"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2417 E., 2023/1785 K.
DAVA TARİHİ : 24.06.2021
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Manisa 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/302 E., 2023/641 K.
Taraflar arasındaki çocuğun velâyet sahibi annesinin soyadını kullanmasına izin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı taraf vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Manisa 2. Aİle Mahkemesinin 2013/59 Esas 2013/882 sayılı kararıyla boşandıklarını, boşanma ilamının 13.0.2014 tarihinde kesinleştiği, bu evliliklerinden ... adında çocuklarının olduğunu, çocuğun evlilik birliği içinde doğarak "Osma" soyadını aldığını, boşanma kararıyla çocuğun velayetinin anneye verildiğini, çocuğun soyadının anneden farklı olmasının günlük işlemlerde sorun yaşattığını, bütün işlemlerde boşanma ilamını ibraz etmek zorunda kaldığını, çocuğun annesiyle aynı soyadı taşımak istediği, çocuğun da soyadının annesinin soyadından farklı olmasından rahatsız olduğunu belirterek 04.12.2009 doğumlu ...'nın annenin soyadı olan "Karan" olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ortak çocuğun soyadının annesinin soyadı olarak değiştirilebilmesi için ortada makul, çocuğun üstün yararı gereği kabul edilebilir gerekçelerin olmasının gerektiğini, fakat somut durumda soyadı değişikliğini gerekçelendirebilecek hiçbir şart oluşmadığını, annenin kişisel husumeti nedeniyle işbu davayı açtığını bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin 28.04.2022 tarihli kararı ile çocuğun soyadının annenin soyadıyla değiştirilmesinde çocuğun üstün yararının bulunduğu kanaatine varılarak davanın kabul edildiği, verilen kararın davalı tarafça istinaf edildiği, İlk Derece Mahkemesince 20.12.2022 tarihli ek kararla davlının istinaf talebinin süresinde olmadığından reddedildiği, davalı erkeğin ek karar karşı da istinaf itirazında bulunduğu, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkeğe yapılan dava dilekçesinin tebliğinin usulsüz olduğundan bahisle davalının savunma hakkı kısıtlandığı gerekçesi ile hükmü tamamen kaldırdığı ve eksikliklerin giderilmesi yönünden dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderildiği anlaşılmıştır.
2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ortak çocuğun davacı anne ile davalı babanın kısa süreli evlilikleri içinde doğduğu, çocuğun babayı hiç tanımadığı, çocuk ile baba arasında baba oğul ilişkisinin bulunmadığı, küçüğün annesi, ananeanne ve dedesi ile birlikte yaşadığı, ailesinin soyadının kendisinden farklı olmasından olumsuz etkilendiği, çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesi halinde ruhsal gelişiminin olumsuz etkilenmeyeceğinin ve çocuğun annenin soyadını taşımak istediğinin SİR ile tespit edildiği, idrak çağındaki çocuğun görüşlerine de önem verilmesi gerektiği bu haliyle çocuğun soyadının velâyet sahibi annenin soyadıyla değiştirilmesinde çocuğun üstün yararının bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, davanın kabulü yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, Mahkemenin kabul gerekçesinin, toplanan delillere, 13.04.2022 tarihli uzman raporunun içeriğine, ortak çocuğun uzman görüşmesi sırasında baba ve babanın soyadı hakkında verdiği olumsuz beyanlara, sürekli birlikte yaşadığı annenin soyadını kullanmak istemesindeki gerekçesine, davacı tanık beyanlarına, davalı babanın sosyal medyadaki görüntü ve hakkında yazılan yazılara, babanın uzun süredir çocuk ile iletişime geçmediğinin tespitine uygun olduğu, çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesi halinde çocuğun üstün yararının zedeleneceğinin de iddia ve ispat edilemediği de belirtilerek kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, davanın kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; annenin velâyeti altında bulunan ortak çocuğun annenin bekarlık soyadını kullanmasına izin verilmesi için gerekli şartların mevcut olup olmadığı ve davanın kabulünün çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 10 uncu maddesi, 20 nci maddesi, 41 inci maddesi ile 90 ıncı maddesi. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 11 Nolu Protokol ile Değişik İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmeye Ek 7 Nolu Protokol 5 inci maddesi. Anayasa Mahkemesi'nin 8.12.2011 tarihli ve 2010/119 Esas, 2011/165 Karar sayılı iptal kararı.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.