Logo

3. Hukuk Dairesi2022/3588 E. 2023/177 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından imzalanan gayrimenkul danışmanlık yetki sözleşmesindeki cezai şart hükmüne aykırı davranılması nedeniyle davacı tarafından başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmede %6+KDV olarak kararlaştırılan cezai şart hükmüne rağmen icra takibinde %3+KDV talep edilmesi ve haksız şart koşullarının oluşmaması gözetilerek, usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1103 E., 2022/347 K.

KARAR : Davanın kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 6. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2020/520 E., 2021/339 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 21.02.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir..

Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ... ile davalı vekilleri Avukat ... ile Avukat ...'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, müvekkil şirket ile davalı arasında 30.01.2019 tarihli Gayrimenkul Danışmanlık Yetki Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme süresinin imza tarihinden itibaren 1 yıl olduğunu, sözleşme uyarınca davacı şirketin, davalının maliki olduğu ya da satmaya yetkili olduğu taşınmazın satışını gerçekleştirmek için hizmet vereceğini ve davalının bunun karşılığında davacıya satış bedelinin %2 (KDV dahil)si tutarında bedeli ödeyeceğini, sözleşmenin cezai şart içeren hükmüne göre sözleşmenin taraflarca imzalandığı tarihten itibaren 1 yıl içerisinde müşterinin yetki belgesini haklı ve mücbir bir sebebi olmaksızın feshettiği takdirde davacıya taşınmazın satış bedeli olarak belirlenen meblağın %6+KDV'sine denk düşen bedeli cezai şart olarak ödemeyi kabul ettiği hükmünün yer aldığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre satış bedelinin 77.000.000 TL olduğunu, davalının sözleşmeye aykırı işlemler yaptığını, satış bedelinin sözleşmede kararlaştırılan miktar üzerinden uygulanmayarak, haricen taşınmazın tapuda satış tutarı baz alınarak söz konusu satış tutarı üzerinden sözleşmede kararlaştırılan %6+KDV'sine denk düşen bedelinin cezai şartın yarısı olan %3+KDV'sine denk düşen bedel şeklinde hesaplanarak tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye davacının edimlerini yerine getirmemiş olması nedeniyle haklı şekilde aykırı davrandıklarını, davacının, sözleşme konusu taşınmazın satışı için herhangi bir emek ve girişiminin bulunmadığını, satışın kendi imkanları ile gerçekleştirildiğini, bu nedenle davacının herhangi bir ücrete ve cezai şarta hak kazanmadığını savunarak davanın reddi ile davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini dilemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 12.04.2021 tarihli ve 2020/520 Esas - 2021/339 Karar sayılı kararıyla;

Taraflar arasında düzenlenen Gayrimenkul Danışmanlık Yetki Sözleşmesinin 6.1 maddesinde, cezai şartın % 6+ KDV şeklinde düzenlendiği, sözleşmeye aykırı hareket eden tarafın davalı olduğu, bu hususun tapu kaydı ile sabit olduğu anlaşıldığından, sözleşme ile hüküm altına alınan cezai şarttan davalının sorumluluğunun kuşkusuz olduğu, bu durumda, davacının cezai şart talep edebileceği, yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca, simsarlık ücretinin belirlenmesinde, tapudaki satış bedeli değil, tarafların sözleşmede belirlediği değerin esas alınması gerektiği (Emsal nitelikte Yargıtay 13.HD 2012/26937 E- 2013/5719 K.sayılı kararı), davacı simsarın ücrete hak kazanabilmesi için mal sahibi ile satışa aracılık konusunda bir sözleşme yapma zorunluluğunun bulunmadığı (Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2014/32155 Esas 2015/37273 Karar), davalı tarafın davacının taşınmazın satışı için üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediğine ilişkin iddialarının yazılı delille ispatı gerekmekle, bu yönde herhangi bir ispatın yapılmadığı, tanık beyanlarına göre de karar verilmesinin mümkün olmadığı, zira yazılı sözleşmenin aksinin ancak eşdeğer delillerle ispat edilebileceği, davalı tacir olmadığından 6098 sayılı TBK'nın 182/son maddesi uyarınca cezai şartın fahiş olması halinde tenkisinin gerekli olduğu, tarafların iktisadi durumu, özel olarak borçlunun ödeme kabiliyeti ile beraber borçlunun borcunu yerine getirmemiş olması sebebiyle sağladığı menfaat, kusur derecesi ve borca aykırı davranışı ağırlığı dikkate alınarak cezai şartın tayin edilmesi gerektiği ve hüküm altına alınan ceza miktarı adalet ve nesafet kurallarına uygun olarak belirlenmesi gerektiği anlaşılmakla; tüm bu olgular dikkate alınarak sözleşmedeki cezai şartın fahiş olduğu ancak davacının sözleşmedeki şartın yarısı üzerinden takip başlattığı, davalının ödemesi gereken %6 + KDV tutarının, %3+ KDV olarak uygulanmasının dosyadaki mevcut delillere ve hakkaniyete uygun olacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının ... 16. İcra Müdürlüğünün 2020/2137 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacağın % 20'si tutarında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; cevap dilekçesindeki savunmalarını tekrar ederek, cezai şart bedelinin fahiş olduğunu, cezai şartın düzenlendiği sözleşme maddesinin haksız şart niteliğinde olduğunu, ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 09/03/2022 tarihli ve 2021/1103 E.- 2022/347 Karar sayılı kararıyla;

"Simsarlık sözleşmesinin tüketici işlemi niteliğinde olduğu durumlarda bu hükümler öncelikle uygulanacaktır. Genel işlem koşulu içeren simsarlık sözleşmelerine, dürüstlük kuralına aykırı ve karşı tarafın aleyhine olacak hükümler varsa, bu hükümler hiç yazılmamış (hükümsüz) sayılacağı, somut olayda, taraflar arasındaki simsarlık sözleşmesi imzalayan bir tüketicinin kolayca anlayabileceği bir içerikte olduğu, kaldı ki, sözleşmede kararlaştırılan %3 lük hizmet bedeli çizilerek %2 olarak değiştirildiği, ayrıca sözleşmenin alt kısmında davalı imzasının yanında ''diğer hissedarlar satışa mutabık olmadığı taktirde müşterinin bu yetki belgesi ile ilgili herhangi bir sorumluluğu kalmayacaktır,'' kaydının not edilerek imzalandığı da gözetildiğinde sözleşmenin taraflarca müzakere edildiği, sözleşme maddelerinin davalının durumunu dürüstlük kuralına aykırı şekilde ağırlaştırır nitelikte olmadığı, bu nedenle haksız işlem şartı olarak kabul edilemeyeceği, genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemeyeceği, dolayısıyla, mahkemece sözleşme ve yargı içtihatları doğrultusunda çözülecek uyuşmazlık için, bilirkişi incelemesine başvurulmamasının isabetli olduğu, davanın niteliği ve davacı tarafın açıkça muvafakat etmemiş olması nedeniyle davalı tarafın tanıklarının dinlenmediğine yönelik istinaf sebebi yerinde görülmediği, davalının sözleşmenin 5.3. Ve 5.4. maddelerine aykırı hareket edilerek davacı simsarın devre dışı bırakılarak taşınmazın satılmış olması nedeniyle davacı simsarın cezai şarta hak kazandığının anlaşıldığı, Sözleşmede belirlenen ve ödenmesi taahhüt edilen satış bedelinin %6+ KDV'si olarak belirlenen cezai şartın tenkisinin gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesinde ise sözleşmede simsarlık ücreti bedelinin %2 olarak belirlendiği, akde aykırı davranış halinde ayrıca sözleşmede, sözleşmedeki bedel üzerinden %6(+KDV) oranında cezai şart ödeneceğinin öngörüldüğünün anlaşıldığı, davacının sözleşme kendi aracılığıyla yapılsaydı %2 oranında ücret alacak olduğunu, bu durumda geriye kalan %4'lük kısım ceza koşulu oluşturduğunu, davacı simsarın davaya konu icra takibi ile %3 cezai şart alacağı talep ettiğinin anlaşıldığı, davacı simsarın emeği, temel ilişkinin kuruluş şekli, davalının ekonomik durumu, alacaklının asıl borcun ifa edilmesi halinde elde edeceği yarar ile cezai şartın ödenmesinin sağlayacağı yarar arasındaki makul ve adil ölçü dikkate dikkate alındığında hak, adalet ve nesafet kuralları gözetildiğinde talep edilen cezai şart miktarının yerinde olduğu anlaşılmakla, cezai şartdan tenkis edilmemesi usul ve yasaya uygun olduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 6.1 inci maddesine göre, sözleşmenin taraflarca imzalandığı tarihten (30.01.2019 tarihinden ) itibaren 12 ay süre ile geçerli olduğu, müşteri bu süre içerisinde yetki belgesini haklı veya mücbir sebep olmaksızın feshetmesi halinde taşınmazın satış bedeli olarak belirlenen % 6 + KDV' sini cezai şart olarak ödenmesinin kararlaştırıldığı, mahkemenin kabulüne göre, hükme konu alacak cezai şart alacağıdır. Yargıtay 13. H.D. 2016/2903 E. 2016/4548 K. 16.02.2016 tarihli emsal kararında da işaret edildiği üzere cezai şart fahiş görülerek takdiri indirim uygulanarak tenkis edilmekle, tenkise tabi alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği" gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ... 6. Tüketici Mahkemesi'nin 12.04.2021 tarih ve 2020/520 E., 2021/339 K. sayılı kararının HMK'nın 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, davanın kabulüne, davalının ... 16. İcra Müdürlüğünün 2020/2137 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin aynı şartlarla devamına, asıl alacak cezai şart alacağı olup tenkise tabi alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili, istinaf dilekçesindeki hususları tekrar ederek, davacının simsarlık edimlerini yerine getirmediğini, bu nedenle sözleşmeye haklı nedenle aykırı davrandıklarını, ayrıca talep edilen cezai şartın da öncelikle haksız şart niteliğinde olduğunu ve fahiş olduğunu belirterek usul ve yasaya aykırı kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan simsarlık sözleşmesine aykırılık iddiasıyla sözleşmede kararlaştırılan cezai şart bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Türk Borçlar Kanunu’nun 520 nci maddesinde, "Simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir.

Simsarlık sözleşmesine, kural olarak vekâlete ilişkin hükümler uygulanır.

Taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz.” hükmü ile simsarlık sözleşmesi düzenlenmiştir.

3. Değerlendirme

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve sözleşmede %6+KDV cezai şart bedeli kararlaştırılmasına rağmen itirazın iptali talebine konu icra takibinde %3+KDV talep edilmiş olması karşısında ve haksız şart koşullarının oluşmamasına göre usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

8.400 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.