Logo

2. Hukuk Dairesi2024/907 E. 2024/962 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Çocukla üçüncü kişi konumundaki dede arasında kurulan kişisel ilişki düzenlemesinin çocukların üstün yararına uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma kararına uygun olarak hüküm verildiği ve hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, davalı vekilinin temyiz talebinin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/1143 E., 2023/17 K.

DAVA TARİHİ : 30.03.2020

KARAR : Bozmaya uyularak kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen velâyetin kaldırılması olmadığı takdirde üçüncü kişi ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulması davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, bozma ilamına uyulmakla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde özetle; davacının oğlu .... ile davalı annenin 14.06.2016 tarihinde evlendiklerini, bu evliliklerinden ortak iki çocuklarının bulunduğunu, baba Hamdi Ş.'nin 20.03.2020 tarihinde vefat ettiğini, dvacının oğlunun ölümünün şüpheli olması sebebiyle davalı anne ve davalının babası ile kardeşleri hakkında Samsun Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunulduğunu, davalının, çocukların dedesi olan davacıyı torunları ile görüştürmediğini, çocukların ... güvenliği ile ilgili endişe duyduğunu belirterek ortak çocuklar ... ile ...'ın davalı annede bulunan velâyet hakkının kaldırılarak çocukların velâyet haklarının davacıya tarafına verilmesini, Mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda çocuklar ile davacı arasında kişisel ilişki kararının verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının iftira olduğunu, davalı annenin terk etme sebebinin vefat eden eşinin cep telefonunun kurcalanması sonucu başka kadınlar ile cinsel içerikli mesajlarını görmesi olduğunu, Gaziantep iline yerleştiği günden bu yana davacının hakaret ve tehditlerine maruz kaldığını, çocuklarının anne yanında huzurlu ve güvenli ortamda bulunduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 14.12.2021 tarihli kararı ile, davacının velâyetin kaldırılması davasının reddine, davacının kişisel ilişki kurulması davasının kısmen kabulü ile, davacı dede ile her iki torunu arasında her ayın 3. hafta sonu Cumartesi günü saat 10.00-17.00 arasında bir uzman nezareti ile görüştürülmek suretiyle kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacı tarafından; hükmün tamamı yönünden istinaf talebinde bulunulmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 06.07.2022 tarihli kararı ile, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 06.07.2022 tarihli kararına karşı davacı tarafından kararın tamamı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemiz 22.11.2022 tarihli ilamı ile dede ile torunları arasında İlk Derece Mahkemesince kurulan kişisel ilişkinin, dede ve torunları arasındaki sevginin ve iletişimin kurulmasına yeterli olmadığından bahisle tarafların ayrı şehirlerde yaşadıkları da dikkate alınarak daha uygun süreli kişisel ilişki tesisi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına ve davacının velâyete yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamına uyulmakla tarafların ayrı şehirlerde yaşadıkları da dikkate alınarak, dede- torun duygusunu tatmine elverişli, yatılı olacak şekilde, uzman nezareti gerektirmeyen daha uygun süreli kişisel ilişki tesisi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle davacı dede ... Ş. ile torunları arasında, her ayın 3. hafta sonu Cumartesi günü saat 10.00'dan Pazar günü 18.00'ye kadar, dini bayramların 2. günü saat 10.00'dan 3.günü saat 18.00'e kadar, sömestr tatilinin 2. haftasına denk gelen Cumartesi günü sabah saat 09.00 'dan takip den Cuma günü akşam 17.00 a kadar, yaz tatillerinin 1 Temmuz sabah saat 09.00 ile 20 Temmuz akşam 17.00 kadar çocukların davacıya teslim edilmesi suretiyle kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı anne vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle; davacının, dava süresi boyunca ara kararıyla kurulan tedbiren kişisel ilişkileri kötüye kullandığını, çocukları teslim etmesi gereken süre içerisinde teslim etmediğini, 22.08.2020 tarihinde çocukları kaçırdığını ve 8 ay boyunca çocukları teslim etmediğini, çocuğun kaçırılması ve alıkonılması suçundan 6 ay 20 gün hapis cezasına çaptırıldığını, hükmün kesinleştiğini, çocukları kaçıran davacıya yatılı görüş verilmesine ilişkin Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek kişisel ilişkinin düzenlenmesi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, çocukla üçüncü kişi konumundaki dede arasında kurulan kişisel ilişki düzenlenmesinin çocukların üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 325 inci maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 4 üncü maddesinin 1 inci ve 2 nci maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.