Logo

3. Hukuk Dairesi2021/5592 E. 2021/13162 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, davalıdan satın aldığı ve sonradan tapu kaydı ile çakıştığı anlaşılan taşınmaz nedeniyle uğradığı zararın sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak tazmini isteminde zamanaşımı def’inin kabulüyle davanın reddine ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak isteminde zamanaşımı süresinin, davacının zarara uğradığının tespit edildiği mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başlayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin zamanaşımı nedeniyle davanın reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; davalılar ile imzaladığı 25/06/1986 tarihli haricen taşınmaz satış sözleşmesi ile 4.000.000 TL karşılığında taşınmaz satın aldığını, Kaş Asliye Hukuk Mahkemesinin 1989/107 Esas 1990/103 Karar sayılı ilamı ile taşınmazın adına tesciline karar verildiğini, bu kararın Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 1991/12528 Esas 1991/11330 Karar sayılı ilamı ile onandığını, taşınmazı 11/10/2002 tarihinde Kaş Tapu Müdürlüğünde 85.000 TL karşılığında dava dışı üçüncü kişiye sattığını, bu kişinin taşınmazın tapu kaydına tekabül eden arz üzerindeki alana işlem yapmak isteğinde ... Köyü 124 ve 132 parsel numaralı taşınmazlar ile çakıştığının anlaşıldığını, daha sonra taşınmazı satın alan kişinin kendisi ve Hazine aleyhine Kaş Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı tazminat davasında, mahkemenin 2005/1 Esas 2008/96 Karar sayılı ilamı ile 85.000 TL'nin davacıya ödenmesine karar verildiğini, ilamın icraya konulması neticesinde ödeme yapmak zorunda kaldığını ileri sürerek; taşınmazı kendisine satan davalılardan yaptığı bu ödemeyi, tapu masraflarını, vergileri, yargılama giderlerini, harçları, taşınmazın maliki olsaydı elde edeceği kar ve uğradığı zararın tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 127.468,05 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.

Davalılar, davanın zamanaşımına uğradığını savunmuşlardır.

Mahkemece; zamanaşımı nedeniyle davanın reddine dair verilen karar, bir kısım davalıların temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince verilen 20/10/2017 tarihli ve 2017/4918 Esas 2017/9911 Karar sayılı kararla; kısa kararla gerekçeli kararın gerekçe kısmı arasında çelişki oluşturulduğundan bahisle bozulmuştur.

Mahkemece yeniden yapılan inceleme sonucunda; davacının da karara yönelik temyiz isteminin bulunduğu belirterek davacının temyiz dilekçesi fiziken eklenip temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesine gönderilmiş, yapılan inceleme sonucu Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 18/10/2018 tarihli ve 2018/3710 Esas ve 2018/9670 Karar sayılı ilamı ile; 24/05/2018 tarihli bozma ilamının (2) nolu bendine de "davacının da sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına" ibaresinin eklenmesine karar verilerek kararın bu gerekçe ile bozulmasına karar verilmiştir.

Bozmaya uyan mahkemece; davaya konu sözleşmenin 25/06/1986 tarihinde imzalandığı, eldeki davanın 06/05/2014 tarihinde açıldığı, alacak talebinin sebepsiz zenginleşmeye dayandığı ve on yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.

Dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davasıdır.

Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir.

Dosya kapsamından; taraflar arasında 25/06/1986 tarihinde adi yazılı taşınmaz satış sözleşmesinin imzalandığı, sözleşme ile tapusuz zeytinliğin 4.000.000 TL karşılığında davacıya satıldığı, Kaş Asliye Hukuk Mahkemesinin 1989/107 Esas 1990/103 Karar sayılı ilamı ile taşınmazın davacı adına tesciline karar verildiği, bu kararın Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 09/09/1991 tarihli ve 1991/12528 Esas 1991/11330 Karar sayılı ilamı ile onandığı, taşınmazın 11/10/2002 tarihinde Kaş Tapu Müdürlüğünde 85.000 TL karşılığında dava dışı üçüncü kişiye satıldığı, tapu kaydına tekabül eden arz üzerindeki alan ile ... Köyü 124 ve 132 parsel numaralı taşınmazların çakıştığının anlaşılması üzerine satın alan kişi tarafından davacı ve Hazine aleyhine tazminat davası açıldığı, Kaş Asliye Hukuk Mahkemesinin 05/03/2008 tarihli ve 2005/1 Esas 2008/96 Karar sayılı ilamı ile, davalı aleyhine 85.000 YTL'nin taşınmazı satın alan kişiye ödenmesine karar verildiği, kararın Yargıtay (Kapatılan)13. Hukuk Dairesinin 15/10/2009 tarihli ve 2009/4982 Esas 2009/11654 Karar sayılı ilamı ile onandığı görülmüştür.

Bu durumda, davacının sebepsiz zenginleşmeye dayanan alacak talep hakkı, Kaş Asliye Hukuk Mahkemesinin 05/03/2008 tarihli ve 2005/1 Esas 2008/96 Karar sayılı ilamının kesinleşme tarihi olan 15/10/2009 tarihi itibariyle başlamaktadır. Eldeki davanın 06/05/2014 tarihinde açıldığı nazara alındığında davanın zamanaşımı süresi dolmadan açıldığı anlaşılmıştır.

O halde mahkemece, işin esasına girilerek deliller incelenip değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi