Logo

3. Hukuk Dairesi2021/5323 E. 2021/10379 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekaletname ile yetkilendirilen davalının, davacıların bankadaki parasını yetkisini aşarak çekip çekmediği ve davacıların bu parayı geri isteyip isteyemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin, çekilen paranın davacıların talimatı doğrultusunda kullanıldığını ispatlayamaması ve davacılar tarafından temerrüt ihtarının yapılmamış olması nedeniyle alacağa dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacılar, kendileri yurt dışındayken, yurt içinde talimatlarına uygun biçimde işlem yapabilmesi için davalıya vekaletname verdiklerini, ancak bilgileri dışında bankadaki paranın tamamı çekildiğini, iade edilmediğini, alacak olan 7.980 TL'nin hesaptan çekilme tarihinden faizi ile birlikte ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalı, çekilen paranın davalıların talimatı doğrultusunda, taşınmaz satış bedeli peşinatı olarak 3. şahsa verildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece davanın reddine dair verilen karar kapatılan 13. Hukuk Dairesinin 2016/24670 esas 2019/8650 karar nolu ilamı ile ispat yükü davalıda olduğu gerekçesi ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

1-Davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- Türk Borçlar Kanunu 117. madde uyarınca muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla temerrüte düşer. Davacılar davadan önce davalıyı usule uygun biçimde temerrüte düşürmemiştir. Davacılar alacağa dava tarihinden itibaren faiz isteyebilirler. Mahkemece alacağa, dava tarihinden itibaren faiz uygulanması gerekirken, paranın çekilme tarihinden itibaren faiz işletilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın gidermesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HMK 370/2 maddesi gereğidir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bent uyarınca diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle kararın hüküm fıkrasının 1. bendinde bulunan 21.11.2016 tarihinden sözlerinin hükümden çıkarılarak yerine " dava tarihinden " sözlerinin yazılmasına hükmün düzeltilmiş bu şekliyle onanmasına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.