"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1217 E., 2023/1599 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/833 E., 2023/457 K.
Taraflar arasındaki torunla kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davacının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve davanın basit yargılama usulüne tabi işlerden olmamasına rağmen, basit yargılama usulüne göre yürütülerek, dilekçeler teatisinin usulüne uygun şekilde tamamlanmadan ön inceleme duruşması yapıldığından başvurunun kabulü ile kararın kaldırılarak eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı anaanne vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların kızı ve damadı olduğunu, öz kızı olan davalı annenin torunları ile davacıyı görüştürmediğini iddia ederek davacı ile torunları arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar anne ve baba vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, evlilik dışı ilişkisi olduğu erkekle birlikte yaşadığını, iç huzuru olmayan birisi olduğunu, müvekkillerini içten içe kıskandığını, davacının müvekkillerinin çekirdek ailelerine müdahale ettiğini, tasvip edilmeyecek hal ve hareketlerde bulunduğunu, çocuğun davacının davalılara yönelik olumsuz söylemlerinden etkilendiğini, çocuğun davacı ile vakit geçirmeye başladıktan sonra kötü etkilendiğini, hırçınlaştığını, şımardığını, anneannesinin çocuğa kendini sevdirebilmek adına ailesinin izin vermediği şeyleri dahi yaptırdığını, çocuğun geleceğine dair kalıcı hasarlar yaratacak olay ve konularla karşı karşıya kaldığını, ağır psikolojik ilaçlar kullandığın beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 05.07.2022 tarih ve 2021/521 Esas 2022/459 Karar sayılı kararı ile, dava açılmadan önce davacı ile torunlarının görüşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı, davacının torunları ile istediği zamanlarda görüşebildiği, ancak davalılar ile davacı arasında bir takım sorunlar yaşandığı, buna rağmen çocuklar ile davacı arasında kişisel ilişkinin devam ettiği, ancak öncesinde olduğu kadar sık görüşmenin meydana gelmediği, davacı tarafından ileri sürülen hususların olağanüstü hallerden kabul edilemeyeceği, mahkeme gözlemi olarak, davalıların, davacının çocuklar ile görüşmesi hususuna karşı çıkmadıkları gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı anne vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin 09.11.2022 tarih, ve 2022/1251 Esas 2022/1718 Karar sayılı kararı ile, davacının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve davanın basit yargılama usulüne tabi işlerden olmamasına rağmen, basit yargılama usulüne göre yürütülerek, dilekçeler teatisinin usulüne uygun şekilde tamamlanmadan ön inceleme duruşması yapıldığı gerekçesi ile, başvurunun kabulü ile kararın kaldırılarak eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamı, dinlenen tanık anlatımları, davanın mahiyeti, yukarıda açıklanan durum hep birlikte değerlendirildiğinde davacının ileri sürdüğü hususların olağanüstü hallerden olmadığı, davalıların davacının çocukları ile görüşmesine engel olmadıkları sabit olduğu gerekçesi ile; unsurları oluşmayan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili ile torunun görüşemediğini, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, reddi yönünde verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mükerrer vekâlet ücretine hükmedildiğini belirterek; kararın kaldırılarak müvekkili ile torunu arasında talebi doğrultusunda kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu belirterek; reddedilen dava yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı ile torun arasında kurulacak kişisel ilişkinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı ve olağan üstü durumun gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi, 326 ncı maddesinin birinci fıkrası, 330 uncu maddesi, 332 nci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 325 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...