Logo

3. Hukuk Dairesi2021/4948 E. 2022/229 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin maddi hata nedeniyle davacıdan tahsiline karar verilmesi üzerine davalının yaptığı tavzih ve istinaf taleplerinin kapsamı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının talebinin yalnızca vekalet ücretine ilişkin maddi hatanın düzeltilmesi yönünde olduğu, miktarına ilişkin bir itiraz içermediği gözetilerek, bölge adliye mahkemesinin davacı aleyhine olacak şekilde vekalet ücretini yeniden hesaplayarak hüküm altına alması doğru görülmemiş ve bu husus düzeltilerek karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 46. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE

MAHKEMESİ : BÜYÜKÇEKMECE 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun kısmen, davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; satış vaadi sözleşmesi ile 10/08/1994 tarihinde 219 m2 yeri davalıdan 20.000.000 TL' ye satın aldığını, bedelini ödediğini, satın aldığı taşınmazın üzerine 4 katlı bina yaptırdığını ancak davalının tapuda taşınmazı devretmediğini, davaya konu taşınmazı 28/10/2015 tarihli ihale ile belediyeden yeniden satın aldığını ve 08/02/2016 tarihinde taşınmazın tapuda adına devredildiğini, taşınmazı belediyeden 165,57 m2 olarak 28/10/2015 tarihinde 127.137,92 TL karşılığında satın aldığını ileri sürerek; denkleştirici adalet ilkesi gereğince dava tarihi itibariyle arsanın değerinin ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Davalı; sözleşmenin 1994 tarihli olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile 207.200 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bu miktarın 10.000 TL sini dava tarihinden, kalan kısmını ise 13/02/2018 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul oranına göre karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre 7.670,50 TL nin davalıdan alınmasına karar verilmiş; karar, davacı tarafça istinaf edilmiştir.

Bu aşamada, davalı, tarafın lehine vekalet ücretine hükmedildiği halde maddi hata ile vekalet ücretinin davacı yerine davalıdan alınması yönünde karar verildiğini belirtilerek hükmün tavzihini talep etmesi üzerine, ilk derece mahkemesince dosyanın bölge adliye mahkemesinde olduğu gerekçesiyle talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair ek karar verilmiş, ek karar, davalı tarafça istinaf edilmiştir.

Bölge adliye mahkemesince; davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile 207.200 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul oranına göre karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre 9.451,50 TL'nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.

1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davacının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2)Davacı tarafın vekalet ücretine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde ise;

Somut olayda, davalının ilk derece mahkemesine sunduğu 26/07/2018 tarihli dilekçesi ile; lehine hükmedilen vekalet ücretinin davacıdan alınması yerine davalıdan alınması şeklinde maddi hata yapıldığını belirterek tavzih talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesince dosyanın bölge adliye mahkemesinde olduğu gerekçesiyle talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair ek karar verildiği, davalının 12/12/2018 tarihli ek karara ilişkin istinaf dilekçesinde de; ilk derece mahkemesince lehine hükmedilen 7.670,50 TL'nin davacıdan alınması yerine davalıdan alınması şeklinde karar verilerek, maddi hata yapıldığını belirtmiştir.

Bu durumda bölge adliye mahkemesince, davalının ek karar istinaf talebinin sadece ilk derece mahkemesince hükmedilen vekalet ücretinde yapılan maddi hatanın düzeltilmesine ilişkin olduğu ve vekalet ücretinin miktarına yönelik istinaf talebinin olmadığı gözetilmeksizin, davacı aleyhine olacak şekilde karar tarihi itibariyle hesaplanan vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.

Ne var ki, yapılan bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, bölge adliye mahkemesi kararının düzeltilerek onanması 6100 sayılı HMK’nın 370/2 maddesi hükmü gereğidir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının (6) numaralı bendinde yer alan "9.451,50 TL" rakamının çıkartılarak yerine "7.670,50 TL." rakamının yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 20/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.