Logo

3. Hukuk Dairesi2021/1353 E. 2021/11020 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklanan borcun tamamının muaccel olup olmadığı ve ödenen miktarların mahsuplaşma şekli hususunda itirazın iptali davası.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin davalının istinaf başvurusunun reddine ve davacının istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararında hukuka aykırılık bulunmadığı, ancak yargılama giderine ilişkin hükümde maktu harç alınması gerekirken nısbi harç alınmasının hatalı olduğu gözetilerek, bu husus düzeltilerek karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ANKARA 13. TÜKETİCİ MAHKEMESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen itirazın iptali davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı vekilinin istinaf talebinin miktar yönünden reddine, davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine yönelik yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalıya konut finansmanı çerçeve sözleşmesine binaen 100.000TL bedelli konut kredisi kullandırıldığını, kredinin iki taksitinin süresi içinde ödenmemesi üzerine de Beşiktaş 9. Noterliği'nden keşide olunan 07/08/2018 tarihli ihtarname ile sözleşme gereği kalan borcun da muaccel hale geldiği ve toplam 100.724,70TL talep edildiğini ancak borcun ödenmediğini, bunun üzerine kredinin teminatını oluşturan taşınmaz için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine başlanıldığını ancak haksız olarak itiraz edildiğini, 6502 sayılı Kanun'un 34. maddesinde temerrüt hallerinin belli olduğu ve buna uygun olarak kredi borcunun tamamının muaccel olduğunu, icra takibinden sonra ve işbu dava tarihinden önce davalı tarafından yatırılan 18/10/2018 tarihinde 1.250TL ve 15/11/2018 tarihinde 1.250TL olmak üzere toplam 2.500TL bedelin öncelikle faize mahsubu sonrası kalan tüm borçtan dolayı itirazın iptali ve takibin devamına ayrıca %40' tan aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı, Tüketici kredilerinden olan konut kredisi dosyasının takibe konulabilmesi için yasanın aradığı şartlardan olan temerrüde düşürülme şartının yerine getirilmediğini, davacı banka tarafından düzenlenen temerrüt ve muacceliyet ihbarnamesi ile hesap kat ihbarnamesinin yasanın aradığı şartlara haiz olmadığını, gecikmiş taksitlerin takip öncesinde alacaklı bankaya ödendiğini, yasal şartları oluşmadığı halde kredi alacağının tamamının icra takibine konu edilmesi haksız ve yersiz olduğunu savunarak, davanın reddine ve haksız takip nedeniyle tazminata karar verilmesini istemiştir.

İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulü ile takibin 345,83 TL asıl alacak, 2.161,17 TL faiz olmak üzere toplam 2.507,00 TL üzerinden devamına, asıl alacak olan 345,83 TL'ye takip tarihinden tahsiline kadar %16,92 oranında temerrüt faizi işletilmesine, davalı yanca 04/10/2018 tarihinde ve 01/11/2018 tarihinde yatırılan toplam 2.500,00 TL'nin icra takibi tahsilatı sırasında İcra Müdürlüğünce dikkate alınarak işlem yapılmasına ve hükmolunan toplam alacağın %20' si olan 501,4 TL'lik icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar hakkında taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

Bölge adliye mahkemesince, davalının istinaf başvuru dilekçesinin kesinlik nedeniyle, davacının istinaf talebinin ise esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- Davacı aleyhine yargılama gideri olarak harca hükmedilmesine yönelik re’sen yapılan temyiz incelemesinde;

Harçlar Kanunu’nun 1 sayılı tarifesinin III/2-a maddesi gereğince davanın reddi kararında maktu harç alınacaktır. Bu sebeple bölge adliye mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmekle aleyhine maktu harca hükmedilmesi gerekirken, 6.721,62TL nısbi harcın tahsiline tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, HMK' nın 370/2. maddesinin hükmü gereğidir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 3. bendindeki “6.721,62-TL” ifadesinin çıkartılarak yerine “14,90 TL” ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 08/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.