"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda davanın davalı ... yönünden reddine, davalı ... Turizm ve Ticaret Ltd. Şti. yönünden kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, 1996 yılında ulusal televizyonlardan davalıların ...’nın ... İlçesinde devre mülk inşa ederek satışa sunduklarını öğrendiğini, 20/07/1996 tarihinde 14 adet A grubu devre mülk 5 adet B grubu devre mülk, 5 adet C grubu devre mülk satın aldığını ve satış bedelini eksiksiz ödediğini, davalıların satış sözleşmesinde yazılı bulunan yükümlülükleri yerine getirmediklerini ileri sürerek, şimdilik 177.500 TL müspet zararın yasal faiziyle davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalı şirket, davanın esastan reddini; davalı ... ise davanın öncelikle zamanaşımından, aksi halde esastan reddini dilemiştir.
Mahkemece; davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görev yönünden reddine dair verilen karar, davacının temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 26/01/2014 tarihli ve 2014/43679 E. - 2014/41783 K. sayılı kararıyla; davacının 24 adet tatil amaçlı devre mülkü tüketim için satın aldığının söylenemeyeceği, kaldı ki davacı dilekçesinde 24 adet taşınmazın açıkça yatırım amaçlı aldığının beyan edildiği, taraflar arasında 4077 sayılı Kanunda tanımlandığı gibi bir tüketici işlemi bulunmadığı, bu nedenle davacının mesleki ve ticari maksatla hareket ettiğinin kabulü gerektiği belirtilerek mahkemece davaya bakılmaya devam edilmesi gerekirken Tüketici mahkemesine görevsizlik kararı verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda mahkemece; davalı ... yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, davalı şirket yönünden davanın kısmen kabulüyle 170.300 TL alacağın yasal faiziyle birlikte tahsiline dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 27.12.2017 tarih ve 2016/16794 E. - 2017/12911 K. sayılı kararıyla; “...
Mahkemece 12/02/2016 tarihli tavzih kararı hüküm fıkrasında yer alan paragrafların silinerek yerine hükmün sonucunu değiştirecek nitelikte yeni paragraf eklenmesi yolunda kurulan hüküm, asıl hükmü değiştirecek mahiyette usul ve yasaya aykırı olup; yine açıklanan şekilde belirlenen vekalet ücretleri infazda tereddüt yaratacak tarzda olduğundan bozma nedenidir...” gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozmaya uyan mahkemece davalı ... yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, davalı şirket yönünden davanın kısmen kabulüyle 170.300 TL alacağın yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, devremülk satışının ifasının imkansız olması nedeniyle uğranılan zararın tazminine yöneliktir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık devremülk satış sözleşmesine dayandığından zamanaşımı süresi TBK'nın 146. maddesi gereğince on yıldır. Bu sürenin işlemeye başlanacağı tarih, sözleşmenin ifasının imkansız hale geldiği, daha açık bir anlatımla taşınmazın davalı ... adına tesciline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği tarihtir. Devre mülk satışı nedeniyle davalı ...'nin diğer davalı şirket ile birlikte satış yapılan kişilerin zararından müteselsilen sorumlu tutulduğu sabittir. (HGK'nın 02/02/2011 tarihli ve 2010/13-516 E. 2011/6 K., 04/05/2011 tarihli ve 2011/13-56 E. 2011/264 K., 11/04/2012 tarihli ve 2012/13-93 E. 2012/320 K., 29/03/2017 tarihli ve 2017/13-559 E. 2017/576 K. sayılı kararlarıyla da aynı yöndedir.) Ayrıca yine emsal kararlarımızda belirtildiği ve mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davaya konu olayda, zamanaşımının başlangıcı, davaya konu taşınmazın davalı ... adına tesciline ilişkin ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2000/312 esas 2002/309 karar sayılı dosyasının kesinleştiği 25.02.2004 tarihidir. Ancak, dosya kapsamı incelendiğinde, davalı ... Turizm ve Ticaret Ltd. Şti’nin davacıya 18/11/2005 tarihinde 500 TL ödeme yaptığına ilişkin belge sunulduğu anlaşılmaktadır. Davacının temyiz dilekçesinde bahsi geçen ve ekli olarak sunulan 18.11.2005 tarihli 500 TL bedelli ödeme belgesinin davalı ... Turizm ve Ticaret Ltd. Şti’den sadır olup olmadığının araştırılması gerekir. Davalı ... Turizm ve Ticaret Ltd. Şti’den sadır olduğunun anlaşılması halinde; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 154/1 maddesinde (eski B.K. 133.md) belirtildiği üzere, davalı tarafından davacıya kısmi ödemede bulunduğundan zamanaşımının kesildiğinin kabulü gerekir. Türk Borçlar Kanunu'nun 155.maddesine (eski B.K. 134.md) göre de, zamanaşımı müteselsil borçlulardan veya bölünemeyen borcun borçlularından birine karşı kesilince, diğerlerine karşı da kesilmiş olacağından, davalı için, davacıya yapılan kısmi ödeme tarihi itibariyle on yıllık zamanaşımı süresinin dolmamış olduğunun kabulü gerekir. Ancak, 18/11/2005 tarihli 500 TL bedel içeren belgenin davalı ... Turizm ve Ticaret Ltd. Şti’nden sadır olmadığının anlaşılması halinde mahkemece şimdiki gibi karar verileceğinin de gözetilmesi gerekir
O halde, mahkemece davacının temyiz aşamasında ödemeye ilişkin sunduğu 18/11/2005 tarihli 500 TL bedel ödemeyi içeren belgenin davalı ... Turizm ve Ticaret Ltd. Şti’den sadır olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle davalı ... yönünden davanın zamanaşımından reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428 inci maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440 maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.