"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 20/08/2014 tarihinde nişanlısı ve yeğeniyle birlikte davalı şirkete ait "..." isimli su parkına gittiklerini, soyunma kabinlerinde kendileri için ayrılan dolaba eşyalarını bırakıp dolabı kilitleyerek oyun alanına geçtiklerini, akşam saatlerinde dolapta bıraktığı, 3.000 Euro ve 1.800 TL parası ile cep telefonu ile deri cüzdanının, kimlik, ehliyet, banka kartları ve yeğenine ait 200 TL'nin çalındığını, ceza yargılaması devam ederken eylemi gerçekleştiren kişilerden biri tarafından 3.000 TL ödendiğini, meydana gelen zarardan tesisin işletmecisinin gereken özeni göstermemesi nedeniyle sorumlu olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak üzere, sanıktan alınan 3.000 TL düşüldükten sonra dava tarihinde mağazalardaki değeri 1.000 TL olan telefonu bedeli ile birlikte toplam 8.457 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabul ile dava konusu cep telefonunun bedeli olan 300 TL ve hırsızlığa konu 5.228,50 TL olmak üzere 5.528,50 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karar, tarafların temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince verilen 18/03/2019 tarihli ve 2016/28388 Esas 2019/3455 Karar sayılı kararla; mahkemece her bir talebin ayrı ayrı değerlendirilip ne kadar indirim yapıldığı ve öncesinde tahsil edilen kısım yönünden de kusur oranı dikkate alınarak yeniden hesaplama yapılması ve gerekçeli kararda gösterilen 5.528,50 TL bedelin hangi verilere göre ne şekilde bulunduğunun ayrıntılı olarak açıklanması gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
Bozmaya uyan mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava konusu edilen cep telefonunun bedeli olan 300 TL ve hırsızlığa konu 5.228,50 TL olmak üzere toplam 5.528,50 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının, çalınan 3.000 euro (dava tarihindeki kur üzerinden 8.657 TL), 1.800 TL ve 1.000 TL değerindeki cep telefonu bedeli olmak üzere toplam 11.457 TL'den 3.000 TL'nin hırsızlık yapan kişi tarafından iade edilmiş olması nedeniyle 8.457 TL'nin tahsilini talep ettiği, bilirkişi raporunda taraflara %50 kusur verildiği, 25/02/2020 tarihli duruşmada davacı vekilinin; bozulan kararda çalınan paraya ilişkin talebin maddi hata sonucunda 10.457 TL olarak kabul edilmesi ve davacının kusuru oranında yapılan indirim sonucunda 5.228 TL olarak belirlendiğini bildirdiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca mahkemece; davacının talebi ve vekilinin 25/02/2020 tarihli celsedeki beyanı ile bilirkişi tarafından belirlenen bölüşük kusuru dikkate alınarak, davanın çalınan cep telefonu bedeli olan 300 TL ve 3.728,50 TL para olmak üzere toplam 4.028,50 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle 5.528,50 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428 inci maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.