Logo

3. Hukuk Dairesi2021/2250 E. 2021/13089 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı sağlık hizmeti sunucusuna, davalı Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından uygulanan cezai şart ve uyarı cezalarının haksız olduğu iddiasıyla açılan davanın reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davayı aydınlatma yükümlülüğü kapsamında, uyuşmazlığın çözümü için özel ve teknik bilgi gerektirmeyen bir konuda bilirkişi incelemesine başvurmak yerine, cezai işleme konu hastaları dinleyerek ve diğer delilleri değerlendirerek karar vermesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen cezai şart ve uyarı cezası işlemlerinin iptali davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; Özel ... Tıp Mekezi’nin sahibi olduğunu, davalı Kurumca hakkında 2012 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu özel sağlık hizmeti sunucularından sağlık hizmeti satın alım sözleşmesinin 11.1.15. maddesi uyarınca sağlık hizmeti sunulmadığı halde sunulmuş gibi Kuruma faturalandırma yapılması nedeniyle 17 hasta için 23.03.2015 tarihinde 68.000 TL cezai şart ve uyarı cezası, 7 hasta için 31.07.2015 tarihinde 28.000 TL cezai şart ve 11.1.2. maddesi uyarınca acil servise başvuran...’un yanında kimliğinin bulunmaması nedeniyle tedavi hizmeti aldığı halde yanlış TC numarası girilmesinden 24.09.2014 tarihinde 10.000 TL cezai şart uygulandığını, bu işlemlerin haksız yere uygulandığının tespiti ile muarazanın men’ine karar verilmesini istemiştir.

Davalı; davanın reddini dilemiştir.

İlk derece mahkemesince; davacının verilen kesin süreye rağmen bilirkişi ücretini ödememesi nedeniyle rapor alınamaması ve davacının davasını ispata yarar başka delili de mevcut olmadığından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.

İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

Bölge adliye mahkemesince; davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş; karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

6100 sayılı HMK'nın "Hâkimin Davayı Aydınlatma Ödevi" başlıklı 31/1. maddesi "Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan

belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir." şeklinde düzenlenmiş ve bunun hakimin görevi olduğu açıkça vurgulanmıştır. Maddede, hakimin maddi anlamda davayı sevk yetkisi düzenlenmektedir. Bu yetkisiyle hakim, olayın ve hukuki uyuşmazlığın olgusal ve hukuki boyutlarını gerekli olduğu ölçüde taraflara birlikte ele alabilecek, tarafların zamanında uyuşmazlığın çözümü için önemli vakıaların tamamı hakkında açıklama yapmalarını, özellikle ileri sürülen vakıalardaki eksiklikleri tamamlamalarını, delilleri ikame etmelerini ve gerekli talepleri ileri sürmelerini sağlayabilecektir.

HMK'nın 194. maddesinde de somutlaştırma yüküne yer verilmiştir. Bir davada, ispat faaliyetinin tam olarak yürütülebilmesi, mahkemenin uyuşmazlığı doğru tespit ederek yargılama yapabilmesi, karşı tarafın ileri sürülen vakıalara karşı kendini savunabilmesi için, iddia edilen vakıaların açık ve somut olarak ortaya konulması gerekir. Genel geçer ifadelerle, somut bir şekilde ortaya koymadan iddia veya savunma amacıyla vakıaların ileri sürülmesi durumunda, yargılamanın sağlıklı bir şekilde yürütülmesi mümkün olmayacağı gibi, vakıaların anlaşılması için ayrıca bir araştırma yapılması ve zaman kaybedilmesi söz konusu olacaktır. Taraflar, haklarını dayandırdıkları hukuk kuralının aradığı koşul vakıalara uygun, somut vakıaları açıkça ortaya koymalıdırlar. Bu vakıaların somut olarak ileri sürülmesi, ilgili taraf için bir yüktür; bu yükü yerine getirmeyen sonuçlarına katlanacaktır.

6100 sayılı HMK'nın 266. maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.

Somut uyuşmazlıkta; Kurumca, davacı hakkında 24 hasta nedeniyle 2012 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu özel sağlık hizmeti sunucularından sağlık hizmeti satın alım sözleşmesinin 11.1.15. maddesi uyarınca sağlık hizmeti sunulmadığı halde sunulmuş gibi Kuruma faturalandırma yapılması nedeniyle, 1 hasta için de davacının yanlış kayıt oluşturmasından cezai işlem uygulanmıştır. Mahkemece uyuşmazlığın çözülmesi için HMK md. 31 uyarınca, hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında cezai işleme konu hastalar dinlenilerek bir karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektirmediği halde verilen kesin süreye rağmen masraf yatırılmadığı için bilirkişi incelemesi yaptırılamadığından davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesi ile yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK'nın 373/1 maddesi uyarınca, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanunun 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 16/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.