"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı erkeğin 15/01/2009 tarihinde imzaladığı ‘Sözleşme’ başlıklı belge ile taahhüt ettiği ancak halen ödemediği 200 gram altın bedeli karşılığı olarak yaklaşık 12.000 TL’nin boşanma tarihinden itibaren işleyecek faiziyle tahsilini talep etmiştir.
Davalı; bahse konu belgenin kendisine zorla imzalatıldığını, ayrıca belge içeriğinin evlilik simsarlığına dayalı olup eksik borç niteliğinde olduğundan geçersiz olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Davanın açıldığı Aile Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, tarafların temyizi üzerine; Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 20/02/2018 tarihli ve 2015/24161 E. 2018/247 K. sayılı kararıyla; davacının 200 gram altın bedeline ilişkin alacak talebinin genel hükümlere dayalı olup, mal rejiminin tasfiyesi kapsamına girmediği, bu nedenle mahkemece bu talep tefrik edildikten sonra görevsizlik kararı verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
Aile Mahkemesince, bozmaya uyularak davacının 200 gram altın bedeline ilişkin alacak talebinin tefrik edilerek, uyuşmazlıkta genel hukuk mahkemelerinin görevli olması nedeniyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş; hükmün kesinleşmesi üzerine dosyanın gönderildiği görevli Asliye Hukuk Mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile 8.000 TL olarak takdir edilen altın bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın tüm, davacı tarafın ise sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davalı imzaladığı "Sözleşme" başlıklı belge ile davacıya 200 gram altın ödemeyi taahhüt etmiştir. Davacı işbu davada 200 gram altın bedelinin Türk Lirası olarak tahsilini talep etmiş, davasını 30/12/2010 tarihinde görevsiz mahkemede açmıştır.
Bu durumda mahkemece; 200 gram altın bedelinin 30/12/2010 tarihi itibariyle değerinin tespit edilerek dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, 200 gram altının boşanma davasının açıldığı 19/01/2009 tarihi itibariyle belirleyen bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın tüm, davacı tarafın sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın HUMK'nın 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 409,90 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu davacı yönünden açık, davalı yönünden kapalı olmak üzere, 13/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi