Logo

3. Hukuk Dairesi2021/7201 E. 2021/13886 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Feshedilen hizmet akdi nedeniyle işçinin yıllık izin ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin, işçinin yıllık izinlerini kullandığını ispatlayamaması ve işçinin izne başlamadan önce yıllık izin ücretini alma hakkı bulunması gözetilerek, mahkemenin işçi aleyhine verdiği karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki hizmet akdinden kaynaklanan alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; davalı havayolu şirketinde belirsiz süreli hizmet akdi ile 15/09/2008 tarihinde kaptan pilot olarak çalışmaya başladığını, 18/02/2013 tarihinde haberdar olduğu 15.02.2013 tarihli bir elektronik posta mesajı ile; davalı şirketin hizmet akdini 15/03/2013 tarihi itibarıyla sona erdirdiğini bildirdiğini, feshin gerekçesi olarak pilotluğunu yaptığı A/300-600 tipi uçakların şirket envanterinden çıkartılmasının gösterildiğini, halbuki filoya yeni katılan A319-320 tipi uçaklarda da tecrübesi bulunduğunu, bunu şirkete ihtaren bildirerek görev talep ettiğini, ancak şirketin verdiği cevapta 08/09/2013 tarihinden sonra yaş haddinden dolayı artık uçmasının mümkün olmayacağı nedeniyle talebinin reddedildiğini, feshin haksız ve kötü niyetli olduğunu iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşmenin 10c maddesindeki cezai şart olarak 500 Euro, haksız fesih nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi için TBK 408, 437 ve 438 gereğince 500 Euro ve 2012 ve 2013 yıllarında hak edip kullanmadığı yıllık izin ücreti olarak 500 Euro’nın davalıdan tahsilini istemiştir.

Davalı; A300-600 tipi uçakların envanterlerinden çıkarılmasının gerçek ve geçerli ekonomik nedenlere dayandığını, bunun işletmesel bir karar olduğunu, yerindelik denetimine tabi tutulamayacağını, bu sebeple başka pilotların da görevlerine son verildiğini, davacının A320 filosunda görev yapmak için 4 ay süreyle eğitim görmesi gerekeceğini, bu eğitim bittikten sadece 2 ay sonra davacı pilotun aktif uçuş hayatının yaş haddi nedeniyle sona ereceğini, bu durumda pilota eğitim aldırılmasına katlanılmasının şirketlerinden beklenemeyecek bir maliyet oluşturacağını, tüm bu nedenlerle akdin feshinde kötü niyet bulunmadığını, davacı pilotun yeni iş arama çabası göstermediğini, hakettiği izinlerin tamamını kullandığını ve izin ücreti alacağı bulunmadığını iddia ederek davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile; 2012-2013 yıllarında kullanılmayan izin ücretlerine ilişkin talep yönünden dava dilekçesindeki taleple bağlı kalınarak 500 Euro’nun

temerrüt tarihi olan 15.03.2013 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, davacının cezai şart ve maddi tazminat isteminin reddine dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine; Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi’nin, 10/10/2019 tarihli, 2016/15455 esas, 2019/9664 karar sayılı ilamıyla "...raporlar değerlendirildiğinde birbirinin sonuç bölümü arasında tam bir çelişki bulunmaktadır. Mahkemece; 31.07.2014 tarihli rapor ile 17.11.2015 tarihli raporun birbirini doğrular nitelikte davalının feshinin haksız olduğu belirtilmesine rağmen 18.12.2015 rapor esas alınarak ve hangi rapora üstünlük sağlandığı gerekçede açıklanmadan, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı...'' gerekçesi ile bozulmuştur.

Mahkemece bozmaya uyulduğu belirtilerek, davanın kısmen kabulüne; 500 Euro ihbar tazminatının 15/03/2013 tarihinden itibaren 3094 sayılı faiz kanununun 4/a maddesine göre işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

1-)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-)Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının yıllık izin ücretine hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.

Dava konusu uyuşmazlığa ilişkin 6098 sayılı TBK’nun yıllık izin süresi başlıklı 422. maddesinde; “İşveren, en az bir yıl çalışmış olan işçilere yılda en az iki hafta ve onsekiz yaşından küçük işçiler ile elli yaşından büyük işçilere de en az üç hafta ücretli yıllık izin vermekle yükümlüdür.” ile yıllık izin ücreti başlıklı 425. maddesinde “İşveren, yıllık ücretli iznini kullanan her işçiye, yıllık ücretli izin süresine ilişkin ücretini, ilgili işçinin izne başlamasından önce peşin olarak ödemek veya avans olarak vermekle yükümlüdür. İşçi, hizmet ilişkisi devam ettiği sürece, işverenden alacağı para ve başka menfaatler karşılığında yıllık ücretli izin hakkından feragat edemez. Hizmet sözleşmesinin herhangi bir sebeple sona ermesi hâlinde, işçinin hak kazanıp da kullanamadığı yıllık izin sürelerine ait ücreti, sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Bu ücrete ilişkin zamanaşımı, hizmet sözleşmesinin sona erdiği tarihte işlemeye başlar.” hükümleri yer almaktadır.

Somut uyuşmazlıkta; davacının 2012 ve 2013 yıllarında hak edipte kullanamadığı yıllık izinlerini kullandığının davalı tarafından usulüne uygun şekilde düzenlenmiş yazılı bir belge ile ispatlanamadığı, davalının dosyaya sunduğu yıllık izin kullanımına ilişkin cetveller ve bordroların davacı tarafça imzalanmamış olması ve davacıya ait uçuş kayıtlarına göre davacının uçmadığı tarihlerde izin kullanmış olacağının kabul edilmesinin bu tarihlerde uçuşunun bulunmaması veya uçuş sonrası mecburi istirahat izninde olmasının mümkün olabileceğinin anlaşılması karşısında ve aynı yıl içinde talep edilmeyen yıllık izinlerin bir daha kullanılamayacağına dair şirket politikasının kanunlara ve Anayasa aykırı olması nedeniyle dikkate alınamayacağından, davacının talep ettiği tarihlere ilişkin hak etmiş olduğu yıllık izin ücretinin hesaplanarak, belirlenen miktar üzerinden davacının talebi de dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken yıllık izin ücreti alacağının reddine dair hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440.maddesi gereğine tebliğden itibaren 15 gün içerinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.