"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; işlettiği otelde bulunan 97 nolu elektrik trafosunun temizliğinin ve bakımının yapıldığı sırada yanlışlıkla G.T. ayıracının kolundaki mührün hasar görmesi sonucunda davalı kuruma başvurulduğunu, ölçü devresine bir müdahalenin olmadığını, buna rağmen kaçak kullanım tutanağı düzenlendiğini, önceki dönem tüketimlerinin incelenmesi sonucunda kaçak kullanımın olmadığının ortaya çıkacağını ileri sürerek; ödediği 9.371,10 TL kaçak kullanım bedelinin davalıdan istirdadını talep etmiştir.
Davalı; mührün kopuk olması halinde elektrik sayacının doğru çalışmasının engellenebileceğini, bu nedenle kaçak kullanım tutanağının düzenlendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kabulü ile 9.371,10 TL'nin 17/04/2008 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karar, davalının temyizi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 25/05/2010 tarihli ve 2009/9353 Esas 2010/6354 Karar sayılı kararıyla; kaçak elektrik kullanımına ilişkin bilirkişi raporu alınarak sonuca göre bir karar verilmesi gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozmaya uyan mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü ile 9.371,10 TL'nin 17/04/2008 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karar, davalının temyizi üzerine, Dairemizin 02/04/2014 tarihli ve 2014/2816 Esas 2014/5311 Karar sayılı kararıyla; kaçak elektrik kullanımına ilişkin yeniden bilirkişi raporu alınarak sonuca göre bir karar verilmesi gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına mahkemece direnilerek davanın kabulüne dair verilen karar, davalı tarafın temyizi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19/02/2019 tarihli ve 2017/3-1521 Esas 2019/169 Karar sayılı kararıyla; özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 7.693,35 TL'nin ödeme tarihi olan 17/04/2008 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davalının vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'nin 13. maddesine göre;
(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir
(2) Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” hükmü yer almaktadır.
Buna göre mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 7.693,35 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş olması nedeniyle, reddedilen miktar üzerinden tarifenin 13/2 maddesine göre davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru olmayıp bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HMK'nın 438/7. maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasına (8) numaralı bent olarak; "8- Kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AÜTT uyarınca hesaplanan 1.667,75 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
" bendinin eklenmesine, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verild