadından alınarak erkeğe verilmesine, erkeğin sair istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı davacı kadın vekili temyiz başvurusunda özetle; kusur belirlemesi, kabul edilen asıl dava ve fer'îleri, reddedilen yoksulluk nafakası, maddî tazminat ve manevî tazminat talepleri, vekâlet ücreti bakımından kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bulunan geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, maddî tazminat, manevî tazminat, nafakası şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarları, vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 uncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı davacı kadın vekilinin aşağıdaki (2), (3) ve (4) numaralı paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir .

2.Somut uyuşmazlıkta, evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda kadın ağır, erkek az kusurlu olarak kabul edilmiş ise de kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden yanılgılı kusur belirlemesi ve değerlendirme sonucu kadının ağır, erkeğin az kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

3.Yukarıdaki paragrafta açıklandığı üzere boşanmaya sebebiyet veren olaylarda taraflar eşit kusurlu olup, eşit kusurlu eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilemez. Davacı davalı erkek yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası koşulları somut olayda gerçekleşmemiştir. O halde davacı davalı erkeğin maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesi sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

4. 4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesi uyarınca boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mâli gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Yukarıda (2) numaralı paragrafta açıklandığı üzere, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı davalı kadının, davacı davalı erkeğe nazaran kusurunun daha ağır olmadığı, gündelik işlerde çalıştığı, sabit ve düzenli bir işi ve malvarlığının bulunmadığı, gelirinin kendisini yoksulluktan kurtarmayacağı ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılmıştır. 4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesi koşulları somut olayda davalı davacı kadın yararına gerçekleşmiştir. O halde, davalı davacı kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilecek yerde, hatalı kusur belirlemesi sonucu olarak yazılı şekilde isteğin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile kadının reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönlerinden davalı- davacı kadın yararına BOZULMASINA,

2.Davalı- davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.