Logo

3. Hukuk Dairesi2021/2033 E. 2021/11390 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı vekilinin, ilk derece mahkemesinin alacak davasının kabulüne dair kararına karşı yaptığı istinaf başvurusunun, harç yatırılmadığı gerekçesiyle reddine dair ek kararın istinaf incelemesi sonucu verilen kararın temyiz edilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin ilk derece mahkemesinin kararına karşı yaptığı istinaf başvurusu harç yatırılmadığı gerekçesiyle reddedilmiş, bu ek karara karşı yapılan istinaf başvurusu da esastan reddedilmiş olup, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, ancak yargılama gideri konusunda yapılan hatalı hüküm düzeltilerek bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının kabulüne dair verilen karar davalı tarafından istinaf edilmiş ancak mahkemece harcın yatırılmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun reddine dair verilen ek kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteminin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; davalının 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu kapsamında 24/02/2015 tarihli ve 2691 sayılı olur ile yayınlanan Yetiştiricilerin Kendi Adına Yapacakları Özel İzne Tabi Damızlık Dişi Sığır İthalatı Uygulama Talimatı uyarınca damızlık gebe düve ithalatı başvurusu kapsamında hayvan ithal ettiğini ve talimatın ithal edilen hayvanların mücbir sebepler dışında 3 yıl süre ile satılmayacağı, başka birilerine devredilmeyeceği, amacı dışında kullanılmayacağı, taahhüdün ihlal edilmesi halinde ise damızlık hayvanların ithal tarihindeki millileştirme bedeli üzerinden hazineye ödeme yapılacağı şartlarına havi olduğunu, davalı tarafın taahhüde aykırı davranarak 279 hayvanın akıbetini belirsiz bıraktığını ileri sürerek; 279 baş damızlık hayvan için şimdilik 10.000 Euro zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiş, 15/11/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 599.850 Euro olarak artırmıştır.

Davalı, davaya cevap vermemiştir.

İlk derece mahkemesince; 10.000 Euro'nun dava tarihinden, 589.850 Euro'nun ıslah tarihi olan 15/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı, davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ise de; mahkemece davalı vekilinin istinaf başvurusu esnasında harç ve gider avansı yatırılmadığı gerekçesiyle, bu giderlerin yatırılması için davalıya harç muhtırası gönderilmiş, harç muhtırasının usulüne uygun tebliğine rağmen davalı tarafından gider avansı yatırılarak harç yatırılmaması üzerine, mahkemece 14/05/2018 tarihli ek kararla davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair karar verilmiş, ek karara karşı davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.

Bölge adliye mahkemesince; davalı vekilinin ek karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davalı vekilince adli yardım talepli olarak temyiz edilmiştir.

1- Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 6100 sayılı HMK’nın 334-340. maddelerinde düzenlenmiş olup, aynı Kanun'un 336/3 maddesine göre adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtaya da yapılabilir ve talep hakkında duruşma yapılmaksızın karar verilebilir.

Somut olayda, davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen istinaf başvurusunun reddine dair ek karara karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun reddi kararını temyiz ettiğine ve bu temyiz talebi maktu harca tabi olup davalı da bu harcı yatırdığına göre, temyiz konusu taleple ilgili değerlendirilmesi gereken bir adli yardım talebi söz konusu olmadığından, davalının adli yardım talebi ile ilgili karar verilmesine gerek bulunmamaktadır.

2- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.

3-Davalı aleyhine yargılama gideri olarak harca hükmedilmesine yönelik re’sen yapılan temyiz incelemesinde;

Temyize konu edilen kararda esasa yönelik inceleme yapılmamış olmasına rağmen, davalı aleyhine 154.478,59 TL nisbi harcın tahsiline karar verilmesi, doğru olmayıp bozmayı gerektirir.

Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, HMK'nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan sebeplerle davalı vekilinin adli yardım istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz isteminin reddine, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle bölge adliye mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (3) numaralı bendindeki "15.4478,59 TL" ifadesinin çıkarılarak yerine "bakiye 18,50 TL" ifadesinin yazılmasına ve hükmün düzeltmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 15/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.