"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1767 E., 2023/1900 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden hüküm kurulmasına
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/763 E., 2022/56 K.
Taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı-davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı-davacı adına 1523 ada 7 parsel sayılı taşınmazın 1/2'şer hisseli olarak satın alındığını, bedelinin bir kısmının müvekkilinin kıdem tazminatı, bir kısmının müvekkilinin ziynet eşyaları ve tarafların ortak geliri, bakiye kısmın da davalı-davacı adına çekilen kredi ile ödendiğini, kredinin taraflarca ortak olarak ödendiğini, davalı-davacının müvekkilinin kardeşine verdiği borcun karşılığı olarak geçici olarak müvekkilinin adına kayıtlı hissenin davalı-davacıya devredildiğini, taşınmazın edinilmiş mal olduğunu, müvekkilinin alacağı olduğunu, İzmir 4. Aile Mahkemesinde açılan davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğunu belirterek, şimdilik 200.000,00 TL katılma alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı-davalı kadın vekili karşı davaya cevap dilekçesinde; karşı davanın reddini savunmuştur.
II. CEVAP
1. Davalı-davacı erkek vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı-davacı erkek vekili karşı dava dilekçesinde; davacı-davalının 1523 ada 7 parsel sayılı taşınmazdaki hissesinin elden çıkardığını, bunun karşılığında edinilen değerin edinilmiş mal olduğunu belirterek, şimdilik 10.000,00 TL katılma alacağının tasfiye tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl dava yönünden; davacı-davalının dava konusu edilen taşınmaz yönünden İzmir 4. Aile Mahkemesinin 2015/873 Esas sayılı dava dosyasında değer artış payı alacağı ve bu dosya ile birleşen İzmir 9. Aile Mahkemesinin 2018/468 Esas sayılı dava dosyasında ise katılma alacağı talep ettiği, yapılan yargılama neticesinde asıl ve karşı davanın reddine karar verildiği, işbu kararın kesinleştiği, davacı-davalının adına kayıtlı 1/2 hissesini davalı-davacı eşine bedeli karşılığında satarak devrettiği, davalı-davacı eşin taşınmazın satış bedelini evlilik öncesi kendisine ait olan kişisel malın satışından gelen bedel ile karşıladığı, satış bedelinin kişisel malın yerine geçen ikame mal olduğu, böylece davacı-davalı lehine artık değere katılma alacağı koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, asıl davanın reddine karar verilmiştir. Karşı dava yönünden de; karşı davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; asıl davanın reddinin doğru olmadığını, müvekkilinin taşınmazdaki hissesini davalı-davacıya teminat olarak devrettiğini, satışın gerçek satış olmadığını, taşınmazın devrinin yapıldığı tarihteki değerinin müvekkilinin kardeşine verilen borcun çok üstünde olduğunu, davalı-davacı adına satın alınan ilk 1/2 hisse yönünden de müvekkilinin katılma alacağının bulunduğunu, kabule göre de asıl ve karşı davanın reddine karar verildiğinden karar ilam harcının maktu olarak hesaplanması gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; asıl davanın ek dava olarak açıldığı, dosyadaki yazılara, kanuni gerektirici sebeplere, özellikle davacı-davalı kadının davasına dayanak teşkil eden İzmir 4. Aile Mahkemesinde görülen davanın reddedilerek kesinleşmesi nedeniyle eldeki davada bakiye bir alacağının bulunmamasına göre, Mahkemece asıl davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği; somut olayda asıl ve karşı davanın reddine karar verilmesine rağmen her iki davada maktu karar ilam harcı alınması gerekirken nispi karar harcı alınmasına karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle, davacı-davalı kadın vekilinin asıl ve karşı davada hükmedilen karar harcına yönelik başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin harca yönelik hükümlerinin kaldırılarak kaldırılan yönlerden hüküm kurulmasına, davacı-davalı kadın vekilinin asıl davanın esasına yönelik başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; asıl davanın reddinin doğru olmadığını, müvekkilinin taşınmazdaki hissesini davalı-davacıya teminat olarak devrettiğini, satışın gerçek satış olmadığını, taşınmazın devrinin yapıldığı tarihteki değerinin müvekkilinin kardeşine verilen borcun çok üstünde olduğunu, davalı-davacı adına satın alınan ilk 1/2 hisse yönünden de müvekkilinin katılma alacağının bulunduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kesin hüküm, ek dava şartlarının oluşup oluşmadığı, eksik araştırma bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 114 ve 115 inci maddeleri, 190 ıncı maddesi, 303 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 226 ncı maddesi 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.