Logo

3. Hukuk Dairesi2022/4891 E. 2022/8934 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tüketici Hakem Heyeti'nin, elektrik abonelik grubunun şantiye tarifesinden mesken tarifesine değiştirilmesi talebini reddetmesi üzerine açılan iptal davasında, mahkemenin verdiği kısmi kabul kararına karşı yapılan kanun yararına temyiz başvurusu.

Gerekçe ve Sonuç: Dağıtım şirketinin, aynı binadaki diğer bağımsız bölümlere mesken tarifesi uygularken davacının bağımsız bölümü için şantiye tarifesi uygulamasının, aynı hizmet standardına sahip tüketiciler arasında eşitlik ilkesine aykırı olması ve dağıtım şirketinin tüketicileri hizmet seçenekleri konusunda bilgilendirme yükümlülüğünü ihlal etmesi gözetilerek, mahkemenin kısmi kabul kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tüketici hakem heyeti kararının iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulmakla; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; satın aldığı dairenin önceki malikinin mevcut elektrik aboneliğinin iptali ile adına abonelik tesis edilmesi için 2013 yılında davalı şirkete başvurduğunu, aboneliğin tesisinden sonra mevcut tarifesi üzerinden tahakkuk ettirilen elektrik faturalarını ödediğini, akabinde aynı binada yer alan 10 adet dairenin meskenler için belirlenen tarife üzerinden elektrik faturası ödemesine rağmen kendisinin daha yüksek tüketim bedeli içeren şantiye tarifesi üzerinden düzenlenen elektrik faturalarını ödediğini öğrendiğini, abonelik grubunun mesken olarak düzeltilmesi ve buna göre ücretlendirme yapılarak farklı bir tarifeye göre fazladan haksız olarak ödemiş olduğu paranın davalı şirket tarafından iadesi istemiyle yapmış olduğu başvurunun tüketici hakem heyeti tarafından reddedildiğini ileri sürerek; Dulkadiroğlu İlçe Tüketici Hakem Heyetince başvurunun reddine dair verilen 12/10/2020 tarihli kararın iptali ile elektrik aboneliğinin mesken grubu tarifesi olarak düzeltilmesini, ayrıca aboneliğin tesisinden itibaren şantiye grubu tarifesine göre fazladan ödemiş olduğu tutarın davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Davalı; aboneliğin tesis edildiği dairenin ve bulunduğu binanın yapı kullanma belgesi bulunmadığını, bu nedenle aboneliğin şantiye grubu tarifesi üzerinden tesis edildiğini, ilgili mevzuat uyarınca davacının yapı kullanma izin belgesini sunması halinde tarife grubunun değiştirileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece; davacının meskeninin bulunduğu binadaki diğer 10 adet dairede mesken elektrik aboneliği tesis edildiği, yapı kullanma izni olmadığından mesken tarifesine geçilmemesi nedeniyle geçmişe yönelik tarife farkından kaynaklanan paranın iadesi talebinin yerinde olmadığı, ancak yapı kullanma izni olmamasına rağmen aynı binadaki diğer abonelere mesken elektrik aboneliği tesis edilmesi suretiyle fiili olarak devam eden bu durumun tüketiciler arasında uygulanması gereken eşitlik kuralına aykırı olduğu, davacının yapı kullanım iznini tek başına alabilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile davaya konu tüketici hakem heyeti kararının iptaline, davacının davalı şirket nezdinde ticarethane olan elektrik aboneliğinin mesken elektrik aboneliği olarak değiştirilmesine, fatura ve tarife değişikliğinin karar tarihinden itibaren uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

Adalet Bakanlığının 08/06/2022 tarihli yazısında; davacıya ait taşınmazın yapı kullanma izninin bulunmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmadığı ve yapı izninin ilk olarak 12/09/2008 tarihinde alınmış olduğu gözetilerek, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 30 ve 31 inci maddeleri uyarınca davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olmasının usul ve kanuna aykırı bulunduğu ileri sürülerek; hükmün, kanun yararına bozulması talep edilmiştir.

Dava, yanlış belirlendiği ileri sürülen abone grubunun değiştirilmesi için tüketici hakem heyetine yapılan başvurunun reddine dair verilen kararın iptali istemine ilişkindir.

Dosyadaki bilgi ve belgelerden; 12/09/2008 tarihinde verilen yapı ruhsatı üzerine inşa edilen davaya konu binada 12 adet mesken niteliğinde bağımsız bölümün bulunduğu, davacının 2012 yılında satın aldığı 7 numaralı bağımsız bölümün ilk malikinin de arasında yer aldığı 11 adet bağımsız bölümün malikinin 21/06/2009 ila 05/07/2010 tarihleri arasında aynı belgeler ile elektrik abonesi olmak üzere görevli dağıtım şirketine başvurduklarını, binanın yapı kullanma izin belgesinin olmaması nedeniyle bu bağımsız bölümler için geçici abonelik tesis edildiği, ancak görevli dağıtım şirketi tarafından sadece davacının sonradan satın aldığı 7 numaralı bağımsız bölümün abone grubunun “şantiye ve geçici aboneler” olarak, diğer 10 adet bağımsız bölümün abone grubunun ise mesken olarak belirlendiği, binada yapılan aboneliklerin devir işlemleri sırasında da diğer bağımsız bölümlerin aboneliklerinin mesken grubu üzerinden devam ettirildiği, davacının yaptığı başvuru üzerine abonelik devir işleminin ise önceki gibi “şantiye ve geçici aboneler” grubu üzerinden yapıldığı anlaşılmıktadır.

Bu aşamada, konuya ilişkin mevzuat hükümlerinin irdelenmesinde yarar bulunmaktadır.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun (EPDK) 08/01/2004 tarihli toplantısında alınarak 15/01/2004 tarihli ve 25347 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 284/1 sayılı Dağıtım Tarifesi Usul ve Esasları hakkındaki kararının “1)ABONE GRUPLARI” başlıklı bölümünde;

“A)Mesken: Mesken olarak kullanılan müstakil binalar, apartmanlar ve apartman içindeki bağımsız bölümler, konut kooperatifleri ve sitelerdir.”;

“c) Şantiye ve geçici aboneler: İnşaat, maden arama, çeşitli amaçlarla kazı yapma, ve bunun gibi nedenlerle gerçek ya da tüzel kişilerin bu etkinliklerini sürdürmek için veya bu etkinliklerini sürdürmeyi sağlayacak kalıcı tesislerin tamamlanmasıyla varlığı sona erecek olan geçici tesisler...” olarak tanımlanmıştır.

Yine EPDK tarafından alınarak 25/09/2002 tarihli ve 24887 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan mülga Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 4 üncü maddesinin (7) numaralı fıkrasında “Abone grubu: Aynı hizmet standardına tabi gerçek ve tüzel kişileri,” ifade eder olarak tanımlanmış,

Aynı Yönetmeliğin “Bağlantı başvurusu” başlıklı 5 inci maddesinde; yeni bir tesis veya kullanım yeri için dağıtım sistemine bağlanmak suretiyle elektrik enerjisi temin etmek isteyen gerçek veya tüzel kişinin, bulunduğu dağıtım bölgesindeki dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiye doğrudan gerekli belgeler ile başvuracağı,

“Başvurunun değerlendirilmesi ve bağlantı anlaşması” başlıklı 6 ncı maddesinde; gerçek veya tüzel kişilerin, dağıtım sistemine bağlantı talebinin dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde karşılanmasının ve bağlantı anlaşması yapılarak hizmet verilmesinin esas olduğu,

“Müşterilerin bilgilendirilmesi” başlıklı 31 inci maddesinde ise; müşterilerin yeterli, verimli, güvenli, sürekli ve ekonomik hizmet almalarını ve hizmet seçeneklerini öğrenmelerini teminen her türlü bilgilendirme faaliyetinin, ilgili tüzel kişiler tarafından ilgili mevzuata uygun olarak yerine getirileceği hüküm altına alınmıştır.

Açıklanan bu mevzuat hükümleri ile yukarıda yer verilen dosyadaki bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu binadaki 11 adet bağımsız bölüm sahibinin yaptığı abonelik başvurularını değerlendiren görevli dağıtım şirketi tarafından, 10 adet bağımsız bölümün geçici aboneliğinin mesken abone grubu üzerinden tesis edildiği, davacının sonradan edindiği bağımsız bölümün ilk malikinin aboneliğinin ise şantiye grubu üzerinden tesis edildiği, işbu bağımsız bölümü edinen davacının yaptığı abonelik başvurusu üzerine geçici aboneliğinin şantiye grubu üzerinden tesis edildiği, diğer bir anlatımla aynı hizmet standardına sahip olan gerçek kişileri, hizmet seçenekleri hakkında bilgilendirmek ve başvuruları hakkında aynı işlemi tesis etmekle görevli olan dağıtım şirketinin, bu yükümlülüklerine uymaması nedeniyle davaya konu uyuşmazlığın doğmuş olduğu anlaşılmaktadır.

Buna göre mahkemece, verilmiş olan karar usul ve kanuna uygun olduğundan, Adalet Bakanlığının yerinde görülmeyen kanun yararına temyiz talebinin reddi gerekir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Adalet Bakanlığının kanun yararına temyiz talebinin REDDİNE, gereği yapılmak üzere kararın bir örneğinin ve dava dosyasının Adalet Bakanlığına gönderilmesine, 24/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.