"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA 2. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen malın ayıplı olmasından kaynaklanan davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun reddine, davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulüne yönelik olarak verilen karar, davalı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 21/12/2021 tarihinde davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı şirketten 31/10/2016 tarihinde ... 1.6 TDİ tipi otomobili 117.971,50 TL bedel karşılığında satın alarak 03/11/2016 tarihinde teslim aldığını, aracı ilk aldığı gün gösterge panelinde buharlanma gördüğünü, servise bunu ilettiğinde bir süre sonra buharlaşmanın kendiliğinden kaybolacağını söylediklerini ancak gösterge panelindeki buharlaşmanın bir hafta boyunca geçmediğini ayrıca aracın adaptif hız sabitleyicisi ve uzun far asistanının arıza verdiğini, bu sistemlerin çalışmaması nedeniyle güvenliğinin tehlikeye düştüğünü ve kendisine vaad edilen ürün konforundan yararlanamadığını, bu hataların düzeltilmesi için birkaç kez servise başvurduğunu arızaların giderilemediğini, aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek, otomobilin ayıpsız misli ile değiştirilmesini bu mümkün olmazsa otomobilin iadesi ile ödenen bedelin iadesini veya otomobilin onarılarak ayıp oranında satış bedelinden indirim yapılarak reeskont faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne, dava konusu araçta meydana gelen hasarın davalı tarafından ücretsiz onarılmasına,davacının değer kaybı talebinin anılan yasa'da tanınan diğer seçimlik haklarına ilişkin istemlerinin reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; dava konusu araçtaki sorunların üretim hatasından kaynaklandığı, araçta kullanıcı hatasından kaynaklanan herhangi bir sorunun bulunmadığı, davacının mevcut haliyle otomobilden beklediği faydayı sağlamasının mümkün olmadığı ve 6502 Sayılı Kanun'un 11. maddesi gereğince seçimlik haklarını kullanabileceği, davacının ayıplı mal niteliğindeki otomobili kabul etmeye ve kullanmaya zorlanamayacağı anlaşılmakla, davacının misli değişim talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle; davalının istinaf talebinin esastan reddine,davacının istinaf talebinin kabulüne, kararın kaldırılmasına, davacı tarafından davalı hakkında açılan davanın kabulüne,dava konusu aracın davalı tarafından ayıpsız misli ile değiştirilmesine, aracın davacı tarafından tüm takyidatlarından arındırılmış şekilde davalıya iadesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 11/1. maddesinde; malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki, tüketici bu hakkını kullanırken 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2.maddesinde ifadesini objektif iyiniyet (dürüstlük) kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır.
6502 sayılı Kanun'un 11/3. maddesinde; “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.” düzenlemesi mevcuttur. Görüleceği üzere kanun koyucu, 11. maddenin birinci fıkrası ile tüketicinin seçimlik haklarını sıralama yoluyla düzenlemiş, bu seçimlik haklardan “ücretsiz onarım” ve “malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi” seçimlik haklarının kullanılması halinde karşı taraf için hakkaniyete aykırı olarak orantısız güçlüklerin ortaya çıkması halini ise tüketici insiyatifinde olan seçim hakkının bir istisnası olarak aynı maddenin üçüncü fıkrasında hüküm altına almıştır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; dava konusu araç için 28/11/2016 ve 04/05/2017 tarihlerinde iki ayrı müşteri istek formunun düzenlendiği, yapılan kontrolde aracın ACC sisteminin arıza verdiğinin tespit edildiği, aracın ön camına bağlı olan kameranın ön camdan ayrıldığı yönünde not düşüldüğü, kameranın değişiminin ön cam ile beraber garanti kapsamında yapılmasının müşterinin itirazı üzerine yapılmadığının yazılı olduğu görülmüştür. Dosya kapsamında alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında; dava konusu araçtaki problemin ön camda yapışık olması gereken kameranın yerinden çıkması kaynaklı olduğu, problemin giderilmesi için ön cam ve üzerinde mevcut kamera sisteminin beraberce değiştirilmesinin, teknik olarak değerlendirildiğinde sorunu gidermeye yönelik yapılması gereken işlem olduğu, dava konusu kamera sisteminin ön camdan ayrılması ve yuvasında oynar hale gelmesinin,üretimden kaynaklı gizli ayıp mı yoksa kullanım nedeniyle ortaya çıkan bir problem mi olup olmadığının belirlenmesinin mümkün olmadığı, ancak söz konusu hususun teknik bir problem olduğu ve bu problemin ön camın değiştirilmesiyle giderilebilir nitelikte olduğu, ön cam değişiklinin ise aracın değer kaybına neden olmayacağı, dava tarihi itibariyle (09/06/2017) araçtaki arızanın giderilmesi için yapılması gereken masraf bedelinin ise; ön cam Ve sensör malzeme bedeli 1700 TL + KDV ve işçilik bedeli 300 TL + KDV olmak üzere toplamda 2000 TL + KDV olarak tespit edilmiştir.
Hal böyle olunca, bölge adliye mahkemesince; davacının malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinin TMK'nın 2. ve 6502 sayılı Kanun'un 11. maddeleri uyarınca hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olacağı gözetilerek; usul ve kanuna uygun olan ilk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, aracın misli ile değişimine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 371. maddesi uyarınca davalı yararına BOZULMASINA, dosyanın aynı Kanun'un 373/2 maddesi uyarınca kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 3.815 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, 2.014,50 TL peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 21/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi